Hızır ve İlyas Peygamberlerin buluşma günü HIDIRELLEZ


Türk-İslam dünyasından Hızır ve İlyas peygamberlerin buluşma günü sayılan Hıdırellez, her yıl dileklerin dilendiği, ateşlerin yakıldığı bir bahar bayramı olarak kutlanıyor. En çok bilinen gelenek, gül ağacına asılan ve o yıl gerçekleşmesi beklenen dilekler… Ama Anadolu’nun dört bir yanında çok farklı ve eğlenceli bir çok Hıdırellez geleneği de yaygın.
Hıdırellez'de dileklerin, niyetlerin dillendirildiğini hepimiz biliyoruz ama nasılını, adetini bilemiyoruz. İşte dilekleri gerçeğe çevirmenin, tüm yıla bolluk bereket getirmenin birkaç yolu.

Gül ağacı; Hızır ve İlyas’ın gül ağacının yanında buluştukları rivayet edildiğinden, her yıl Hıdırellez’de gül ağaçlarına dilekler bağlanıyor. Kimisi dileğini kağıda yazıp ağaca bağlıyor, kimisi de gül ağacının dibine gömüyor. O yıl için dilenen dileklerin gerçekleşeceğine inanılıyor.
Dileği yazmak yerine gerçekleşmesi istenen şeyin resmini yapmanın daha etkili olacağı da yaygın bir inanış! Kimi yerlerde kağıt toprağa gömülüp orada bırakılıyor, bazı inançlara göre de toprağa gömülen kağıt ertesi sabah topraktan çıkarılarak denize veya suya atılıyor.
Tarçın ateşi; Bir inanışa göre de tarçın ateşi dileklerin gerçekleşmesine yardımcı oluyor. Üç adet tarçın çubuğu üçgen şeklinde bir yere konulup yakılıyor ve ateşin başında dilekler dilenirse, bu dileklerin gerçekleşeceğine inanılıyor.
Bolluk bereket; Hızır peygamberin Hıdırellez gecesi evleri dolaştığına inanıldığından, evdeki erzak ve para keselerinin ağzı açık bırakılıyor ki tüm yıl bolluk bereket olması için.
Ayrıca Hıdırellez akşamı gül ağacı dalına kese içinde para asmanın da o yıl bolluk ve refah getireceğine inanılıyor.
Ateşin üstünden atlamak; Dünyanın pek çok yerinde farklı kültürler de, bayram kutlamaları esnasında büyük ateşler yakılması geleneği yaygındır. Özellikle bahar da kutlanan bayramlar da bu yakılan ateşlerin üzerinden atlamanın kişiyi arındırdığına inanılır. Hıdırellez kutlamalarında da ateşin üzerinden atlamak, geçmiş yılın olumsuzluklarından arınmayı ve gelecek yıl için nazardan, hastalıklardan korunmayı ifade ediyor.
Karınca bereketi; Yedi farklı karınca yuvasından alınan birer parça toprak, bir kesenin içinde toplanıyor ve içine pirinç, buğday gibi bereketi simgeleyen şeyler konuluyor. Kesenin ağzı 6 Mayıs akşamı kapatılıyor ve bütün yıl saklanıyor. Bu kesenin de eve bolluk ve bereket getiren bir tılsım olacağına inanılıyor.
Doğanın uyanışı; 5 Mayıs günü sihirli bir şekilde doğanın uyandığı, baharın geldiği gün olarak kabul edildiğinden, yeşil olan hiçbir şey dalından koparılmazmış.
Hayırlı kısmetler ola; Evlenme çağındaki genç kızlara beyaz giydiriliyor ve çeyiz sandıkları açılıp havalandırılıyor. Böylece hayırlı evlilikler yapacaklarına inanılıyor.
Ayrıca yine evlenme çağındaki kişiler gece tuzlu su içip yatarmış. Rüyalarında ona su getiren kişinin evlenecekleri kişi olduğuna inanılırmış.
Yörük yoğurdu; Yörüklerin bir geleneğine göre, Hıdırellez sabahı toplanan çiy damlaları maya olarak kullanılıp süte katılıyor ve yoğurt mayalanıyor. Bir sonraki Hıdırellez gününe kadar tüm yoğurtlar aynı mayadan yapılıyor.
Binbir çiçek; 5 Mayıs’ta toplanan mümkün olduğunca da farklı çeşit çeşit çiçekler, o gece suda bekletilir ve ertesi sabah bu suyla yıkanılırsa, şifa getireceğine inanılıyor.
İçimizden geçen tüm dileklerimizin kabul olması dileklerimle. Hıdırellez bahar Bayramımız kutlu olsun.

HÜLYA ÇAKICI

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Süleyman Demirel'den bir fıkra ile günümüz :)

Ayağınızdaki 6 Güçlü Nokta

Hayat Kişiye Özeldir