Davutoğlu ve Merkel'den ortak basın toplantısı
Mülteci krizine ilişkin temaslarda bulunmak üzere Türkiye'ye gelen Almanya Şansölyesi Angela Merkel'le Başbakan Ahmet Davutoğlu ortak basın açıklaması yaptılar.
Sabah saatlerinde başlayan Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Alman Başbakan Merkel'in görüşmesi sona erdi. İki lider açıklamalarda bulundu.Davutoğlu, "Almanya ve Türkiye birlikte ortak çalışmaları artıracağız. Avrupa ile mülteci konusunda 10 maddede oluşturduğumuz bir yol planında mutabakata vardık" dedi. Davutoğlu ayrıca, NATO devreye girmeli derken Merkel de Nato toplantısında bunu ele alacağız." diyerek onayladı.
Sabah saatlerinde başlayan Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Alman Başbakan Merkel'in görüşmesi sona erdi. İki lider açıklamalarda bulundu.Davutoğlu, "Almanya ve Türkiye birlikte ortak çalışmaları artıracağız. Avrupa ile mülteci konusunda 10 maddede oluşturduğumuz bir yol planında mutabakata vardık" dedi. Davutoğlu ayrıca, NATO devreye girmeli derken Merkel de Nato toplantısında bunu ele alacağız." diyerek onayladı.
BAŞBAKAN Ahmet Davutoğlu, Türkiye'ye resmi ziyarette bulunan Almanya Başbakanı Angela Merkel'le Çankaya Köşkü'nde ortak basın toplantısı düzenledi. Davutoğlu, Cizre'de yaralıların bulunduğu belirtilen binaya operasyon yapıldığı yönündeki iddialara ilişkin "Dün çıkan haberlerle ilgili olarak, resmi olarak bizim tarafımızdan yayınlanmamış, teyit edilmemiş hiçbir habere itibar edilmemesi lazım. Bu sabah Şırnak Valiliğimizce bir açıklama yapıldı, sadece ona itibar edilsin. Yaralıların mevcudiyeti anlamında da bir durum teyit edilmedi. Önümüzdeki kısa bir süre içerisinde inşallah Cizre'de operasyon tamamlanacak" dedi.
DAVUTOĞLU: SINIRIMIZA YAKIN BÖLGEDE 30 BİN SURİYELİ VAR
Başbakan Davutoğlu ve Almanya Başbakanı Merkel, Çankaya Köşkü'nde baş başa görüşmelerinin ardından ortak açıklama yaptı. Köşk'teki basın toplantısında Alman mevkidaşı Merkel'le Suriye krizini görüştüklerini belirten Davutoğlu, "Mülteci sorununu ele aldık. Suriye konusunda hepimizi kaygılandıran gelişmeler yaşanıyor. Rusya, Suriye'de sivillerin ölümüne neden oldu. Sınırımıza yakın bölgede 30 bin Suriyeli var. Yaklaşık 10 önemli konuda birlikte hareket etme konusunda anlaşmaya vardık. Saldırılara karşı diplomatik girişim kararı aldık. Halep'e dönük olan bu gayriinsani saldırı bir an önce bitmelidir. İnsan kaçakçılığını insanlık suçu olarak görüyoruz. AFAD ve Almanya Teknik Yardım Grubu, sınırdaki sığınmacılara yardım konusunda birlikte çalışacaklar" diye konuştu.
"KİMSE RUS HAVA SALDIRILARINI MAZUR GÖREMEZ"
Balıkesir'in Edremit İlçesi'ne bağlı Altınoluk Mahallesi'den, yasa dışı yollardan Yunanistan'ın Midilli Adası'na geçmek isteyen mültecilerin içinde bulunduğu teknenin alabora olması sonucu bugün 24 mültecinin hayatını kaybettiğini hatırlatan Davutoğlu, "Kimse, Türkiye nasıl olsa Suriyeli mültecileri alıyor' diyerek açık bir etnik kıyım anlamına gelecek şekilde sürmekte olan Rus hava saldırılarını mazur göremez, ona tolerans gösteremez. Hiç kimse, 'Türkiye nasıl olsa Suriyeli mültecileri alıyor ve bütün yükü üstleniyor' diye Türkiye'den mülteciler konusunu tek başına üstlenmesini bekleyemez. Biz, insan kaçakçılığının her türlüsünü, her zaman insanlık suçu olarak, terörle eş bir suç olarak görüyoruz. Masum insanların beklentilerini, ümitlerini istismar ederek onları bilinmez, meçhule doğru götürmek, olabilecek en büyük insanlık suçlarından biridir. Bugün dahi Edremit açıklarında yine acı bir insani trajediyle karşı karşıya kaldık" ifadelerini kullandı.
"NATO'NUN GÖZETLEME MEKANİZMALARININ SINIRDA KULLANILMASI KONUSUNDA ÇABA SARF EDECEĞİZ"
Perşembe günü NATO Savunma Bakanları Toplantısı olduğunu dile getiren Davutoğlu, "Suriye'den gelen mülteci akınının bütün sonuçları konusunda NATO'nun da devreye girmesi hususunda Türkiye ve Almanya birlikte bunu bir gündem maddesi olarak NATO'ya tavsiye edecek ve özellikle de NATO'nun da izleme, gözetleme mekanizmalarının sınırda ve Ege'de etkin şekilde kullanılması konusunda ortak çaba sarf edeceğiz" dedi.
MERKEL: 3 MİLYAR EURO'LUK ÖDEMENİN HIZLI OLMASINI İSTİYORUZ
Başbakan Davutoğlu'nun ardından açıklama yapan Almanya Başbakanı Merkel, mülteciler için Türkiye'ye yapılacak 3 milyar Euro'luk yardımın hızlı gerçekleşmesini istediklerini belirterek şöyle konuştu: "Londra'da çok başarılı konferans geçirdik. Binlerce kişi Rus bombardımanına maruz kalıyor. Mülteci kampında kalanlara Almanya da yardım edecek. Yasal zeminde göç için de hazırlık yapılmalı. Eylem planının amacı Türkiye'yi yalnız bırakmamak. Binlerce kişi Rus bombardımanından dolayı acı çekiyor. Rusya sivil toplumlara yönelik her türlü saldırıyı durduracaklarını açıklamıştı. Bu bildirge Rusya tarafından da imzalandı. Türkiye Suriye sınırına baktığımızda oradaki insanların korku içinde olduklarını görüyoruz. Mülteciler konusunda Almanya üzerine düşeni yapmaya hazır. O kamplardaki insanlara her türlü yardımı yapacağız. Emniyet güçleri arasında işbirliği olacaktır. Özellikle insan kaçakçılığı ile mücadele edeceğiz. İnsan kaçakçılığına karşı işbirliği yapacağız. NATO toplantısında bunu ele alacağız. Mültecilerin geri dönüşü için çalışmalar yürütülecek. 3 milyar Euro'luk ödeme söz konusu olacaktır. Bunun da hızlı olmasını istiyoruz"
"YASAL YOLLARDAN AVRUPA'YA GELMELERİNİ SAĞLAMAK İSTİYORUZ"
Başbakan Davutoğlu ve Alman mevkidaşı Merkel, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Türkiye'ye mülteciler için 3 milyar Euro'nun ödenmesi kapsamında bir takvim olup olmadığı sorulan Merkel, "Biz burada mümkün olduğu kadar kontenjan yaratarak yasal yollardan Avrupa'ya gelmelerini sağlamak istiyoruz. Bu şu anlama gelmektedir. Bir yandan mali ve maddi destek sağlamak. Bu Türkiye'nin bütün mültecileri kabul etmek zorunda olduğu anlamına gelmiyor. Arada tacirler, kaçakçılar var. Suçsuz insanlar denizde ölüyor. Yalnızca ocak ayında 300 kişi denize yaşamını yitirdi. Türkiye geçici bir vatan sağlamaktadır. Suriyeliler için evlerine, vatanlarına yakın olmak da önemli. Buralarda 3 milyar Euro harcama önemli olacaktır" ifadelerini kullandı.
DAVUTOĞLU: KISA BİR SÜRE İÇERİSİNDE CİZRE'DE OPERASYON TAMAMLANACAK
Cizre'de yaralıların bulunduğu öne sürülen binaya operasyon yapıldığı iddiası sorulan Başbakan Davutoğlu, şöyle yanıt verdi:
"Dün çıkan haberlerle ilgili olarak, resmi olarak bizim tarafımızdan yayınlanmamış, teyit edilmemiş hiçbir habere itibar edilmemesi lazım. Bu sabah Şırnak Valiliğimizce bir açıklama yapıldı, sadece ona itibar edilsin. Öyle bir intiba oluşturuluyor ki sanki bir binada çok sayıda yaralı vardı ve oraya yapılan operasyonla çok sayıda ölüm olayı gerçekleşti. Böyle bir durum, yaralıların mevcudiyeti anlamında da bir durum teyit edilmedi. Önümüzdeki kısa bir süre içerisinde inşallah Cizre'de operasyon tamamlanacak. Türkiye'de her mücadele, demokratik hukuk kuralları içerisinde, şeffaf bir şekilde yürütülmektedir. Herhangi bir şekilde, kamuoyunu olumsuz şekilde etkileyecek algı operasyonlarına dikkat edilmesi gerekir. Bu sabah Valiliğimizin yaptığı açıklama, bu anlamda temel referans olarak alınmalıdır, diğer haberlerin bir kısmı önemli ölçüde spekülatif nitelik taşıyabilir. Bu konularda da kamuoyumuzun dikkatli olması icap eder"
"DEMOKRASİYLE VE SİVİL ÖZGÜRLÜKLERLE İLGİLİ HİÇBİR AYKIRI YÖNÜ YOK"
Toplantının soru cevap kısmında Die Welt İstanbul temsilcisi Deniz Yücel, Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'na, "Türkiye'nin Güneydoğu'da katliam yaptığını" ifade eden sözler sarf etti. Ayrıca Türkiye'deki tutuklu gazetecileri sordu.
Bu soruya Davutoğlu böyle eleştirildiğimize göre basın özgürdür dedi.
"Bilinsin ki Türkiye Cumhuriyeti devleti Avrupa standartlarında bir demokrasidir. Avrupa standartlarında bir demokrasi teröre karşı hangi tedbirleri alıyorsa biz o tedbirleri alırız. Bu konuda gelecek eleştirileri dinleriz ama bizim için en kutsal şey, vatandaşlarımızın can, mal, namus ve genel insan hak ve özgürlüklerini korumaktır.
Cizre ve Silopi'de yürüyen operasyonlar, yanı başında hiçbir devlet otoritesi kalmamış bir bölgeden sızan teröristlere karşı yürüyen faaliyetlerdir. Dünyanın hiçbir yerinde, demokratik bir ülke, halkına hesap veren bir ülke, ülkesinin bir bölgesinde, bir başka silahlı grubun bulunmasına müsamaha göstermez. Demokrasilerde güç kullanma yetkisi, sadece ve sadece halka hesap vermek durumunda olan meşru güvenlik güçlerindedir."
"Benim vatandaşlarımın can güvenliği, teröristlerin özgürlük alanlarından daha önceliklidir. Bu, Fransa için nasıl doğruysa Türkiye için o kadar doğrudur. Fransız ordusu Fransa'nın başkenti Paris'e kendi halkını korumak için teröristlere karşı gerekli güvenlik desteğini sağlamışsa biz de silah deposu haline getirilen Cizre'de, Silopi'de, Sur'da kendi vatandaşlarımızın hayatını korumak için her türlü tedbiri alırız. Bunun demokrasi ile ve sivil özgürlüklerle ilgili hiçbir aykırı yönü yoktur."
Alıntı
Gazeteci istediğini sorar, marifet doğru ve inandırıcı cevaplamak. Güzel bir cevap olmuş.
193 Ülkenin olduğu Dünya'da Türkiye 195. Sırada... Başbakan Davutoğlu gayet güzel üslupla lafını koymuş :)
Bunlar galiba karşılarında aptal bir Başbakan var zannediyorlar. Ahmet Davutoğlu bir akademisyen ve tek sözle usulünce adamı yerin dibine sokuyor :)
193 Ülkenin olduğu Dünya'da Türkiye 195. Sırada... Başbakan Davutoğlu gayet güzel üslupla lafını koymuş :)
Bunlar galiba karşılarında aptal bir Başbakan var zannediyorlar. Ahmet Davutoğlu bir akademisyen ve tek sözle usulünce adamı yerin dibine sokuyor :)
Davutoğlu'nun Konuşmaları dingin ve sakin. İnsanlar genelde böyle kişileri ezebileceklerini sanırlar. Aynı zamanda bilgisiz, cahil olduğunu düşünürler. Aslında tam tersidir bunun. Hayattan çıkardığım en önemli derslerden birisidir.
Konuşan adam Almanya'ya göç etmiş bir kürdün oğlu. Amacı da belli Merkel ve Batılı gazetecilerin içerisinde Türkiye'yi sabote edip, küçük düşürmek ve suçlamak. Amanya'nın Welt Gazetesinde çalışıyor. Adam müthiş bir Türk düşmanı. Merkel'e neden soramadı? 2015 yılında 594 mülteci binalarının neden kundaklandığını. Yiyorsa Sor. Ondan sonra sana Almanya'da ekmek vermezler.
Almanya'da 2015'de 2 gazeteci devlet sırrını açığa vurdu diye idamla yargılanıyor. Soramaz çünkü bir daha Almanya'ya giremez. Ceza alır.
Bu adam sürekli Türkiye'de kalıyor ve hiç bir haberinde Türkiye hakkında iyi bir şeyler yazmamış. Hep AKP'yi, CHP'yi ve MHP'yi eleştirmiş. Bu gazeteci HDP ve PKK taraftarı bir gazeteci. Devamlı PKK teröristlerini Kürtlerin koruyucusu olarak yazıyor. Başbakanımızın ağzına sağlık.
Konuşan adam Almanya'ya göç etmiş bir kürdün oğlu. Amacı da belli Merkel ve Batılı gazetecilerin içerisinde Türkiye'yi sabote edip, küçük düşürmek ve suçlamak. Amanya'nın Welt Gazetesinde çalışıyor. Adam müthiş bir Türk düşmanı. Merkel'e neden soramadı? 2015 yılında 594 mülteci binalarının neden kundaklandığını. Yiyorsa Sor. Ondan sonra sana Almanya'da ekmek vermezler.
Almanya'da 2015'de 2 gazeteci devlet sırrını açığa vurdu diye idamla yargılanıyor. Soramaz çünkü bir daha Almanya'ya giremez. Ceza alır.
Bu adam sürekli Türkiye'de kalıyor ve hiç bir haberinde Türkiye hakkında iyi bir şeyler yazmamış. Hep AKP'yi, CHP'yi ve MHP'yi eleştirmiş. Bu gazeteci HDP ve PKK taraftarı bir gazeteci. Devamlı PKK teröristlerini Kürtlerin koruyucusu olarak yazıyor. Başbakanımızın ağzına sağlık.
Merkel'in arka arkaya yaptığı ziyaretlerinde ki amaç, mümkün olduğunca az mülteciyi ülkesine almak.
Düşmanımız dost görünüyorsa sıkıntı büyük demektir. Merkel aptal bir kadın değil. Parayı az verecek ve belki de oyalayacak. Tüm Avrupa'daki mültecileri gönderebilmek için. Kalifiye mülteciler Avrupa'ya, arta kalanları bize yeni anlaşmada. Kalifiye mültecileri de kotayla alacakmış Avrupa.
En modern batı ve onun yaltakçısı gazeteci. Şu an mülteci durumunda bile ne yapacaklarını bilmeyen bir batı var. Gerçekten onlar için sivil halk önemli midir? Bu kadar önemli olmuş olsaydı. Rejimden yana bir tavır sergilemezlerdi. Yani sessiz kalmazlardı bu duruma.
Düşmanımız dost görünüyorsa sıkıntı büyük demektir. Merkel aptal bir kadın değil. Parayı az verecek ve belki de oyalayacak. Tüm Avrupa'daki mültecileri gönderebilmek için. Kalifiye mülteciler Avrupa'ya, arta kalanları bize yeni anlaşmada. Kalifiye mültecileri de kotayla alacakmış Avrupa.
En modern batı ve onun yaltakçısı gazeteci. Şu an mülteci durumunda bile ne yapacaklarını bilmeyen bir batı var. Gerçekten onlar için sivil halk önemli midir? Bu kadar önemli olmuş olsaydı. Rejimden yana bir tavır sergilemezlerdi. Yani sessiz kalmazlardı bu duruma.
Dünya'da 192 tane resmen tanınan ülke vardır. Ancak bilinen ülke sayısı 236'dır. Aslında Birleşmiş Milletlere (BM) göre 192 ülkenin egemen bir şekilde var olduğu kabul edilmektedir. Ancak bu sayı aslında 192'den daha fazladır. Çünkü kendi bağımsızlığını ilan etmiş ancak BM’nin resmen tanımadığı bir çok ülke daha vardır. Bu ülkelerden biride Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetidir (KKTC). KKTC'nin varlığını resmen tanıyan tek ülke Türkiye'dir. Diğer ülkeler KKTC'yi resmen tanımamaktadırlar.
HÜLYA ÇAKICI
HÜLYA ÇAKICI
Yorumlar
Yorum Gönder