Eskiden Bacasız Fabrika Turizmdi. Şimdi trafik cezaları.!

Üretmeyen bir toplum haline getir ülkeyi. Ondan sonra cezalardan tamamlaya çalış bütçeyi. Ders almayan, önemsemeyen, hayata dair bir öngörüsü, düşüncesi olmayan, yalanla, din ticareti ile beyni sulanmış bir toplum bulursun. Ve basarsın vergiyi. Talan edersin topraklarını, dağlarını, yaylalarını. Bundan kolay ne var! Belediye yollara park yapar, ücret tahsis eder. Neredeyse soluduğumuz havadan para alacaklar. Trafik kontrolleri trafiği düzenlemek için değil, boşalan devlet kasasını doldurmak için her yıl başı otomatik olarak arttırılıyor. Milletimiz de tık yok, itiraz yok. Kuzu kuzu ödüyoruz.
Önleyici uygulama diye bir kavram vardı eskiden. Amacı ceza değil, olayın gerçekleşmesini önlemekti. Asayiş uygulamaları da böyleydi. Ancak günümüz de sonuca yönelik uygulama var. Ve sadece yakalanırsan ceza yersin mantığı. Suçu ve suçluları cesaretlendiren uygulama türü bu da. Devlet seçim vaatlerinden dolayı para bulmak zorunda. Burada da en önemli ekmek kapısı özel tüketim kapsamına aldığı alanlar. İletişim/ benzin/ otomotiv sektörü/ tabii bir de cezalar. Büyük şehirler de trafik vakfının çekicileri araç çekme yarışı yapıyorlar. Vatandaş hem trafik cezası ödüyor, hem çekici parası, hem park parası. Dünya'nın hiç bir ülkesin de bütçeye cezalar şu kadar gelecek diye gelir gösterilemez. Ama biz de normal.
Trafik cezaları kesinlikle caydırıcı olsun diye kesilmiyor. Olmadık yerlere hız sınır tabelası koyarak, milletin aracını park edeceği alan bırakmayarak, park cezası kesiliyor. Otobanda ya da 3 şeritli yollar da şerit ihlali yapıp trafiğe engel olanları görmezden gelirler, olmadık yere 50 km ve hız levhası koyup milletin canını yakarlar. Dolaylı vergi tahsilinin yeni usulü bu cezalar.
Peki bu kadar ceza kesilmesine rağmen trafik kazaları neden artıyor? Trafik terörü önlenebiliyor mu? Kural ihlalleri daha doğrusu kuralları hiçe sayma neden her geçen gün artıyor? Trafikte madde bağımlıları, körkütük sarhoşlar kan çanağı gibi gözlerle nasıl dolanıyorlar? Sebep çok açık. Tek amaç para toplamak. Cezalarla, ülke ekonomisi ne kadar büyüdü/büyür? İşsizlik ne kadar azaldı/azalır? Kapitalist sistemler de öncelik paradır.
Bu cezalar, vergiler vs. ilgili bölümdü.

Ama bizim gibi cahil toplumlar da trafik cezasını iki misline de çıkartsan, trafik canavarlarını engelleyemezsiniz. Bunun için eğitim gerekli. O da biz de olmadığına göre. Az ceza bile kesiliyor. Bazılarının ehliyetini komple iptal etmek lazım. Yol yasağı koyulması gereken hanzo ve sonradan görme sevgililerinin aldığı lüks arabalara kullanmasını/ kuralları bilmeden binen cahil insan kaynıyor yollar. Acaba Nasıl göründüklerini düşünüyorlar? Hep merak etmişimdir. Kime/neye/niçin bu havalar. Vermişin/binmişin/binmişler. Aynen böyle görünüyor işte. Fazlası değil. Anında ehliyetlerini alacaksın bunların. Kimsenin trafikle alakası yok. Trafik sığır kaynıyor. Kessinler ve hatta daha da fazlasını kessinler. Ama kurallara uymayanlardan kessinler. Çünkü bizim millet ceza yemeden kurallara uymaz. Bu da denendi!
Demek ki ceza kesince de birşey düzelmiyor. Kısaca eğitim şart. Alın ehliyetlerini, yayan gitsinler :)

HÜLYA ÇAKICI

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Süleyman Demirel'den bir fıkra ile günümüz :)

Ayağınızdaki 6 Güçlü Nokta

Hayat Kişiye Özeldir