Bilmek Zor Geliyor


Bilmek zor geliyor. Çünkü bilmek için araştırmak gerekiyor, araştırmak içinde çalışmak. Oysa başkalarının oluşturduğu ideolojilere, kalıplara uyarak çaba sarf etmeden doğru davrandığımızı düşünüp kendimizi güvende hissetmek ne kadar kolay. Böylece de toplumdan dışlanmadığımız için daha huzurlu hissediyoruz. Ama toplum dediğimiz şey de bizim gibi insanlardan oluşuyor ve ideolojiler sadece sayılı insanlar tarafından oluşturulup, bilmek istemeyen insanlar tarafından yaygınlaştırılıyor.

Soru üretmek demek yanıt arama sorumluluğunu da almak demektir. Yanıtını bulduğun soru ve sorunun çözümünü eyleme dökmek demektir.

Önemli olan anlayacak olan kişinin anlama kapasitesi. Tabi başka etkileyici faktörler de olabilir ama insanları reel hayatta çözmüş biri, görmüş geçirmiş biri tutarlı bir şekilde yorumlayıp doğru bir tahminde bulunabilir, diğer taraftan kendisini açıkça izah eden bir insanı konu hakkında bilgisiz biri doğru şekilde tanımlayamayabilir.

Herkes kendine göre haklıdır, hiçkimse kendisini uzun süre haksız bulamaz. Bu yüzden hayat karmaşıktır ve bu yüzden sürekli aynı şeyleri tekrar tekrar yaşamak zorunda kalırız.

Körü körüne bağlılık esarettir, kendinden uzaklaşmadır, önce kendini sonra toplumu zehirler. Sorgulanmayan her inanç, her alışkanlık, her ilişki, her şey bağlılığın ötesine geçip bağımlılık haline gelebilir ve zamanla da kendisine köle yapar.

Belirli bir yere kadar önyargılar kestirme yol görevi görürken bir yerden sonra gelişmenin, ilerlemenin önünde büyük bir engel oluyor. Neden beynimizin sadece bir kısmını kullanabiliyoruz? Neden insanların beyinlerinde hep aynı bağlantılar çalışıyor? Çünkü herkes kendisi için çok önceden hazırlanmış bir çevrede dünyaya geliyor, kalıplarla oluşturulmuş bir çevrede.

İkiyüzlülük kendinle çelişme, kendine yabancılaşma duygusu, başka savunma mekanizmalarını devreye sokar bu da kişilikte kısır döngüye giren sürekli bir arıza halini alır.

Ne istediğini bilen biri seçimini ona göre yapar, kararsızlık net olamayan kişilerin başvurduğu bir kaçış yöntemidir.

Donanımlı olup karar verememek ise seçeneklerin ne kendi içlerinde, ne de birbirlerine göre ikna edici olmamasından kaynaklı olabilir. Bu durumda kişi kendisini ikna etmek için hangi yolu kullanıyorsa onu bulmalı.

İnsanı yoran doğruları anlattığın halde yanlışlarında ısrar eden insanlar. Çok düşünmek bana çoğunlukla negatif etki yapıyor, çok düşünmek çokta iyi bir şey değil.

HÜLYA ÇAKICI

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Süleyman Demirel'den bir fıkra ile günümüz :)

Ayağınızdaki 6 Güçlü Nokta

Hayat Kişiye Özeldir