Affet ama unutma...
Affetmeyi kendimize yapılanı kabul etmek olarak algılayan bir toplum insana ezikliğininin karşılığında boyun eğmeyi öğretiyor. Oysa affetmek sadece durumu bildiğini ve karşındakini serbest bırakarak tekrar yapmasına izin vermeden yakınında kalmaktır.
Affetmek unutmak anlamına gelmez. Yapılanları zihinsel olarak unutmak zaten mümkün değil. Affetmek sadece kafamızı meşgul etmemek için akıldan çıkartmaktır. Affetmek üzerindeki yükü hafifletmek, önüne bakabilmek, rahat yürüyebilmek içindir. Affetmezsen yükü alır ve taşırsın, belki de gün gelir o yükün altında kalırsın. Affetmek öncelikle kendin içindir.
Affet ve özgür bırak, affet ama asla unutma yoksa tekrar yaralanırsın. Affetmek bakış açısını değiştirir, unutmak ise aldığın dersi kaybettirir.
Affedin ki hafifleyin. Herkes kendi karakterini ortaya koyar. Affetmiyorsanız onu ciddiye alıyorsunuz demektir. Sizi üzen birini niye ciddiye alasınız. O nefreti, kini, öfkeyi, kızgınlığı, üzüntüyü yanımda taşımaktansa affeder üzerimden atarım. Gün gelir zaten dersini alır. Affetmek büyük insanların intikamıdır, büyüklüktür ama birçok kere affedersen arkası gelir ve sen bir süre sonra kendini affetmezsin.
Bir insanın başkasına bilerek zarar vermesi kişinin merhameti ve niyeti ile ilgilidir. Bilerek kötülük yaptığından emin olduğunuz biri varsa hemen uzaklaşmak gerekir. Affedersen çelme takar, yüz verirsen tepene çıkar. Kişi insanlığını kaybettikten sonra başarıda kazansa tek sevinen kendisi olur. İnsan vasfını kaybetmiş insanlar kendilerini çok güzel pazarlıyorlar. Dış görünüşe aldanmamalı. Kimse nereden geldiğini unutmasın, yoksa yüzüne tokat gibi çarpılır ömrü boyunca da silinmez.
Affeden insan, affettiğini hiçbir zaman unutmaz. Sürekli aynı şeyleri yapan insanları affetmeye vaktim yok artık silmekle meşgulüm, istemeseler yapmazlardı. Bazen affetmek istesemde olmuyor bazı şeyler affedilmiyor.
Tekrar edilen hatalar artık suçtur affedilmez vazgeçilir, vazgeçemeyip hazmetmek ve affetmek onun boyunduruğu altına girmektir. Affetmek ya da vazgeçmek, karşımızdaki kişinin bizim üzerimizdeki özgül ağırlığıyla ilgilidir.
Affetmek eskisi gibi olacağının sözünü vermek değildir. Vazgeçmek kaçmak değil ne istediğini bilen insanın boşa zaman harcamamasıdır. İki defa yanmayan çakmağı üçüncüsünde fırlatıp atmak gibidir.
İnsan değer verdiği insanı önce affeder. Değer verdiği insan gün gelir çizmeyi fazlasıyla aşar, vazgeçer. Vazgeçilemeyen insan yoktur. Ama bazen şartlar affetmeyi gerektirir. Birinde hainlik vardır sana yamuk yapmıştır affetmezsin, birinde gerçekten sevdiğin için affetmişsindir, mücadele ettiğin için, emek verdiğin için, ilişkide çıkar olmadığı için affedersin. Her hata affedilmez, bir şey yapmadan önce çok düşünmeli. Hata sandıklarımız belki kötü niyet çıkacaktır. Hataları affetmek kötü niyete zemin hazırlar, özür dilenip son bulan hatalar affedilir, ancak affedilmeyenler zaten hata değil suçtur.
Artık kendi canımızın başkalarının dengesizliklerinden daha önemli olduğunu anlama zamanı geldi. Sıradan değiliz ve bizden bir tane daha yok. Özel ve keşfedilmesi gereken bir dünya olduğumuzu kendimize her zaman hatırlatmalıyız.
Affetmek Allah'a mahsustur. Kişiliğinde vefasızlık olan bazı kişilerin davranış bozuklukları zerre kadar umurumda değil artık. Benim için önemli olan hak eden insanların kadrini ve kıymetini iyi bilmek.
Kötü gününde vefasız olan iyi gününde gözden ırak olsun. Kırdığı kadar kırılsın, incittiği kadar incinsin, sövdüğü kadar sövülsün, kıymet verdiği kadar verilsin. Dilin ne kadar affettim desede kalbin kırılmış bir kere. Affettikçe azar bazıları. Affetmek her ne kadar erdemlikse bir erdemimizde eksik olsun.
Affedecekseniz kendiniz için affedin ama yok sayın, birine vereceğiniz en büyük ceza onu yok saymaktır.
Affetmeyi öğrendiğiniz kadar affetmemeyi de öğrenin. Ne yolun ne de hayatın sonu değil, sahiplendiğiniz insanları hayatınızın dışına bırakmayı öğrenin. Yeri ve zamanı geldiğinde bir çırpıda aldığını aynı hızda göndermeyi de bilmek gerekir.
Önce kendinizi affetmekle başlayın, kendiniz olun, kendi yolunuzda yürüyün, kendi hayatınızın öznesi olun. Hiç kimse için ayağınıza kadar gelen güzel fırsatları tepmeyin, önceliğiniz kendiniz olsun. Hiçbir insan, hiçbir madde, hiçbir alışkanlığınız yaşam önceliğiniz olmasın, sen varsan herkes ve her şey var, kendinize iyi davranın.
HÜLYA ÇAKICI
https://hthayat.haberturk.com/affet-ama-unutma-1077409
Yorumlar
Yorum Gönder