Atatürk Ve Kuran'ı Kerim

Tüm devrimcilere toplumlarını dönüştürdükleri için bir saygım vardır. Ancak Atatürk yaptığı ilerici atılımlar ve yüksek öngörü ile gerçekleştirdiği devrimlerle adeta tüm devrimcilerin hocası konumundadır. Ayrıca dünya da anti-emperyalist anlam da mücadele veren ilk önder olması dolayısı ile mazlum halkların bağımsızlık mücadelesinde hep bir rol model olmayı başarmış eşsiz bir komutan ve devlet adamıdır. Yani dünyanın taktirini kazanmış büyük bir komutandır.

İnandığımız dini ve temel değerlerimizi anlamadan ibadet etmenin bizi ne kadar geri götürdüğünü anlamış ve Kuran-ı Kerimi tercüme ettirerek halkının, Türkçe olarak inandığı dinin kitabını okumasını ve anlamasını sağlamıştır. Atatürk'ün İslam dinine ve coğrafyasına idrak edebilenler için çok büyük hizmetleri olmuştur. Eğer bir gün Peygamber Efendimize şükür, Atatürk'e teşekkür edip, dini mezhepleri siyasete alet etmezsek o zaman yol alırız. Atatürk ve dinimiz siyasete alet edilemeyecek kadar değerli kavramlardır çünkü. Müslümanlığını kanıtlamaya gerek yok. İstiyordu ki oku ve okuduğunu anla. Ne olduğunu bilmediğin bir şeyin arkasından gitme. Çünkü bir akıl adamıydı.

Müslümanlık (İslam) 1400 + yıllıktır. Ama Türklüğün tarihi insanlık tarihiyle başlar ve üç bin yıllık devlet geleneği vardır. Türk kanı taşımak eskiden de şimdi de bir asalet imgesidir. Dinim İslam Hz. Muhammed'in ümmetiyim. Benim gibi hissetmeyenler, kökünüzün ne olduğu, hangi dinden olduğunuz beni hiç ilgilendirmez. İnsan olun yeter. Bilin ki insan olamayan ümmette olamaz. Çünkü İslam insanlara inen bir dindir. Milliyetim sorulmuşsa göğsümü gererek Türküm. Dinim sorulmuşsa yine onurla Müslümanım. Din Allah ile kul arasında kalması gereken bir olaydır. İnanç ise daha başka bir şey. Kendisini dinsiz olarak adlandıran da bu açıdan bakıldığında hiç bir dine inanmamayı inanç olarak kabullenmiştir ve dolayısı ile yine inançlıdır.

Kimse kimseyi Atatürk'ü seveceksin diye zorlayamaz ama hiç kimse hakaret de edemez. Sevmeyebilir ama saygı duymak zorundadır. Özgür nefes aldığı için en azından. Hoşa gitsin yada gitmesin bugün bulunduğumuz yeri ve statüyü Cumhuriyetin ve dolayısı ile Atatürk'ün tanıdığı imkanlara borçluyuz. Sevmek zorunda değilsiniz ama saygı lütfen, tarih ortada. Yeniden yeniden keşfetmeye gerek yok. Önemli olan bizim neslimiz tarihe nasıl geçecek? Atalarımıza layık olabildik mi? Devraldığımız emaneti ileri taşıyabildik mi? Yani izlememiz gereken yolun daha ileriye doğru adım atmak ve attırmak olduğunu düşünüyorum.

HÜLYA ÇAKICI