12 yaşında ANKARA saldırısında ŞEHİT olan bir BABA'nın biricik kızı. ŞEHİT KIZI... Kendi kaleminden duyguları...

Yazı tamamen Şehidimizin Kızına aittir. Ekleme, düzeltme ve çıkartma yapılmamıştır. 


İsmim Eda, 12 yaşındayım, 6. sınıfa gidiyorum. Aslında ismimin de yaşımında hiçbir önemi yok. Öğretmenlerim zeki bir öğrenci olduğunu söylüyor. Çok ders çalışıyorum çünkü hayallerim ve idaeallerim var. Avukat olucam, hakim savcı da belki. Hakkı yenen tüm insanlar için mücadele etmek istiyorum. Çünkü hak yemeye tahammül edemiyorum.
Eryamanda 8 katlı bir sitenin 6. katında ailemle yaşıyorum. Ankarayı seviyorum ama Eryamanı daha çok seviyorum. Sakin ve huzurlu bir yer. 
Her sabah evden çıkıp 250m ilerde okuluma gidiyorum. Servis kullanmak istemiyorum. Bu kadarcık yolu yürümek sağlık açısında iyi diyorum. 
Bu gün günlerden Çarşamba yine sabah kaltım biraz da zor oluyor kalkmak. Kalktığımda annem babam kahvaltı sofrasındalardı. Ben kahvaltımı yapıp çıkana kadar babam çoktan kahvaltısını bitirmiş yanağımı öpmüş ve işe gitmişti. 
Ders okul yemek derken birde baktım akşam olmuş eve gelmişim. Saatler ilerlerken annem de sofra telaşı başladı. Kızım yardım edermisin derken ben elimdeki bardağı yere düşürdüm. Tuzla buzla oldu bardak ama öyle bir üzüntü kapladıki içimi bardak kırıkları sanki içime batıyordu. Annem ağlama kızım üzülme dese de ben duramıyordum. Neden sonra sakinleştim. Annem sofrayı kurma işlemi nerdeyse tamamlamıştı. 
Benim dünyalar yakışıklısı, arkamı yasladığım kocaman yürekli babam az sonra gelecek ve akşam yemeğini yiycektik. 
Yaklaşık yarım saat sonra kapı çaldı seviçle kapıya koştum. Bunun benim en son sevincim olduğunu kapıdaki 2 rütbeli amca ile hemşireyi görünce anladım. Annemi sordular bana ben bir feryatla annneeeeee diye bağırınca düşmüş bayılmışım.
Lojmanda kalan diğer asker çocuklarından duymuştum. 2 rütbeli ve yanında beyaz önlüklü biri kapımızı çalarsa mutlaka şehit haberi içinmiş. Hiç aklıma bile getiremediğim olay düşünmesi bile korkunç olan olay başıma gelmişti.
Gözlerimi açtığımda bir hastane odasında annemle yan yana yatıyor buldum kendimi.
Artık arkamdaki dağ, koca yürekli babam yok. Artık hayallerim de yok. Artık avukatta olmuycam, eskisi gibi hiçbir zaman kimse benim başımı okşamayacak. Annem için ayakta kalmak zorunda olsam da hayallerim için değil onun için çalışıp çabalacağım.
Hani ezilenlerinlerin hakkını aramak için avukat savcı olucaktım ya!!! şimdi olmuycam. İstemiyorum. Çünkü biliyorum ki adalet denin safsata sizlerin bizi avutmak için öğrettiğiniz saçma sapan bişi. Eğer adalet olsaydı benim babam sağ olurdu. 
Hanginizin parmağı var bilmiyorum bu pis işlerde. Bilmek te istemiyorum. Vatan sevgisi içimde olmasa annemi de alıp gitmek geliyor içimden ama uğruna babamı verdiğim bu vatanı bırakıp gidemem. 
Şimdi sizlerden rica ediyorum. Benim gibi en az 28 ailede bu yaşandı ve yaşanıyor. Sosyal medya dediğiniz buradan size sesleniyorum. Biz 3 gündür yemek yemiyoruz, nefes bile almakta zorlanıyoruz. Sizler buradan bir şeyler paylaşırken lütfen bizim görebileceğimizi de düşünün. Yemeğiniz, içkiniz birkaç gün eksik kalsın. Ya da buradan paylaşıp ne beni üzün, ne de SİZİN İÇİN CANINI VEREN KOCA YÜREKLİ BABAMIN KEMİKLERİNİ SIZLATIN.
Şehit Kızı...

Tüm ŞEHİTLERİMİZİN ailelerine ve HALKIMIZA baş sağlığı dilerim. ALLAH hepimizin yardımcısı olsun.
HÜLYA ÇAKICI

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Süleyman Demirel'den bir fıkra ile günümüz :)

Hayat Kişiye Özeldir

Ayağınızdaki 6 Güçlü Nokta