Öğrenilmiş Çaresizlik Öğrenilmiş İyimserliği Döver


İnsanlar tırnaklarıyla çabalayarak gelmedikleri yerleri hor kullanıp her şey olabileceklerini sanırlar ama sadece amaca malzeme olurlar.

Ülkemizde kararları büyükler alır fatura hep emekçiye çıkar. Şıkları da yoktur akıl almak ve hesap ödemek dışında, çünkü akıl hep dümeni tutandadır. Bu yüzden de acıya verecek bir şeyleri kalmamıştır mutluluktan alacakları dışında. Yani hem seçmiyorsun, hem bedelini ödeyensin.

Halkın cahilleştirildiği bir ortamda ortaçağ karanlığını dayatan faliyetlere karşı ayık olmak gerekiyor. Çünkü son yıllarda Allah ile insan arasında aracılığa soyunan bir sürü kişi, din taciri, düzenbaz vs. oluştu.

Millet çocuğa, sakata, yaşlıya, zihinsel engelliye tecavüz ediyor hiç ses yok ama bir amaç uğruna bir şey yap ortalık ayağa kalkar. Eylem yapana saldır, parkta el ele tutuşana saldır, şort giyene saldır, dondurma yiyene saldır. Biri dönüp eleştirince de yapmadığını bırakma. Ne çok hain ve parazit toplanmış ülkemizde, hakikaten çok büyük ve güçlüymüş ki hala dayanıyor. Her şeye sessiz kalıp kendisi bir gün aynı olumsuzluklara maruz kalınca başkalarının niye sustuğunu sorgulayan insanda çok bizde. Yoğun bir toplumsal oryantasyon eğitimine tabii tutulmamız lazım. Yoksa toplumun farklı inanç ve görüşe sahip bireylerden oluşup herkesin dilediği gibi yaşama hakkına sahip olduğunu öğrenemeyeceğiz.

İronik olan bugünün güçlüleri, yarın adalet diye bağıranlar olacak. Kan davasına düşmanlık yapan bir toplumuz ama bu kan davasından da büyük. Düşmanımız adalet, hak, hukuk, kanun düşmanlarıdır diyemediğimiz sürece de bu durum devam edecektir.

Özgürlüğümüz sizin seçiminizin olduğu sınıra kadarsa, sizin özgürlüğünüzde toplumun etik anlayışına kadardır. Toplumun sizlere duyduğu saygıyı sizlerde onlara duysanız problem falan yok aslında.

Unutulmamalı ki, öğrenilmiş çaresizlik öğrenilmiş iyimserliği döver.

HÜLYA ÇAKICI

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Süleyman Demirel'den bir fıkra ile günümüz :)

Ayağınızdaki 6 Güçlü Nokta

Hayat Kişiye Özeldir