Farkına Varın
İstanbul’da İktisat Fakültesini kuran Alman Profesör Neumark, siz de ÖNEMLİLER değerli değil, DEĞERLİLER de önemli değil demiş ve çok yerinde bir laf etmiş.
Seçimlerimizin üstünde ne tür kontrol gücümüz var? Seçmek doğru sonuç için tek başına yeterli midir? Seçimlerimiz koşul ve kriterler üzerinden olmaz mı? Bunlar matematiksel ölçülebilir bu noktada sorun çıkmayabilir ama duygu bazlı olup da ölçülemeyenler de?
Bu konuda iki farklı tartışma açabiliriz. Bir, Alternatiflerimizi biz belirlemediysek seçimlerimiz de ne kadar özgür olabiliriz konusu. İki, Kendimizi mecbur hissettiğimiz seçimler de aslında sonuçlarını göze alamadığımız için yine de kontrolün elimizde olduğu, kurban olmadığımız konusu. Ve ayrıca unutmayalım. Her seçiş bir vazgeçiştir.
Mutluluk genellenemez. Kişiye koşullara ihtiyaca göre değişkendir. Çünkü anlıktır. Bence kimi özlediğine kavuştuğunda, kimi ağrısı dindiğinde, kimi zam aldığında, bir diğeri dostları ile bir aradayken mutlu olur. Yeni bir mutluluğa kadar yaşam kendi yolunda devam eder.
Bana göre mutlu insan mutlu olmak için sık sık bahaneler yaratandır.
Başarılı olmak isteyen insan için iki kritik bilgi vardır.
1- Gücünü bilmek.
2- Haddini bilmek.
Aslan olunca, karanın kralı olduğunu bilmek, gücünü bilmektir. Ama suya girip, timsaha kafa tutulmaması gerektiğini görmek ise haddini bilmektir.
Yalnızca akıllı insanlardır öğrenmeyi sevenler geri kalanlar ders vermeyi tercih ederler. İlk dersi kendilerinin alması gerektiğini bilmeden hem de. Akıllıyım diye kandırmayı başardıklarını sandıkları kişilerin aptal olduğunu düşünürler ama bilmezler ki sadece güvenir ama aptal değildir ve her şeyin farkındadır. Çünkü karşısındakinin iyi olduğunu düşünmek kişinin tek dayanağıdır. Çünkü sadaka vermek sevaptır. Başımızın gözümüzün sadakasıdır. Ama şunu da söylemek isterim içten içe dalga geçtiğimiz o çoğunluğa; Bir zahmet insanlarla sadece onları sevdiğiniz için dostluk kurun çıkarlarınız İçin veya yalnızlığınızı gidermek için değil veya kandırıp egolarınızı tatmin etmek için değil, zaten biliyoruz azınlık olarak sizler dil uzmanı, edebiyat aşığı, derin felsefe uzmanı, yaşam gurusu, filozof, şair, zeka küpü, yalan makinesisiniz. Fazla zorlamayın beyniniz eror verecek sonra.
Bu dünya da hiçbir şey bilinçli cehaletten ve aptallıktan daha tehlikeli değildir. Sorgulama, anlama, kavrama fakiri bir toplum böyle olur. DÜŞÜNEN ADAM heykeli çeşitli ülkeler de müze ve okullar da yer alıyorken, biz de akıl hastanesinin bahçesinde olması en güzel özet aslında.
HÜLYA ÇAKICI
Yorumlar
Yorum Gönder