Affet Ve Vazgeç...


Affetmek yüreğinde artık onu taşımamaktır. Vazgeçen insan mutludur. Affetmeyi gerektiren kusur güveni sarsar. Güven duygusu yoksa huzurda zor bulunur, hep şüphe, hep acaba mı demektense vazgeçmek en iyisidir. Affetmeden vazgeçtiğinde ise hatırlayıp üzülürsün. En iyisi affet ve vazgeç. Sal ipini gitsin.

Affetmek barışmak değil, affetmek özgürlüktür. Bugüne kadar yapılan yanlışları affettikten sonra o insanların çoğunun üstünü çizmişimdir.

Ne kalmayı, ne gitmeyi beceremiyor, sağlıklı ilişkiler kuramıyoruz. Çünkü mutsuzuz, mutsuzluk bir uzvumuz gibi olmuş, çünkü umutsuzuz. Hemen hiçbir şeyin iyi yanını göremiyoruz çünkü artık bakmayı dahi tercih etmiyoruz. Üstelik sonsuz yaşam, sonsuz güç, sonsuz kaynak sonrası tatminsizlikten falan da değil bu. Ülkenin ekonomik çöküşü, toplumun ruhsal çöküşünün yanında daha çözülebilir bir sorun gibi geliyor. Kocaman bir mutsuzlar ülkesi olduk, sanki yaşamıyor sadece hayatta kalıyoruz. Kendimizden vazgeçmişiz yani, başkasına sıra gelmiyor.

İnsanlar her şeye kolay ulaşıyor, çabuk bıkıyor, doyumsuzluğun sınırı yok. Her şeyi yaşayanlar benliklerini tatmin edecek yeni bir şeyler bulamayınca mutsuz olup sıkılmaya başlıyorlar.

Affede affede vazgeçmeyi öğrendim. Bende affedilmek istemiyorum artık. Vazgeçin, vazgeçelim. Bırakın vazgeçilen de olalım. Her şeyin bir bedeli olmalı ödemeyen de öder bir gün.

HÜLYA ÇAKICI

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Süleyman Demirel'den bir fıkra ile günümüz :)

Ayağınızdaki 6 Güçlü Nokta

Hayat Kişiye Özeldir