Eksikliklerle Yüzleşmek Kabullenmek Zordur


Kendi içinde gerçekten demokrasi ile yönetilen bir ülke, dış güçler tarafından karıştırılamaz. Doğrular başka, gerçekler başka biz gerçekleri nasıl doğru yapacağız ona bakmalıyız.

Kişiliği gelişmemiş ve özgüven eksikliği yaşayan insanlar her şeyi dış görünüşe göre değerlendirir. Halbuki oturulan yer önemli değildir sizin bir değeriniz varsa oturduğunuz yer önem kazanır.

Eksikliklerle yüzleşmek kabullenmek zordur. Kazanımlar bedel ödenerek elde edilir, yoksa lütuf gösterilen bir kul yada hayırsız evlat durumuna düşmek kaçınılmazdır.

Bir insan veya bir toplum hastaysa hastadır, bunu meslekler, bölgeler, mezhepler, etnik aidiyet vs. üzerinden kategorize etmenin ve her seferinde şaşırmanın, yeni analizler yapmanın hiçbir anlamı yoktur. Atatürk'ün başlattığı aydınlanma hareketi sekteye uğramasaydı bugün rutin hale gelmiş bir çok aşırılık ve anormalliklerimizi ayda yılda bir yaşanan gariplikler olarak karşılayabilirdik. Çünkü cumhuriyet her şeyden önce medeni insanlar yaratma projesiydi. Hastalıkla boğuşan bir toplumu rehabilite etme çabasıydı. Hasta insan nasıl öksürür, aksırır, sendeler ve yatağa düşerse hasta olan bir toplumlarda da durum aynıdır.

Yaşadığımız çağda korkuyla dünyaya bakıyoruz. Üzerimizde hissettiğimiz yoğun baskı ve devamlı tehlikeye açıkmışız duygusuyla hareket ediyoruz. Böylece toplumlar birer risk toplumuna dönüşüyor bireyleri de risk bilinci ile hareket ediyor. Buna da kişinin başına gelmiş olana değil olabilecek her şeye karşı korku hissine kapılması neden oluyor.

Tarafsız düşünmenin getirdiği aydınlanma noktasından sonra tehlikeli olan şey yıkılan değerlerle şüpheye düşme ve geriye dönemeyeceğimiz gerçeği. Yapabileceğimiz tek şey daha fazla ilerlemek böylece milletler, dinler, önyargılar hepsi, her şey geride kalır istesenizde geriye dönemez ilerlersiniz.

Dünya bir insanoğlu festivali. Çok değişik yaşam formları var. İnsanlık dediğimiz duygularla hareket etmek gerekiyor ama duygular ile hareket edersen de sömürülüyorsun bu yüzden bilgiyle yaşamak ve hareket etmek gerekiyor.

Ömrümüz az, bilgi hiçbir zaman yeterli miktarda öğrenemeyeceğimiz kadar çok. Bu bilgi denizinde boğulmamak için yüzmeyi öğrenmemiz gerekiyor.

HÜLYA ÇAKICI

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Süleyman Demirel'den bir fıkra ile günümüz :)

Ayağınızdaki 6 Güçlü Nokta

Hayat Kişiye Özeldir