Altının Yükselişi


Altın her yerde en güvenli yatırımdır. Halk piyasada güvensizlik görürse altına yönelir. Kapitalizmin kapital kısmı paradan çok mala güveni ifade eder. Para zaten malı temsil eder. Paralar da değersizleşince en değerli mal güvenilen değer olur.


Ülkemizde teori ile realite paralel seyretmez. Halk belirsizlik ortamında altına yönelir, yani talep eder. Altın küçük yatırımcı ve geniş halk kitleleri için her zaman en güvenli limandır. Zannediyor musunuz ki, bankalardaki döviz hesapları güvende, merkez bankasının net rezervinin eksiye düştüğü bu ekonomide. Bunu öngörenler TL'de de kalmayıp altına yöneliyor. Güven endeksi sıfıra inmiş durumda maalesef dahada yükselecektir altın fiyatları.


İstatistiklere bakılırsa piyasaya dolar sürülüyor, yoksa altının bu kadar çıkıp da doların yerine demir atması imkansız. Ne zaman ki sürecek altın kalmadı barajını patlatıp fırladı, dolar bitince de yükseklik barajı imkansız görünmüyor.


Dolar basıldıkça ons fiyatı artar, dolayısıyla altın fiyatları da artar. Altın onsu arttığı içinde dolar arttıkça altının fiyatı da artar. Altında ani yükselmeler var ise bir kriz ya da küresel olumsuz bir olayla karşı karşıya kalabiliriz demektir.


Altının yükseliş nedeninin ekonomiyle, TL’nin değeriyle ilgisi yok mu? Var ama dolar ve ons kaynaklı fiyatlama. Eğer bizde dolar düşseydi altın yükselmezdi. Eğer dolar da artarsa seyredin cümbüşü. Ama bu fiyatlama bizden kaynaklı olmalı. Dünya genelinde dolar yükselirse ons düşer. Dünyada da ons aldı başını gidiyor, altında onsa bağlı olarak artıyor.


Ons yükseldiği için altın fiyatları tüm dünyada yükseliyor. Ama bizde merkez bankası doları baskı altında tutmak için dolar satıp altın aldığından daha agresif yükseliyor. Yani dünyada bir yükseliyorsa bizde iki yükseliyor. Merkez bankası faizi baskı altında tutabilmek için mecburen doların artmasını engellemek zorunda hissediyor kendisini. Çünkü faiz artarsa enflasyon çığrından çıkacaktır. Mecburen doları baskı altında tutması gerekiyor. Dolar baskıdan kurtulduğu an sıkıntının tavan yaptığı zamandır.


Hazine bir kaç gün önce üç milyar dolarlık iç borç daha almış. Temmuz ayında toplam iç borçlanma 64 milyara, iç borç çevirme oranı %309’a çıktı. Merkez Bankasının net döviz rezervi eksi 57,5 milyar dolar. Sonbaharda çok daha ağır bir buhran bizleri bekliyor.


Şu dönem rezerv para olan doların değer kaybettiği bir dönem. Merkez bankasının dolara karşı verdiği mücadele ise "hazıra dağ dayanmaz" sözü ile özdeş. Yapılması gereken istihdam üretim ve ihracat ile ülkeye döviz girdisi sağlamak.


'Tarıma, hayvancılığa, sanayi üretimine destek verin, sermayeyi verimsiz bina yapımlarına, taşa, toprağa yatırmayın sonra sıkıntı çekeriz' diyerek yıllarca uyarıda bulunuldu. Sonuçta hazine rezervleri eridi, altın ve döviz aldı başını gidiyor.


HÜLYA ÇAKICI

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Süleyman Demirel'den bir fıkra ile günümüz :)

Ayağınızdaki 6 Güçlü Nokta

Hayat Kişiye Özeldir