40 yaşımdan sonra ben...

Hayat kırkından sonra başlar.

Esas farkındalık şimdi başlıyor.

Bedenin yaşı varmış, ruhun yaşı hiç değişmiyormuş.

Beni benden başka kimse mutlu edemezmiş.

Hiçbir şey, hiç kimse benden daha değerli değilmiş.

Önce kendimi mutlu etmeliymişim.

Hayat benmişim.

Önce ben demeliymişim.

Sağlığım ve benden daha önemlisi yokmuş.

Hayat illüzyondan ibaretmiş yani her şey yalanmış.

Gereksiz yorgunluğa neden olanlara gerek yokmuş.

Arkadaş, dost diye bir şey yokmuş.

Hayat üzülmeye değmezmiş.

Hep başkaları için yaşamışım.

Kimseye güvenilmeyeceğini.

Her anın ne kadar değerli olduğunu.

Tırnağın varsa başını kaşırsın.

En değerli benmişim.

Keşke önce kendi haklarıma saygı duysaymışım.

Sağlığın her şeyden önemli olduğunu.

Bir kırk yılım daha olmayacağı yüksek ihtimal, hayat çok kısaymış.

Haklı olmaya uğraşmak yerine mutlu olmayı seçmek gerekiyormuş.

Her şeyden önce ben demeyi ve kimseyi takmamak gerektiğini.

Seyirci olacakmış insan, her şey zarar veriyormuş.

Herkesi düşünmekten kendimi unuttuğumu anladım.


Değmeyen insanlar için ne çok yorulmuşum, ne çok kendimden ödün vermişim, kimse için tükenmeye değmiyormuş, hak etmeyen insanları hayatımdan çıkarmalıymışım, kendimden özür diliyorum.


Sen nasıl olursan ol, bile isteye seni üzmek ve sana zarar vermek isteyenler olabilirmiş. Merhamet yoksunu insanlardan uzak durmak gerekiyormuş.


Dünyanın çok boş olduğunu, sağlık ve ailenin çok büyük hediye olduğunu, gereksiz kişilerin hayatımdan çıkması gerektiğini.


Artık kim ne düşünürse düşünsün umursamıyor, kendini özgür hissediyorsun.


Her şeyin oluruna vardığını, geçmiş için üzülüp, gelecek için kaygılanmanın ne kadar gereksiz olduğunu.


Kimsenin işine gücüne karışmadan, kendi işime gücüme bakmam gerektiğini.


Sınırlarımı öğrendim ve sınırları geçmek isteyenlerle aramda mesafe olması gerektiğini.


Akraba, arkadaş bana değer vermeyen herkese hakettiği değeri vermeyi.


Kimse seni sen olduğun için sevmiyormuş. 

Çok kirlenmiş bir dünyada yaşıyormuşuz.

Herkes kendini düşünürken ben insanları düşünmüşüm, insan olacaksın, insanca yaşayacaksın, insancıl davranacaksın ama seni kullananların da nasıl insanlar olduğunu göreceksin.


Güçlü olmak yalnızlığa davetiye çıkartmakmış, ezik ve korunmasız olacakmışsın ki, karşındaki kendini önemli ve güçlü hissetsin.


Ne dünde, ne yarında kalmadan anı yaşamak, değiştiremeyeceğiniz şeyleri değiştirmeye çalışmak boşmuş. Her şeye anlam yükleyen benmişim.


Sadece ve sadece kendini unutmayıp fedakarlığı kendine yapacaksın, kimseye değmez bir adıma bir adım. Boşa idare etmişim herkesi asıl önemi kendime vermeliymişim.


Her şeyin algıyla alakalı olduğunu. Artık dünyayı nasıl istersem öyle algılıyorum. Beni benden başka kimse üzemez.


Kimse kırılmasın derken kendim un ufak olmuşum, kendi kul hakkıma girmişim. Kimse için kılını kıpırdatmaya değmezmiş. İstemediğin hiçbir şeyi yapmayacakmışsın. Hiçbir şey göründüğü gibi değilmiş, birazda bencil olmak gerekirmiş.


Herşey boşmuş, zaman çok çabuk geçiyormuş. Üzülmeye değmeyen her şeye üzülmüşüm. Kimse ve hiçbir şey için kendimi yıpratmamalıymışım.


Kendini feda ettiğine değmediğini anladığın yapmasaydın kelimesinin ağırlığı ve artık kendi hayatını yaşamaya başlamanın tam vakti.


Fazla fedakarlık kar etmiyormuş tam tersine, ne kadar iyilik yaparsanız o kadar kötü oluyormuşsunuz.


İnsanları fazla büyütmüşüm.

Hak etmeyenlere değer vermişim.

Nasılda boşa harcamışım yılları kendim için hiç yaşamamışım.

Akıntıya karşı yüzmeyecekmişim.

Hayatta hiç kimseye güvenmeyecekmişim.

Hiçbir şeyin, hiç kimsenin kimseye faydası yokmuş.

Kendime çok haksızlık etmişim.

Her şey olacağına varıyormuş.

Hala çok güçlüyüm.

Kendi hikayemin kahramanıyım.

Yaşamak ve yaşatmak çok güzelmiş.

Hayat daha yeni başlıyor yaşanacak çok şey var.


Dünyadaki her şeyin bir arz talep dengesinde olduğunu, kiminin kimine göre daha az bedelle daha yüksek ödüllere kavuşabildiğini, yoksulluğun dibini gördüğünde, sevginin ve huzurun senden git gide uzaklaştığını, onca şeye rağmen koca bir yalanın içerisinde yaşadığını bilerek küçük mutluluklarla umudu hala nasıl koruyabildiğini.


Her yaşın ayrı güzelliği var, günahıyla  sevabıyla yaşanması gerekenler yaşandı. Hiçbir şey için geç değil.


Hala öğreniyorum. Ne kadar çok öğrenilecek şey varmış.


HÜLYA ÇAKICI


https://hthayat.haberturk.com/40-yasimdan-sonra-ben-1076068

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Süleyman Demirel'den bir fıkra ile günümüz :)

Ayağınızdaki 6 Güçlü Nokta

Hayat Kişiye Özeldir