Yolu değiştir çıkışın olabilir
Yolu bilmemek yol yok demek değildir. Acı aktifse yaşanmaktaysa elbette üzüntüde çekilecektir. Kahraman yada kurban olma bilincine girmeye gerek yok gibi geliyor. Her şeyi herkes gibi belirli bir yere kadar kontrol edebiliyoruz.
Travmatik haller yaşayan bir kitle var. Bu kurban rolünü çok yakınlarımızda da görüyoruz, örneğin anne babamızda. Tartışırlarken geçmişte şöyle oldu, böyle oldu başlıyorlar, bu her zaman kendini tekrar eden bir polemik ama kendileri bu tekrarın kısır döngünün, bu negatiften beslenmenin farkında bile değiller. Travmatik durumlar bir süre sonra ondan beslenilen bir kaynağa dönüşüyor. Bu kısır döngüden çıkabilseler hayatları pozitif yönde değişecek. Belirli bir farkındalığa ulaşmış olsanızda insan en yakınındakilere bile yardım edemiyor. Çünkü insanların yardım alması için öncelikle kapıyı çalması gerekir. Bu annen, baban, kardeşinde olsa insanlar değişmek ve görmek istemedikçe güneşte olsanız faydası yok.
Bir süre sonra insanlar bu travmalar içinde ışıkla olan bağını kopartıyor ve başka bir dünyanın mümkün olduğuna inanmıyorlar. Bu çocukluğundan beri şekerle beslenip hayatı boyunca kronik ağrılar, sızılar, psikolojik mutsuzluklar yaşayan birinin bu vasat durumu normal olması gereken bir durum olarak algılamasına benziyor. Çünkü vasatın üstünde zihinsel ve fiziksel bir durumu hiç deneyimlememiş ve bilmiyor.
Ne zaman ayağa kalksak başımıza balyozla vuruyorlar o zaman koşullu bir şekilde öğreniyoruz. Sakın ayağa kalkma. Peki cesareti olan ve kahraman olmak için balyozu kendi eline alan veya kıran kişi kaç km yol katedebiliyor? Arkanda destek varsa kahraman olup yolunda güvenle ilerleyebilirsin ama desteğin yoksa yerde sürünmeye mahkumsun.
HÜLYA ÇAKICI
Yorumlar
Yorum Gönder