Hepimiz yaşadıklarımızın ustası, şu anımızın kalfası, geleceğimizin çırağıyız.

Her insan bir hikayedir. 
Öyle bir an olur anlatmaya gerek kalmaz. O seni bakışlarında çözer.
Belkide sorun anlatabilmek yerine, anlayacak kişiyi bulabilmektir.
Her şey zamanı gelince gerçekleşir. Süreyi bizim duygu, düşünce, davranışlarımız belirler.
Ölçüsünü kaçırdığımız her şey bizleri bozabilir.
Bu yüzden herkese kalıbına göre davranılmalı.
Kimini süzgeçten geçirip, kimine de bol kepçe davranılmalı.
Su gibi olmalı. Kuru kahveye, çaya karıştığında nasıl tat veriyor ve bütünleşiyorsa öyle.
Pişman olmayın yaşadıklarınızdan. Yaşadınız geçti gitti.
Hatalarınız için de pişmanlık olmayın. Hatasız kul olmaz. Hepimiz yapıyoruz.
Sizi üzenleri, hayal kırıklığına uğratanları fırlatın gitsin.
Yanınızda olmayanı, değer bilmeyeni aklınızda taşımayın.
Kimse hayatınızdan gitmesin diye uğraşmayı
Yanınızda olmak isteyen olur, istemeyen bahane bulur.
Sallayın gitsin, hem de en uzak noktaya.
Kendi yaşamımızı gözler, inceler ve üzerinde düşünürsek,
geleceğe kendimiz yön veririz. Başkaları değil.
Başkasının şemsiyesi altında yaşamaya gerek yok. 
Kendi özgür iradenizi ortaya koyun. 




Hayatımıza girenlerin hepsi de nasıl biri olduğunu en başında göstermişti.

Bizler göremedik, görmek istemedik.

Avuttuk kendimizi, önemli olan sonrası dedik.
Hatalarımızı mutluyken değil, mutsuzken anlıyoruz.
İnsanı kendi üzüntüsü kadar, yenilgiye uğratan başka hiç bir şey yok.
Zorlamaya gerek yok, inceldiği yerden kopmalı bazen. 
Anlamak için emek, gayret, dürüstlük vs. lazım ve bu da zordur.
Oysa yanlış anlamak çok ama çok kolaydır. Bunun için kötü niyet ve cahillik yeterlidir.
En iyisi anlamaya çalışmak, ona göre davranırsın. Bize yapılanları kendimize biraz da biz hazırlarız.
Buna rağmen hala yoruyorsa bazı insanlar, demek ki yanlış koordinatlardayız.




Bizi terk etmeyen gölgemiz bile karanlıkta ve ölümde terk ediyorsa ona göre yaşamalıyız .
Çünkü yalnızız bu hayatta bunca kalabalığımıza rağmen.

Bunu görmüyor da değiliz aslında.
Belki hata yaptığımızın ve sonradan üzüleceğimizin de farkındayız.
Biz hatayı da, yanlışı da, kusuru da görmezden gelmeyi değil, örtmeyi öğrendik.
Ama sonucu ne olursa olsun yaşamak istiyor insan.

İyi olmak ve bunu başarmak hiç zor değil, çok kolay. 
Em-pati kurmak ve ön yargılı olmamak önemli olan.

Hayat nasıl olursa olsun yaşamaya değer.
Böyle yazılmış alnımıza deriz, avuturuz kaderle kendimizi.
Yalan dünya fazla da ciddiye almamak gerek.



İnsanoğlu nankör yaratılmıştır. Hep ver bir gün iste senden kötü olmaz.
Nankör insan, her şeyin fiyatını bilir ve kendi çıkarına göre değer biçer.
Ama hiç bir şeyin kıymetini bilmez. 
Başkalarının söylediklerine göre yaşar ve hareket edersen kendin olamazsın. 
Sürekli birilerine bağlı yaşarsın.
Ya sen kendin olacaksın, ya da başkası seni kendisi yapacak. 
Sizin (benim) yerin(m)ize başkaları hayatımızı boyuyor. 
Neden başkalarının hayatımıza yön vermesine izin veriyoruz.
Sağda solda ne kadar oyalanırsak oyalanalım, akıp gitmekte olan hayat bizi bekler zannediyoruz.
Sonra gelsin yaşanmamış yıllar.
Olmanız gerektiği gibi olun. Eğilip bükülmeyin.
Kendiniz olun, başkaları size özensin. 
Hiç kimsenin size, kendinizin alabileceğiniz hakkı vermesine izin vermeyin.
Özgür düşünün, özgür yaşayın.
Hata yapmak korkusuyla, hayatımızı boş sayfalarla doldurmayalım.
Yapılan hataları birer ayrıntıya çevirmeyi öğrenirsek hayatımız bir tablo gibi güzel olur.
Mutlu olmak istiyorsak, irademiz dışı şeyler yüzünden kaygılanmaktan vazgeçmeliyiz.
Sıkıntılardan uzak yaşamak mümkün değil ne yazık ki. Dilemekle de olmuyor. 
Önemli olan hayat içinde karşımıza çıkan sorunlara karşı nasıl bir duruş sergilediğimiz.
Hepimiz yaşadıklarımızın ustası, şu anımızın kalfası, geleceğimizin çırağıyız.
Dengeye iyi sağlamak lazım. Aşırıya kaçan her şey kötü sonuçlar doğurur.
Bir ekoloji (canlıların birbirleri ve çevreleriyle ilişkilerini inceleyen bilim dalı) teorisi vardır. 
Hayatta kalmak için çevreye uyumu savunur.
Toplu yaşam kurallarını gözardı etmeden. Uymayanlar da tükenip gidiyor uyumsuz diye. 
İyilik, kötülü, mutluluk, mutsuzluk bulaşıcıdır.
Bunu kendimiz için kendimiz belirleyelim...

HÜLYA ÇAKICI

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Süleyman Demirel'den bir fıkra ile günümüz :)

Ayağınızdaki 6 Güçlü Nokta

Hayat Kişiye Özeldir