Bilgi Hasadı...
Tüm kalıplardan ve kurallardan arınmak için bilgi arzusunu kendi tekeline alan sistemlerde çatlaklar yaratmak zaruri bir mesele haline gelir. Bilgiye sorgulayarak ihtimalleri çoğaltarak, bağımsız bir merak dürtüsü, kalıplardan, tabulardan, kurallardan arınmış tertemiz bir vizyon sahibi olarak ulaşılır.
Herakleides döneminde anlam kazanan PHİLOSOPHİA deyiminin anlamı; durup dinlenmeden bilgiyi, doğruyu aramaktır. Düşünme, uygulama, deney vs. ile burada varılmak istenen doğru ve gerçektir. Temeli İonia'da atılan felsefenin hiç durmadan aradığı şey budur. Hedefe empirik bir yol (Sokrates) ile mi, yoksa kendi düşünce dünyamıza çevrilerek mi, ulaşırız? Kendi iç dünyamıza evrilmek ve empirik yol ile bütünleşme bu konuda yararlı olacaktır.
Platon görüşüne göre, felsefe yapmak felseficilerin, yönetmek yöneticilerin, savaşmak askerlerin göreviydi, bu da belli bir kast yapısı oluşturuyordu. Bu anlayış bugünde farklı düzeylerde devam etmektedir. Fikrimce bilgiye ulaşabilmek iki kavramlada bütünleşerek olur. Denklemin kendini eşitleme şekli olunmalı tek tarafta kalmak diğer seçenekleri anlamsızlaştıracaktır. Yani ben dediğimiz şey sınırlı kalmamalı. Bilgiye ulaşma yöntemlerinden önce bilgi arzusunun nasıl özgürleştirilebileceğini sorguluyorum. Bunun için Spinoza'nın; arzu insanın özüdür önermesinden yola çıkıyorum, bilgi arzusuna daha bir önem katarak bunu ön plana çıkarıyorum. Arzu insanın özüdür önermesinin anlamı arzunun bir varoluş çabası olarak her insanda bulunduğudur. Ama günümüzde arzu sistem eliyle tekelleştirilmesi nedeniyle esaret altına alınmıştır. Bilgi arzusu, okul, kurumlar, kendi yöntemleriyle esaret altına alınmış ve eğer bilgilenmek istiyorsanız okula gelin denilmiştir ve bu mecburi kılınmıştır. Ödül, ceza sonuçlu eğitim sistemi aptallaştırıcıdır ve özünde özgürleştirici olan bilgi arzusu bu haliyle köleleştiricidir.
Arzunun tekelleştirilmesiyle birlikte bu arzu aynı zamanda köreltilmiştir. Dolayısıyla arzuyu özgürleştirme sorununa arzuyu yaratma sorunu eklenmiştir. Bilginiz insanlığa faydalıysa ve örgütlenmişseniz özgürlükte kaçınılmazdır.
Önermeler sistem tekeline aldığı kavramların içini boşaltıp, zorunlu bir doğruluk olduğu iddiasında bulunmaktadır. Kitle, eleştirisel bakış açısını çoktan kaybedip, otoritenin dayattığı boyunduruklara dört kolla bağlanmış bulunmakta ve bu bağlanma ilişkisini ölümüne savunacaklardır. Fikrimce bilgi arzusunun özgürleştirilmesi konusuna kitle odaklı olarak bakılmamalı. Çünkü bilginin içini boşaltıp, yerini alma durumu olasılıklar arasındayken toplumsala güvenmek ve bir şeyler ummak doğru olmayacaktır.
HÜLYA ÇAKICI
Yorumlar
Yorum Gönder