Tanrı paylaştırması!
Nasreddin Hoca, çocuklarla çocuk olan birisi ya, bazen büyüklük yapar onları sevindirirmiş. Bir gün bağdan gelirken çocuklar etrafını çevirmişler. Hoca da ceviz çuvalını olduğu gibi ortalarına atmış. Çocuklar hep birden üstüne atılmışlar. Beş on adım gitmeden, bir kavga, bir gürültü. Ne olacak canım, çocuklar ceviz kavgası yapıyor diye yoluna devam edecekmiş lakin:
– Hocam, diye bağırmışlar, cevizi sen paylaştır!
– Tamam paylaştırayım da, demiş Hoca, Tanrı paylaştırması mı olsun bu, kul paylaştırması mı?
Hep bir ağızdan cevap vermişler!
– Tanrı paylaştırması!
Hoca cevizleri yeniden çuvala doldurmuş. Gözünü kapayıp eline ne geldiyse dağıtmış. Kimi çocuğa bir ceviz vermiş, kimisine beş ceviz vermiş, kimisine on ceviz vermiş, kimisine de hiç vermemiş. Birinin ceplerini doldurmuş, ikisini es geçmiş. Çuval yarıyı gelince, kalanın hepsini bir çocuğa vermiş. "yalnız" demiş, "boş çuvalı sağ yanındakine ver". Bir çocuğa da demiş ki, "senin yanındaki arkadaşına altı ceviz borcun var."
– Hocam, demişler, bu nasıl adalet böyle? Kimine az, kimine çok, kimine yok!
Hoca,
– Tanrı bu, demiş; kimine yağdınr, kimine baktırır. Hikmetinden sual olunmaz.
İlahi adalet var mı, yok mu, ya da öyle bir şey aramak saçma mı, ben bilemedim.
Yorumlar
Yorum Gönder