Gündüz Karanlık, Kör Olduk...


Bir fikre eylem eşlik etmiyorsa o fikir sadece beyinde işgal ettiği hücre kadar büyüyebilir.

Geldiğimiz yerde kalıyoruz bir türlü gelmek istediğimiz yere gelemiyoruz. Tam geldik derken yine aynı yer tam bir kısır döngü. Ömrümüz ne olduğunu anlamadan sabır ile tavır arasında bitiyor.

İnsanlar karşılarındaki insana verdikleri cevaplarla karakterlerini belli ediyorlar. Çoğu insan dinlemeden anlamaya çalışıyor, günümüz insanının birbirini anlamamasının en büyük nedeni de bu.

Kendi fikri olmayan insanlar başkaları adına konuşur, kararları da onlar yerine başkaları verir. Bu özgür olduğun halde köle hayatı yaşamaya benzer ki, başkalarının düşüncesi bir nevi köleliktir.

Kimse sorumluluk almak istemiyor. Çünkü sorumluluk rahatlığa ters düşer, kimsede rahatını bozmak istemiyor. Sorumluluk almakta bir beceri işidir. Tecrübeli olacaksın, cesur olacaksın ve aldığın sorumluluğun farkında olacaksın. Sorumsuzluk daha basittir o yüzden çoğu insan bundan kaçar. Sorumluluğun artısı ise insanı olgun ve öz güvenli yapar, kişiyi geliştirir yön verip ufkunu açar, bilinçlendirir ama kafayı da biraz sıyırttırır.

Her zaman haklı olamam, yanıldığımda çok olmuştur, hatalarımda, yanlışlarımda benimdir ama hak diyorsak emeğimi, zamanımı, hakkımı insan gibi olmayanlara helal etmiyorum. Önemli olan haklıyken hakkımızı, haksızken hatamızı fark edebilmek değil midir? Birinin gözünün içine baka baka yüzlerce yalan söyleyip, kandırıp, hala da bunu yapmaya çalışan birine söyleyecek söz, helal edilecek hak yok. Bizim birinin hakkına gireceğiz diye ödümüz koparken yalan ve riya ile kul hakkını üstünde taşıyanlara hak helal etmek haksızlık olur.

HÜLYA ÇAKICI

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Süleyman Demirel'den bir fıkra ile günümüz :)

Ayağınızdaki 6 Güçlü Nokta

Hayat Kişiye Özeldir