Narsist Kişilik Bozukluğu

Kişinin kendi bedensel ve zihinsel benliğine karşı duyduğu hayranlık ve bağlılık olarak tanımlanır. Hiçbir narsist düzelmez. Narsist kişilik bozukluğu (NKB) tedavisi edilse de geçmez, tedavi olanlarda NKB sadece biraz hafifler. Bu tarz insanlardan bir an önce kurtulmak gerekir.


Narsist kişiler, kendilerini fiziksel ve ruhsal yönden aşırı beğenirler. Diğer insanlara göre kendilerini üstün görürler, sürekli beğenilme, ilgi ve onay beklentisi içindedirler. Gittikleri her yerde özel ilgi göreceklerini düşünür, üstün yerleri hak ettiklerine inanırlar.


Narsist olma durumu, tıpta kişilik bozukluğu olarak adlandırılan bir hastalıktır ve ilaç tedavisi yoktur. Zaten bu kişiler tedavi olmayı reddederler. Kısaca, bir insanın kendine olan aşkı ve kendine olan saplantılı durumu demektir.


Narsist kişi aşırı kendini beğenmiş, ben merkezli, dünyanın kendi etrafında döndüğünü düşünen bencil kimlik yapısıdır. Bu tür insanlar karşısındakini sürekli aşağılayarak küçük görür ve psikolojik şiddete maruz bırakırlar. Her şeyi onlar bilir, hep onların dediği ve yaptığı doğrudur. Delilleri, ispatları önüne koyun yinede siz hiçbir şey bilmez, yanlış yapan, yanlış konuşan kişi sizsinizdir.


Narsistlerde sindiremediğim şey, kendi çıkarları uğruna sizin yaptığınız iyiliklerin hep yok olup gitmesi. İnsanlık adına çok acı. Aşırı benciller, daha da kötüsü kendilerini normal zannetmeleri. Çok zor insanlar, onlara hiçbir şey anlatamazsınız, kendi istedikleri olmayınca çıldırırlar.


Narsist birisi kendisini sürekli övdüğü gibi ailesini de çok över. Arabasını, evini, işini över. Bunu çocuklarının yanında da yapar. Bir süre sonra çocuklar sahip oldukları şeylerin en iyisinin hep kendilerinin ki olduğunu düşünerek kibirlenmeye başlarlar. Narsist kişide, hep sen haklısın der çocuğuna ve bu davranışlarla çocuklarıda zamanla narsistliğe sürüklenir.


Baskıcı kimlikli insanlar kendi egemen sistemlerini oturtmak adına kurdukları ve adına düzen dedikleri sistem içerisinde kurdukları kuralsızlık ama kendilerine göre kural olan durumlarda bireyin kendi benlik ve düşüncesini ortaya koyması adına oluşturduğu her söyleme karşı benim kanunlarım diyerek sizi bir başkaldırıcı olarak görür. Karşınızda artık iğrençliklerini ve sistemin altına koymuş oldukları iğrenç yüzlerini gösterirler. Gözün üstünde kaş var demek kimin haddine, öyle bir baskı ve canavarlık sergilerler ki. Bunlar ruhsal bozukluğu olan insanlar, onlara verilecek en büyük ceza sizsizliktir, çekip gitmektir.


Sürekli başkalarının arkasından konuşan, hep malından, mülkünden bahseden, çok fazla konuşup karşısındakine fırsat vermeyen, sözünü tutmayan ve bunu defalarca tekrar eden, kendini çok öven kişiler. Davranışa yansımayan hiçbir söze inanmayın. Asıl olan davranışlardır çünkü. İnsanlar menfaatleri gereği dillerini eğip büker, çok rahat yalan söylerler. Davranışlarına bakın, en ufak hareketlerini dahi gözlemleyin. Davranışlar yalan söylemez. Bir insanın davranışı ne ise karakteri de odur. Ve biri size yanlış yaptı ise emin olun aynı şartlarda yine aynı yanlışı yapacaktır. Sürekli yalan söyleyen insanlardan her zaman uzak durun.


Narsistler yalaka olmayanları adamdan saymazlar, kendilerine güvenleri az olduğu için yalaka olmayan eleştirelere söverler. Şeytanın şekil almış halidir, kemiğinizi, iliğinizi emer de üzülmez ve hatta daha nasıl canını yakayım diye planlar yapar.


Narsistler düzelmezler. Kendi ruh sağlığınızı düşünüyorsanız kesinlikle düzeltmeye çalışmayın, mahvolursunuz. Size ne olursa olsun acımayacaktır. Acıma ve vicdan duygusu bu insanlarda yoktur. Tek çözüm bir an önce uzaklaşmak olacaktır. Bunların bazı çeşitleri uzaklaşmak istediğinizi gördüğü anda bütün duygu sömürüsünü kullanabilir. Sakın inanmayın. Affettiğinizde yine eski haline dönecek ve size bütün psikolojik işkenceleri yapacaktır. Bir iyi, bir kötü davranıp sizi hep ezecektir. İyi hallerine kanmayın. İyi davranmalarının sebebi bir daha ki sefere daha çok ezebilmektir. Çünkü bu insanlar ezmekle ruhlarını beslerler. Normal bir insanın ruhu müzikle, sporla, kitapla beslenebilirken bunların ki insanları ezmekle, kötü hissettirmekle beslenir. Tek çözüm tamamen uzaklaşmak, düzeltemezsiniz. Çünkü bir insanı insan yapan vicdanıdır, merhametidir. Siz kalbinizde bu vicdanı taşırken karşınızda vicdansızlaşmış narsist yaratığı düzeltmeye kalkışırsanız kalbinizi ve vicdanınızı yaralarsınız. Ve bu yaralarınızı iyileştirmek belki de yıllar alır, hatta belki de hiç iyileşmez. O yüzden hemen kendinizi ve vicdanınızı alıp güzelliklere gidin. Çünkü sizin ve vicdanınızın hak ettiği hayat bu. Şeytanla uğraşmak değil.


Sessizliğini anlamayan muhtemelen sözlerini de anlamaz. Baktım anlamıyor, anlatamıyorum, kapıyı gösteriyorum. Artık kafam kaldırmıyor, yalanlara, sahteliklere hiç sabrım kalmadı. Yılgınlık bunun adı. Etrafınızdaki narsist insanları uzakta tutun, tabii yapabilirseniz. O kadar üst üste gelince akışına bırakmak çok daha mantıklı geliyor.


HÜLYA ÇAKICI

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Süleyman Demirel'den bir fıkra ile günümüz :)

Ayağınızdaki 6 Güçlü Nokta

Hayat Kişiye Özeldir