Kayıtlar

maaş etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

İyi Ki Çok Param Olsaydı!

Resim
Bir çok ve birbirinden farklı sektörler toplu sözleşme konusunda anlaşmazlık nedeniyle greve gitti, bu grevler hızla milli güvenliği tehdit ettiği açıklaması ile ertelendi. İnsanlar maaşına zam istiyor çünkü geçim sıkıntısı yaşıyor. Grev erteleniyor az maaş alan çalışan alışveriş yaptığı marketi terk edip daha ucuzuna yöneliyor. Sonra mahalle marketi neden iflas ediyor diye konu başlığı açılıyor. Girdi, işlem ve çıktı döngüsü her açıdan ve her anlamda planlanmalı açık, boş, askıda hiçbir yer kalmamalı. Girdi ve çıktılar şirketlerin kar maksimizasyon hesabına göre ayarlanır. Bu döngüde eğitimden üretime kadar olan her şey olmalıdır. İnsanların ihtiyacı olmayan şeylere bile ihtiyaç duyma konusunda profesyonelleşmesi kapitalizmin klasik taktiğidir. Gereksiz üretim ise dünya kaynaklarını sömürmektir. O çok beğenip gıpta ettiğimiz ülkeler bunu yapıyor ve teknoloji kirliliği ile insanları doğadan iyice uzaklaştırıp düşünemeyen toplumlara çeviriyorlar. Çin gerçeği varken ortada bir

Hazıra dağ dayanmaz!

Resim
Tüketim hastalığı yalnız satın alınabilen ürünlerden ibaret değildir. Türkiye'nin dış borcu 420 milyar dolar, dünya ülkelerinin borç sıralamasında yerimizi almışız. Oysa ki bir zamanlar şöyle denmişti, biz dışarıya ait bütün borçları sıfırladık, bundan sonra her yeni doğan bebek borçlu değil alacaklı olarak dünyaya gelecek. Ama buradan baktığımız zaman durum hiçte öyle gözükmüyor. EUROSTAD verilerine göre Türkiye'nin toplam dış borcu 420 milyar $. Kamu borç stoku 109.2 milyar. Merkez bankası pozisyon açığı 1.8 milyar. Kamu, özel ve yabancı bankaların sendikasyon kredileri 186 milyar. Özel şirketlerin yatırım finansman kredileri 110.6 milyar. Şahıslara ait borçlar 4.9 milyar. Bu rakamlar önümüzdeki 10 yıl hiç borç almadığımız takdirde ödeyeceğimiz toplam borç ve faizler. Hazıra dağ dayanmaz derler. Borcu yaparken TC, kanun ve yasaları yaparken partili. Ülkemizdeki ekonomik sınıfları şöyle tanımlayabiliriz; Üst sınıf bütün parayı elinde tutar ve vergi ödemez. Orta

Tapu Güvencesi kalkıyor…

Resim
İnsanda mal kabilinden sayılacak yani bilançoda bir kalem oluyoruz. Artı değer, eksi değer konumuna geldik, insan değil kuluz, kulun tapusu olmaz kendisi maldır. Artık ev garantimiz de kalmadı, bu işin ucu en çok şakşakçı mülk ve arsa sahiplerine dokunacaktır. Koyunlar çobanların kaval sesine odaklanırken başka seslere sağır kalırlar çünkü. Bal tutan parmağını yalıyor. Denetimin, hesap sormanın olmadığı yerlerde savurganlık ve aşırılık olur. Belki suç hiçbir şeye ses çıkarmayıp sınırsız imkanı veren sorgulamayanlardadır kim bilir. Özgür olduğumuz duygusu oluşturarak koşulların sağlandığı ama nasıl davranacağımızın ve yaşayacağımızın sınırlarının çizildiği zamandayız. Aldığımız para kadar özgür hissediyoruz sonuç olarak özgürlük dağarcığı kısıtlı olanın ne hayali, ne reel bir katkısı olur. Garantili, rahat, risksiz işler peşinde olan bir milletiz. Ama devlet kendini bu kadar rahat, cazip, çekici yapmasaydı ve ayrıca özel sektörde en azından asgari düzeyde devlet koşullarında

Ekonomi, maaş, para...

Resim
Toplum yaşamında ağırlığını üzerimizde en çok duyduğumuz kurumdur devlet. Her yönden kuşatmıştır bizi her şeyiyle etkiler, karışmadığımız ve en az tanıdığımız da odur. Devletin ne olduğunu bilemeyiz çoğunlukla. Dünya ekonomisinin genel durumu ise; biri çıkıp devlet hazinesinin değer karşılığını gösterin dese ve buna devletleri mecbur kılsa dünya ekonomisi birden çöker. Üretimin ekonomik değerin yegane kaynağı olduğu gerçekliğinden kopup borsa oyunlarıyla, kredi sistemiyle değer üretenlerin ekonomileri ellerinde patlayacak bir gün. Maaş devlet ananın gözünde her daim çocuk kalırmış, analar evlatlarının büyüdüğünü görmek istemezler. Maaş bildim bileli hep cüce kaldı gelişim bozukluğundan dolayı veya bilinmeyen bir hastalığı var, doktora götürsek belki tedavisi vardır. Aslında büyümek istiyor ama izin vermiyorlar ve durmadan tepesine vuruyorlar. Nasıl büyüsün genleri ile oynanmış büyümez, eksen tohum tutmaz, beddua almış hiç büyüme küçük kal diye. İki cm büyüyene kadar arkadaşları o

DOLARA uçmayı öğrettik...

Resim
Bir millet parasıyla güçlüdür, para biriminiz kadar itibarınız vardır dünyada. Ekonomi yönetimi, temeli sağlamlaştırmak yerine öncelikle güven ortamını sağlamalı, iş dünyası hukukun ve medeni yasaların yerle bir olduğu dönemlere güvenmez. Sermaye hava hareketleri gibidir, bir yerden diğer bir yere aktığında bunu görmeniz mümkün olmaz. İstediğin kadar reformlar, ekonomik paketler hazırla üreten bir ülke değilsen ihracat, ithalat dengen yoksa batarsın. Dolar 3.40 ve ülke sabaha daha fakir uyandı. Ecevit'e yazar kasa atan o adam nerede acaba, yine lazım oldu. Ülkede DEVALÜASYON ( Bir devletin resmi para biriminin diğer ülke dövizleri karşısında değer kaybettirilmesidir. Bu yolla ithal malları pahalılaşırken yerli malların fiyatı da aşağı çekilmiş olur) oluyor kimseden ses çıkmıyor. Para var ki onu da döviz yapmışlar, kendi paraları varken elin parasına değer verdirmişler. Ekonomi de bir sorun gözükmüyordu ama niye böyle oldu ki? Ekonomiyi yabancı yatırımcıya, inşaata bağlars

İşçinin bütün alacaklarımı aldım imzası geçerli mi?

Resim
İşverenin çalışanını işten çıkarırken veya işçinin istifası sırasında bütün alacaklarımı aldım ifadesini yazarak imza atmasını talep ediyor. Bu imzayı atmak istemeyen çalışanlar, alacağını alabilmek ve iyi ayrılmak için çoğu kez istemeseler de bu tip ifadelerin altına imza atmak zorunda kalıyorlar. Ama imzalatılan bu ibranamelerin geneli hukuken geçerli değil. İşverenler genellikle bunu göz korkutmak için imzalatıyorlar. Yani işçinin bu şekil de bütün alacaklarımı aldım demesi işverenin işçisine hak ettiği bütün tazminatları ödediği anlamına gelmiyor. İbranamenin yazılı olması gerekir ve işçinin imzalamadığı bir ibraname de kesinlikle geçerli değildir. İşçiye değil de onun yerine bir başkasına imzalatılmış ibranamelerle, işten çıkış tarihinde imzalanmış ibranameler konu yargıya taşındığında kriminal inceleme sonrası imzanın kime ait olduğu ve imza tarihi vs. incelenerek gerçek ortaya çıkıyor. İbranamenin geçerli olması için sözleşme feshinden en az bir ay sonra imzalanması gerekiy

Maaşlarımızdan Hem Resmi, Hem Özel Sigorta Primi Kesintisi Yapılacak!

Resim
Bireysel Emeklilikte yeni dönem başlıyor. Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Türkiye'de tasarruf oranlarını artırmak için Bireysel Emeklilik Sistemi'nde (BES) otomatik katılım uygulamasına dönük mevzuat çalışmalarını başlattıklarını BES'in, vatandaşların emeklilik dönemindeki refahının artırılması hedefindeki en önemli araçlardan biri olduğu, aynı zamanda, bireysel emeklilik sisteminin önemli bir tasarruf aracı olarak da öne çıktığını söyledi. BES bireylerin gelir elde ettikleri dönemdeki hayat standartlarını emeklilik dönemlerinde de koruyabilmeleri için sosyal güvenlik sistemlerince sunulan emeklilik gelirine ek bir gelir sağlamak amacında olan taslağı Meclis'e sunacakları söyledi. Öncelikle bu millet tasarruf yapacak kadar para kazanmıyor. Verilen ücret zamları, yapılan zamların çok çok altında kalıyor. Ayrıca kişilerin şahsi düşünceleri alınmadan maaşlarından bu kesintinin yapılması ne kadar doğru? Bireysel emekliliği zorunlu hale getirip

Vay anasını sayın seyirciler. Adamın bir yıllık maaşı 90.000 TL :)

Resim
Altı yıl işe gitmediğini kimse fark etmedi. İspanya'da bir kamu personelinin işe hiç gitmediği altı yıl boyunca fark edilmedi. Altı yıl boyunca hiç işe gitmeyen Joaquin Garcia isimli çalışana 27 bin euro (yaklaşık 90 bin TL) ceza verildi. Mahkemede hakkındaki iddiaları kabul etmeyen ve mobinge uğradığını söyleyen Garcia haksız bulundu ve ceza ödemeye mahkûm edildi. Ceza bedeli Garcia’nın vergiler düşüldükten sonra kalan bir yıllık maaşına eşit. Görevi bir atık su işleme şirketini denetlemek olan 69 yaşındaki Garcia'nın yıllardır işe gitmediği ise kendisine “uzun yıllar süren hizmeti” nedeniyle ödül verilmek istenmesiyle ortaya çıktı. Yıllardır işe gitmediği anlaşılmasa görevde 20 yılını tamamladığı için Garcia’ya plaket verilecekti. NEDEN KİMSE FARK ETMEDİ? Bu sorunun yanıtı iletişimsizlikle açıklanabilir. Zira atık su şirketinin yetkilileri Garcia'nın devlet tarafından denetlendiğini düşünürken, devlet yetkilileri ise işe geliş-gidişlerin kontrolünün atık su şirk

Emekliye promosyon hayal kırıklığı

Resim
Emekliye promosyon hayal kırıklığı... ÇALIŞMA hayatı uzmanı Şükrü Karaman bu sorunun yanıtını veriyor: Emekli yıllardır umutla bekleye dursun, milletvekilleri sessizce 10 bin liralık banka promosyonunu cebe indirdi bile. Siyasi iktidarın vaatleri, medyanın temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp ‘promosyon müjdesi’ başlığıyla gündeme taşıdığı haberlerle umutlanan yaklaşık 11 milyon emekli, “Ha bugün, ha yarın” diye bekleyip durdu ama hep hayal kırıklığı yaşadı. Başbakan Ahmet Davutoğlu dar gelirli kitleye yılda 300 lira promosyon ödeneceğini, bankalarla bu yönde görüşmelerin sürdüğünü açıklamıştı. Emekliler arasında heyecan yaratan açıklamanın gereği bugüne dek yerine getirilemedi. Aradan üç ayı aşkın süre geçmesine karşın bu konuda ne ses var ne seda. Emekli daha önce olduğu gibi hâlâ promosyon umuduyla bekliyor. SGK emekli aylıklarının ödenmesi için yılda toplam 160 milyar liraya yakın parayı bankalara yatırıyor. Bankalar aylıkları ödenene dek bu paradan kazanç sağlıyor. Niye kazandıkl

HÜLYACA YORUMLAR: Müşterisi olduğu sürece sömürü devam edecektir...

HÜLYACA YORUMLAR: Müşterisi olduğu sürece sömürü devam edecektir... : Allah akıllarını kullanmayanların üzerine pislik yağdırırım demiş ve bu pislikleri başımıza getirdi. Yani bütün çalışan kadınlar potans...