Bilgi Hazır Olana Sunulur


Sahip oldukların zamanla sana sahip olur. Dünün sevinçleri bugünün matem kaynağı olabilir. Kimde bir güç varsa bilmelidir ki o güç gelip geçicidir, önemli olan ömrün boyunca bıraktığın izlerdir.

Cüssesine bakılmaksızın bir insanın taşıyabileceği en ağır yüktür düşünebilmek. Düşünselliğe başladıktan sonra bazen düşüneyim diyebilme durumu tamamen ortadan kalkar. Karşılaşılan ve akıldan geçirilen her şey düşünmeyi başlatabilir ve düşünebilmek zamanla süreklilik haline gelir.

Çıkar mantığı kültürleri ile yetişen toplumlar öğrenme ve anlatma yeteneklerini kullanmaktan uzaktırlar. İnsanlar öncelikle çıkar mantığı gibi zehirli bir yapıdan arınmalı daha sonra öğrenmenin ve anlatmanın güzelliklerinden faydalanmalıdır. Bunun içinde yaşamın her alanını denge ile sorgulamak ve denge ile yaşamak gerekir.

Zorlukların içerisindeki avantajları görmek sorun değil aksine teknik olarak zorlukların üstesinden gelmek için uğraştığımız her düşünce zihin gelişimini sağlamaya yardımcı olur ama bu gelişimi sağlamak için illa zorlukta şart değildir.

İsteklerimizi, arzularımızı, hayallerimizi değiştirmek ve şekillendirmek için var gücüyle çalışan bir dünyada yaşıyoruz. Bilinçsiz bir toplumda, öğrenmeye kapalı bir toplumda, ufku dar bir toplumda teknoloji bunu daha da kolaylaştırıyor, bu da toplumda benlik sorunlarına neden oluyor. Ne için yaşadığını bilmeyen, ne istediğini bilmeyen, amacı olmayan, hayat gayesi taşımayan koskoca bir topluluk oluşuyor.

Bilgi, ona hazır olana sunulur. Beyninizi yönetecek olan sizsiniz, doğru kararlar alabilmek için başkalarının değil kendi düşüncelerinizi önemseyin.

Yaşanan türlü sosyal süreçler ve bireysel tecrübelerden sonra dünya görüşümüz şekillenir. Ya sistemin çarkının dişleri arasına kafamızı uzatıp amip gibi yaşamayı ya da sorgulayan birey olmayı seçeriz.

Tutsaklığın neyse özgürlüğe dair eylemimizide o belirler. Eyleme geçmeyen düşünce fiziksel olarak tansiyonumuza, duygusal olarak algımıza etki eder. Vicdan merhamet anlamında özgürlük denge gerektirir. Özgürlüğe giden yola çıkmak bir nevi tutsaklıktır ve yolumuzu belirler. Asıl özgürlük çıkar gözetmeksizin ifade ve eylem gücüdür. Bu da kendini ifadedir. Her özgürlük bir başkasının sınırında bitmeye mahkumdur.

HÜLYA ÇAKICI

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Süleyman Demirel'den bir fıkra ile günümüz :)

Ayağınızdaki 6 Güçlü Nokta

Hayat Kişiye Özeldir