Tanrı ve Adam
Bir adam ölür. Öldüğünü fark ettiğinde, Tanrı’nın elinde bir çanta ile kendisine yaklaştığını görür. Tanrı ile adam arasında şöyle bir konuşma geçer: Tanrı: Haydi oğlum gitme zamanı. Adam: Bu kadar mı erken? Bir sürü planım vardı… Tanrı: Üzgünüm ama gitme zamanı. Adam: O çantada ne var? Tanrı: Sahip oldukların! Adam: Sahip olduklarım mı? Yani eşyalarım mı? Elbiselerim, param... Tanrı: Onlar asla sana ait değildi, onlar dünyaya aitti. Adam: Anılarım mı? Tanrı: Hayır. Onlar zamana ait… Adam: Yeteneklerim mi? Tanrı: Hayır. Onlar koşullara ait… Adam: Arkadaşlarım ve ailem mi? Tanrı: Hayır oğlum. Onlar yürüdüğün yola ait… Adam: Karım ve çocuklarım mı? Tanrı: Hayır. Onlar kalbine ait… Adam: O zaman bedenim olmalı? Tanrı: Hayır hayır. O toprağa ait… Adam: O zaman kesinlikle ruhum olmalı! Tanrı: Üzücü bir hata yapıyorsun oğlum. Ruhun bana ait… Adam gözlerinde yaşlar ve kalbinde korkuyla çantayı Tanrı’nın elinden alıp açtı… BOŞTU! Kalbi kırık, göz yaşları yanaklarından a