Aşkın Adaleti Yok!


Doğru zamanda doğru yerde olamamaklardan oluşur hep hayat. Hiçbir şey açıklayamaz içimizdeki boşluğun ağırlığını. Gelişine yaşıyoruz hayatı kırgın yüreklerimiz, yorgun bedenlerimiz, kaybedilmiş heveslerimizle öylesine. Bazı şeyler yüreğimizi yaksada sonradan görüyoruz ki güven boşa çıkmış, emek ziyan olmuş, kısacası ders almamız için yaşanması lazımmış, hayır sandığımızdan şer, şerden de bir hayır çıkabiliyormuş. Etraftaki gürültüden kendi yüreğimizin sesini duyamamışız. Bazılarının yüreği karanlık, bazılarının aydınlıktır. Dünyanın kötülerle dolu olduğunu düşünüp küsme, herkesin iyi olduğunu düşünüp hayal kırıklığına uğrama, sadece kendini koru.

Çok söz veriliyor ama çok geçmeden de fabrika ayarlarına geri dönülüyor. Hayatta yapılacak o kadar çok hata var ki, aynı hatayı yapmakta ısrar etmenin bir anlamı yok. İnsanlar birbirine hep sevgi masalı okur durumda. Kimi ele ele görsem onsuz yaşayamıyor. Ayrılıp yeni birisini bulduğunda da aynı masal. Günümüz de sevgi olayı farklı, kişiden kişiye değişir olmuş. Bazı insanlar arzuladığı insanı bile sevdiğini düşünüyor. Gerçekten seven insanlar yok mu? Tabii ki vardır ama onlar bile ümitlerini kaybetmişlerdir, kendileri gibi birilerini bulamamak korkusundan. Savaşın sevginizi ispat edin. Çıkar konuşur vicdan susar olmuş savaşmayın boşverin. Sevgi bazılarına ağır gelir, bırakın yorulmasınlar. Her şey karşılıklı olunca güzel. İnsan sevdiği için savaşır sonucu ne olursa olsun, tabii algılayabilenler için geçerli ve tabii kıymet bilmeyenler kaybeder.

Yol haykırarak gel dese de sana ayakların kalbinin kırıldığı yollarda bir daha yürümez. Aşk hep güzeldi, çirkin olan yanlış kalplerdi. Mecnun Leyla'yı, Leyla Mecnu'nu arasa da bu savaş alanında, Leyla da, Mecnun da artık başka gönül çarşısında.

Ormanda yol ikiye ayrıldı. Ben hep daha az kullanılanı seçtim, bu da hayatımdaki tüm farkı yarattı. Ne baktığım yerde kaldın, ne de bıraktığım yerde. Bulutlara değdi başın, ben toprak olup senden yağmur dileyince. Neden bazı insanlar sizin deniziniz de yaşayıp, dereleriyle övünüyorlar. Sevgi insanın içindeki nehirdir, ne kadar güçlü akarsa içinde kötülük tutunamaz. Düşlediğim kadardın bense düşlerimin ötesini hayal ettim. Sahte bir gülücük yerine, yüzüme karşı gösterilen gerçek bir nefreti tercih ederim. Kabullenmek o anda hissettiğinizi hissetmenize izin verir. Bu şimdiyi kabullenmenin bir parçasıdır. Benim tapınağım gerçek sevgilerin barındığı yüreklerdir.

Neydi suçumuz? Kusurumuz neydi? Hatalarımız neydi? Neydi kötülüklerimiz? Neden payımıza düştü sessizlik? Aşkın adaleti yok. Olsaydı terazinin bir kefesine kalp kırıkları, gözyaşı ve hasret, diğer kefesine sevmeyi bilmeyen bir yürek koyup tartmazdı. Olsaydı sevdiği kadar sevilirdi her yürek. Aşk adil olsaydı eğer mutsuz ve yalnız, acımasız gecelerin koynunda sabahlamazdı aşıklar ve bitmezdi aşklar.

HÜLYA ÇAKICI

http://www.hthayat.com/blog/haber/1044513-askin-adaleti-yok

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Süleyman Demirel'den bir fıkra ile günümüz :)

Ayağınızdaki 6 Güçlü Nokta

Hayat Kişiye Özeldir