Kayıtlar

görev etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Güneş Gece Doğmaz...

Resim
Her sebebin bir nedeni, her nedenin bir sebebi var. Hiçbir şey boşuna değil, tesadüf diye bir şey yok. Yolcuyuz gelip geçiyoruz ne kırmaya, ne de kırılmaya gerek yok. İnsanı insan yapan kişinin karakteri, yaşadığı hayat, sergilediği duruştur. İnsanı insan yapan kendini bilir olup, bildiği gibi görünme dürüstlüğüdür. İnsanın kalbi yaşadığı yere yansır, yaşadığı yerde bir süre sonra kalbe bulaşır. Yaşam standardını kişi kendisi belirler. Aldığın nefes, yerinde olan sağlığın, görebilen gözlerin ve geliştirdiğin empati senin hayatında seni sen yapandır. Hayat anı yaşamaktır, hayat bugün hatta şu andır. Maalesef bizlerde öğrenilmiş bir çaresizlik var, farkındalık lazım hepimize. Hayatın içinden akarken olanı olduğu gibi an'da yaşamak güzel olan, karşımıza aynımız yada farklımız ihtiyaç halinde geliyor zaten. Her ne gelirse gelsin gelen sana seni anlatır. Aynınla, zıttınla, kendinle yüzleşirsin. Kiminle ne yaşadığından çok ne yakaladığındır önemli olan. Benzer sonuca aynında

Garip olaylar ülkesiyiz!

Resim
Uygarlığın gerçek ölçüsü ne nüfus, ne kentlerin büyüklüğü, ne de üretimdir. Gerçek ölçü, ülkenin yetiştirdiği insanların nitelikleridir. Karanlığa karşı, karanlıkla mücadele edilmez. Sistem bozuk insanlar sadece kurban. Türkiye'de işini doğru dürüst yapacak ehli insan kalmadı. Paran varsa insansın yoksa bir hiçsin. Kader deyip geçiştirirler olayı, insan hayatı bu kadar ucuz. Hasta mazlum, doktor masum. Sonuç, hakimler hekimleri severler. Hipokrat yemini eden doktorlar göreve başladıktan kısa zaman sonra doktorluğun insani bir görev olduğunu unutuyorlar. Bilgilerini yenilemiyor ve değişik vakalarında olabiliceğini göz ardı ediyorlar. Türkiye'de doktorların %95'i kasap. Kesme, biçme başına göre prim alıyorlar. Doktorlar artık doktor değil pazarlamacı olmuş. Suriyeli doktorları da Kanada, Amerika, Almanya kaptı bize işe yaramazları kaldı. Her yere tıp fakültesi açarak, performans sistemiyle sağlık sorunu bu kadar çözülür. Sağlıkta devrim dedikleri bu olsa gerek. Ticare

Her sorun içinde bir armağan saklar...

Resim
Serçe günlerdir dalında hiç hareket etmeden, ötmeden öylece duruyormuş. Melekler Tanrıya sormuşlar; Tanrım bu serçe her sabah uzun uzun öterdi son günlerde sus pus oldu ötmüyor, uçmuyor, ne oldu? Tanrı meleklere sabırlı olun o bana gelecek demiş. Melekler birkaç zaman sonra tekrar sorunca, Tanrı serçeye derdin nedir, neden sustun, ne oldu? Serçe; "Yüce Tanrım ben bir garip seçeyim, şu dalın üstüne bir yuva yaptım barınıyordum bir fırtına çıkardın yuvamı yıktın" demiş. Tanrı; ben yuvana seni sokmak üzere gelen yılandan korumak için o rüzgarı çıkardım, sen yuvadan oldun ama, hayatta kaldın deyince serçenin gözlerinden iki damla yaş gelmiş. Yaşamımızdaki her sorun içinde bir armağan saklar, sadece kendisi yaşıyor zanneder insan bu yaşadıklarını, acılarını, kederlerini, zamanın ona yaşattıklarını görmez. Her zorluğun arkasında bir kolaylık vardır ve bu yaşananlar bize tecrübe olarak kalır hayatımız devam ederken. Hayatın tümünü anlamak için küçük bölümlerinde bıraktığın