HERBOKOLOG
Herbokolog denen grup istediğini yok sayar, istediğini var sayar. Ne onların yok dediği yoktur, ne de var dedikleri vardır. Kendi kendine sakat bıraktıkları zavallı beyinlerinin içinde yaşarlar.
Herbokolog konusunda kaynakları zengin bir ülkeyiz. Çeyrek aydını bu kadar bol olunca kaynakta haliyle fazlaca oluyor. Herbokologlara sorsak; nereden mezunsun? diye cevapları Herbokolojiden şeklinde olur her halde. Bu tipleri ciddiye almak lazım ne de olsa üniversite mezunular (!)
Onlar hep kendileri doğru bilirler. Onun için hiç tartışmamak, mesafeli durup az görüşmek, ciddiye almamak, EVET ÖYLESİN deyip geçmek gerek. Bu tarz insanların yaptığı kötülüklere, haksızlıklara, adaletsizliklere, zorluklara gülüp geçin, çünkü gülmek en güzel eylemdir ve bilmeyeni, anlamayanı çıldırtır. Sonuç olarak, bilginlerin aydınlatamadığı toplumları şarlatanlar aydınlatmaya çalışır. İnsanlar da deniz çekildiğinde karıncalara yem olan balıklara bakarak geleceklerini görebilirler. Bizim kadar sabırlı bir millet daha yok, illa her şeyin sonunu görene kadar bekleriz. Bazen delice güleyim diyorum ama sonra ağlanacak halimize gülmek ne kadar doğru olur diye düşünerek susuyorum.
Modern hayat ve hakim rengi, menfaatler insanları birbirlerinden uzaklaştırıyor. Aradaki güven duygusunu yıkıyor. Bir adım öne çıkan dönüp geriye bakmıyor. Önemli olan başkasının ne yaptığı değil bizim ne yaptığımızdır. Doyumsuzluğu doğuran bilinçsizce istemek, birbirini gerçekleştiren eylemlerden doğan kısır bir döngüdür. Bütün bunların cevabını alınca da sonucuna katlanabilmek gerekir. İçinde bulunduğumuz günlere bakıp gerçek boşlukların beyin bölümüne denk gelen kısımındaki eksiklikten kaynaklandığını düşünüyorum. Doğal döngüye, her şeye rağmen ben de varım diyebilmek gerekiyor.
HÜLYA ÇAKICI
Yorumlar
Yorum Gönder