Her şey neden gece ortaya çıkar?

Gece midir insanı hüzünlendiren, yoksa insan mıdır hüzünlenmek için geceyi bekleyen?

Salgın hastalık uyku düzenimizi bozdu, evde rahata alıştık. Öyle olunca da gece gündüz birbirine girdi. Her günümüz, her gecemiz aynı. Pandemi süreci bütün hayatı, düzeni, hepimizi alt üst etti.

Üstümde kendim tarafından yapılan çok büyük bir baskı var. Düşünürken laf lafı açıyor dönüp duruyorum. Yatak değil kafan rahat olacak ki, rahatça uyuyasın.

Geçmişten gelen öfkeler, sinir bozuklukları, eksiklik hissetmek, günü yaşayamamak, hayatı kaçırma hissi, uykuları kaçırıyor. Anı yaşamak lazım aslında uyumak için bile.

İnsanların huzuru ve düzeni kalmayınca uykusuzluk alışkanlığa dönüşüyor. Saklanan her şey sessizlikte konuşmaya başlıyor. Tam bitirdiğin günün hesabını kapatacaksın günün içinde olan bir şey tık diye eskiyi hatırlatıyor, sanki o zamana kadar saklanıyor, bilinçaltındaki bir odada gizleniyor.

Çünkü gece sessiz, beden ve ruh yalnızdır. Bedenin dinlenmek istediği, beynin uyumak istediği, tüm yorgunlukların beyinde ve vücutta biriktiği, düşüncelerini dizginleyemediğin, beynin uyuman gerektiğini söylediği halde bedeninle inat ettiğin için.

Gece yük alır gündüze bırakır, her şey gece karanlığında depolanır. Bunlar bir gün veya bir saat önce söylediğin gelişi güzel cümlelerin, hareketlerin, davranışların yaşanmasından oluşan, bir sonraki günün hayatına etki edecek olaylar silsilesidir. Gecenin gebeliği gündüzün yaşanmasıyla doğum gerçekleşir. Her sır gecede saklanırken gündüz de ortaya çıkma gerçeğine dönüşür.

Kafamız bir duruma takılıyor, gerekli bilgiye ulaşamıyorsa uyumaya çalışırken bile bilinç eylemde. Gece ötelediğimiz birçok şeyi hatırladığımız kendimizle başbaşa kaldığımız, dışardan gelen buluşmayı kesecek etken olmayan zaman dilimidir.

Bazen geceyi bekliyoruz, çünkü gece insanın kendisini anladığı, her şeyin net olarak ortaya çıktığı, tamamen kendisine ayırdığı tek zamandır, o zaman hesaplar ortaya dökülür. Gündüzün hay huyundan sıyrılıp şöyle ağız tadı ile gecenin kederini yaşayayım ister. Gündüz her şey renklidir, gece ise tam anlamıyla kendi başına kaldığın tek yerdir.

İnsan ihtiyaçlarından en önemlisi hatta en hayati öneme sahip olan ihtiyaç uykudur. Sistem altta kalanın canı çıksın düsturunu kullanıp kitleler arasında bireyselliği, bencilliği dayatıp rekabeti körüklüyor. Sonuç, rekabette devre dışı kalmış gelecek kaygısı, karamsarlık, bunalım silsilesi içinde bitik insan figürleri.

Teknolojiyle beraber dünya düzeni değişiyor, bırakında uyku düzenimizde değişsin.

HÜLYA ÇAKICI

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Süleyman Demirel'den bir fıkra ile günümüz :)

Ayağınızdaki 6 Güçlü Nokta

Hayat Kişiye Özeldir