Hayat İşte!

Hayattan azar yedin diye üzülme. Fırça darbesi almadan resim yapılmıyor.

Hayatının bütün sorumluluğunu bir kişiye emanet edenler o kişinin başına getireceklerine itiraz etme hakkını da kaybederler.

Birçok şeyin hayali gerçeğinden güzel oluyor bazen. Hedef değil de hedefe giden yol güzeldir ve önemli olan o yolda olmaktır. Bazıları hedefine parmak şıklatarak ulaşırken bazıları çalışma ve uğraş yolunda tükenmişliğe doğru gider.

Bir insan hayatı boyunca nasıl eğitilir ve muamele görürse o şekilde de yaşar, zihni resetlemek kolay değildir.

İnsanlar konusunda daha az, fikirler konusunda daha fazla meraklı olmak gerekiyor günümüzde. Bunları yapmadığımız zaman aydınlığa kavuşmakta zorlaşıyor. Aydınlığa kavuşamadığımız sürece de çelişkilerden kurtulmamız zorlaşıyor, çelişki de insanın psikolojik yönden yıkımına neden oluyor.

Affetmek insanın kendisine yapabileceği en büyük iyiliktir. Affet ve umursama bu ince ayrımı yapabilirsek sorunda kalmıyor. Önemli olan karşı tarafın dürüstlükten anlaması dürüst olmak her zaman problem çözmüyor bazende problem çıkarıyor.

Belki benden bir gider onlardan bin, belki benden bin gider onlardan bir yani bir yandan kazanmak, bir yandan kaybetmek. Acaba hangisi daha ağır, hangisinden vazgeçebiliriz?

Kötülük kazanmış olabilir ama iyilikte kaybetmemiştir, su akar yolunu bulur. Mesele kaybetmek değil, mesele başının dik olmasıdır.

Kötülere kötülük bulaşmaz, iyilerde iyilik görmez der büyükler. İyi insanlar vicdan sahibidir. Asıl sorgulaması gereken onlar değilken yaptıklarını ve düşündüklerini sorgulamak zorunda kalırlar vicdanları yüzünden. Kötülüğü ve kötüyü iyi keşfeder ama bunu bir türlü anlatamazlar. Kırmamak için kırılırlar, başkalarının acısı kendi acıları olur.

İnsanın anlamak için dinlemesi gerekir dinlediğini anlaması içinde kendisiyle yüzleşmesi. İnsanlara baktığımız zaman herkes kendince bir şeyler konuşuyor ama kimsenin kimseyi dinlediği yok.

Sakin olmak gamsızlık değildir, zaman zaman çok dertlenmiş duygusal bir insanın güvenlik ve bıkkınlık modudur. Bazen karşıdaki insan üç kuruşluk ise canını neden beş kuruşluk sıkasın ki diye düşünür. Sakin insan olgunluğun kitabını yazmış insandır.

Belki insanları mutlu edebilirsiniz ama memnun edemezsiniz. Kimsenin benliğinizi kaybettirmesine izin vermeyin. Kimsenin benliğinizi kaybettirecek kadar değeri olmadığını da bilerek yaşayın.

HÜLYA ÇAKICI