Bakmak Görmek Değildir, Görmek Dikkat Etmektir!


Bakmak görmek değildir, görmek dikkat etmektir. Bir olayı yüz kişi görse, yüzü de farklı anlatır, aynı olayı yüz kişi yaşasa, yüzü de farklı yaşar. Yani bizleri etkileyen asıl neden yaşadıklarımız değil, onları nasıl algıladığımızdır. Herkesin bakış açısı farklıdır.

Nasıl algılıyorsak pencereden onu görüyoruz, herkesin manzarası farklı. Manzaramızı doğduğumuz andan hatta ana rahmine düştüğümüz andan itibaren bizim dışımızdaki koşullar belirliyor. Bu yüzden kimseyi manzarasından dolayı ne yargılayalım, ne de eleştirelim.

Dikkat etmeden bakanların kimisi bakar görmez, kimisi görür abartır, kimisi hayalperesttir hayalle gerçeği karıştırır. İyi bakan, dikkat eden, doğru yorumlayan ise gerçeği yakından görür. 

Zamanında zorluk çekmiş insanların bakış açıları çoğunlukla daha adaletlidir. Rahat bir hayat sürmüş insanlar ise genellikle senaryoyu istedikleri gibi çizer ve pazara sürerler. Bir insanın içinde merhamet, hoşgörü, insani duygular olduğu zaman her şeyi farklı gözle görür. 

Bazı fikir ve tespitler zamana yeniliyor. Farklı algılar da yıllar içinde yer değiştirebiliyor. Her gün yeni fikirlerle yoğrulup yeni bir ben çıkıyor içimizden. 

Fırsatlar aynı ama beyinler farklı yönetiyor hayatları. Her insan yaşam döngüsüne aynı düşünce yeteneğine sahip olarak katılır ama gerisi kendisine kalmıştır. 

Herkes yüreği kadar nasiplenir hayattan. İçimizdeki mutsuzluğu yenmek, dünyanın en büyük zaferidir.

HÜLYA ÇAKICI

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Süleyman Demirel'den bir fıkra ile günümüz :)

Ayağınızdaki 6 Güçlü Nokta

Hayat Kişiye Özeldir