Güzellik Fazlalıklardan Arınmaktır

Varlığı hayatınıza bir şey katmayan insanların yokluğu çok şey katacaktır. Hayatımızdaki insanların sayısı bir anlam ifade etmiyor. Yanında olmayan her kişi sadece bir rakam, başka bir anlamı yok.

İnsanın değeri yapıp ettikleridir, sonuç alabildiği, başarabildikleridir. Kendini keşfetmek ve kendi sınırlarını zorlamaktır.

Bazen öyle bir hayat yaşar ya da görürsün ki, bütün sözler o hayat karşısında anlamını  yitirir. Nasıl hissedersek öyle yaşıyoruz hayatı, onun için kendimizi iyi hissettiren insanlarla devam edelim yolculuğumuza. Fazlalıklardan bir an önce kurtulmak için harekete geçmek lazım. Kendilerinin çıkmasını beklemek zaman kaybından başka bir şey değil çünkü.

Bireysel bir yaşam için kanaat yeterli, toplumsal bir yaşam için ise mücadele gerekli. Dikkatli düşünen insan doğruyu ve yanlışı birbirinden ayırt edebilir, kimse kimseyi yanlış yapmaya zorlayamaz.

Her zaman doğallık ve sadelik en güzelidir. İnsan karakteri içinde bu böyledir. Yapmacık, sahte insan nasıl duruyorsa, fiziki görünümde aynı şekilde yansır karşı tarafa. İnsan saf iken iyidir, sonradan eklenen gurur, kibir, ego gibi kötü şeyler onu insanlıktan çıkarabilir.

Mutluluk arınmaktır, önce gereksiz değerlerin büyüsünden, sonra iç dünyadaki kirlerden, ego, kibir, kıskançlıktan. Zor ve meşakkatli bir yoldur ama aynı zamanda da özüne dönerken geçeceğin en kutsal yoldur.

İnsan kalabalığının hiçbir önemi yok, onların arasında yalnız kaldıysak, görünmeden yaşamayı da başarabiliriz. İnsan istediğinde uzak ya da yakın olabiliyor. Bunu sevdiklerimizin vefasızlıklarından, hiç tanımadıklarımızın merhametinden öğrendik.

En yakınlarına hayatı zindan ederken, dışarıdaki insanlara karşı iyi ve yardımsever görünmek gibi bir iki yüzlülük içinde çoğu insan.

Hayata olan bakış açımızı değiştirmezsek hayatımız hep acı gelecektir. Vazgeçebileceğin hiçbir şeye değer verme. Saygılı ve ilkeli olalım ama her şeyden önce kendimize saygımız olsun, kendimiz için, kendi doğrularımızla yaşayalım.

Başıma gelmez dediğim onca şeyi yaşamakla geçiyor hayatım. Ne kadar da güçlüymüşüm, asla dayanamam dediğim her şeyin fazlasına bile dayandım. Kimseyi kırmamak için uğraşırken kendimi bin parçaya böldüğümü çok geç anladım. Yıllar hiç geçmeyecek gibi gelirken ömrüm tükenmiş, kalbim yorulmuş, yaşım zaten beni beklemeden almış başını gitmiş. Gerektiği zaman tavrını değiştirecekmişsin, karşındaki insana bağlıymış naif olmak. Ben değer verdikçe bendeki değerlerini yitiren çok insan var.

Herkesi memnun etmeye çalışma, kendin hakkında kötü konuşma, kontrol edemediğin şeylerle uğraşma, sana iyi gelmeyen insanlarla takılma. Hayır demekten korkma, yanlış geliyorsa yapma. Kendini kabul et.

Gözlerini versen zaten kördü derler. O yüzden alkış için değil, bir amaç için çalış, insanları etkilemek için değil, kendini ifade etmek için yaşa.

HÜLYA ÇAKICI

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Süleyman Demirel'den bir fıkra ile günümüz :)

Ayağınızdaki 6 Güçlü Nokta

Hayat Kişiye Özeldir