Kayıtlar

Düşünmeden düşün!

Resim
İnsanın doğasında kendisi gibi olmayan ve düşünmeyenlerden nefret etme dürtüsü bulunur. Bunun için erdem sahibi olabilmek önemlidir. Tüm canlıların yaşamlarını sürdürebilmek için bile olsa bir aklı var. Çoğunluk olan benciller ve çok bilmişler dengeleri bozuyor. Bizim toplumumuz da sivrileni pek sevmezler. Çünkü aileden, atadan susturulmayı öğrendik, 'nerede yetiştiysen oranın kurallarına uy sorgulamak senin neyine' mantığı ile. Türk toplumu gelenekçi bir yapıya sahiptir, ahlaki ölçütleri ise genelde aile yapısı ile alakalıdır. Fakat her toplum birbirlerinin çıkarı için ortak hareket eder. Bu yüzden siyaset denen şey vardır ve siyasi çatışmalar toplumun farklı kesimleri için vadedilen olanaklara bağlıdır. Ötekileştirme ise toplumun kendi düşüncelerine ters düşmese dahi kişinin ahlaki ölçütleri, gelir düzeyi, etnik kimliği ile ilgilidir, insanlar her zaman kendilerinden farklı olana ön yargı ile yaklaşır. Bizler atalarımızdan şunu öğrendik; Çini fethet ama yerleşme, ilmi

Sevgiye atılmış para

Resim
Hayatın bize ne getireceği bilemeyiz. Manevi mutluluk isterken birde bakmışız hayat bize maddi mutluluk kapılarını açmış. Tam tersi de olabilir, maddi mutluluk beklerken bu defa da manevi mutluluk gelir bulur bizi. Tabii her durumda da anahtar bizim elimizde. Hangi kapının açılmasını istiyorsak o kapıyı açarız düşüncen neyse nasibin odur. Kötüler korkudan boyun eğerler, iyilerse sevgiden yani önce içimize sonra işimize bakmak gerekir. Hiç kimse vazgeçilmez değildir hele değer görüpte değer vermeyenler hiç değildirler. Paranın anlam ifade etmediği yerde bile para yem olarak kullanılır olmuş. Yalnızlık ve sevgisizlik çağımızın hastalığı. Bazı insanlar sosyal hayat içerisinde her şeyleri olmasına rağmen tek başınalar. Belki kendilerine güvenleri yok, belki de hep iş hayatında başarılı olmak adına yalnızlaşmışlardır. Gün gelip cep dolup kalp boş kaldığında o kalbi doldurmanın yollarını ararlar. Sosyal hayat yok, etrafta karşı cinsle iletişim kuracak ortam yok, bu durumda da paraya ta

Sürü...

Resim
Dünyayı sadece gördüğümüz gibi düşünüyoruz. Düşüncelerin esiri olarak hayata ve insanlara bakmaya başlayınca kendi doğrularımızın dayatması sonucu ötekiler kavramı oluşuyor. Zihniyeti fakir, dünya görüşü gelişmemiş bir toplumun yargılamak, kesin hüküm vermek daha kolayına gider. Umut etmeyi seven bir toplum görüşüne sahibiz, bu da beklenti getirdiği için ve karşılık bulamayınca hemen ötekileştirme moduna geçiyoruz. Bizim kültürümüz hep yarınlara yatırım yapmaya zorladı. Yarınlar için bu günleri harcıyoruz, yarınlar tutmazsa bu günlere uzaktan iç çekiyoruz. Sürü denilince ilk aklımıza gelen koyun sürüsü. Ama bizim aklımıza gelen koyun sürüsünün doğal ortamından koparıldığını unutuyoruz. Koyun sürüsünün başında bir çoban vardır. Hem sürünün dışından birisi, hem de amacı sürüyü sağmak ve kesmek olan birisi. Mussolini, Hitler vs. bu türden çobandılar. Hatta günümüz politikacılarının da bunu açıkça söylediğini görüyoruz. Oysa doğal ortamının içindeki sürülerin özenilecek pek çok özell

Önce kendini düzelt!

Resim
Neden her şeyin gönlümüzce olmasını istiyoruz da, istemesini bilen bir gönlümüz olmasını istemiyoruz? Temel sorunumuz sorunları tespit etmekte üstün yeteneğimiz, çözümünde ise bir o kadar acizliğimiz ne yazık ki. Kendinizin en iyi eleştirmeni olun, hatalarınızı düzeltemiyor ve eksik yönlerinizi tamamlayamıyorsanız bile en azından bunları kabullenin ve kendinizle barışın. Kendi ile barışık olan mutlu da olacaktır ve doğal olarak çevresini de etkileyecektir. İnsan kendisini iyi hissederse karşısındakine de iyi görünüyor, önce kendinizi mutlu edin ve özgüven sahibi olun. Gülümseyin alem hüznünüz ile değişmeyecek. Büyük bir kedi kuyruğuyla oynayan küçük kediye sormuş; Neden kuyruğunu kovalıyorsun? Yavru kedi cevap vermiş; Bir kedi için en güzel şeyin mutluluk, mutluluğunda kuyruk olduğunu öğrendim. Bu nedenle onu kovalıyorum. Yakaladığımda mutluluğa kavuşacağım. Bunun üzerine yaşlı kedi; Gençken bende mutluluğun kuyruğum olduğuna karar vermiştim ama sonra fark ettim ki, ne zaman on

Başarısızlık korkusu olan insan belirtileri

Resim
1) Başarısızlık korkusu olan insanlarda görülen belirtiler şunlardır: - Hiçbir iş yapmama ya da yapamama - Mükemmeliyetçilik - İşkoliklik - Ne kadar çalışırsa çalışsın sonuç alamama - Sürekli tatminsizlik hissi - Bir şeyleri eksik biliyor duygusu - Kendini başka insanlarla mukayese etme Böyle bir korkunuz varsa yapmanız gereken; 21 gün boyunca kendinize “ Başarılı olduğuma inanıyorum ve başarılarım için kendimi kutluyorum” demek. Yeterli gelmediğini düşünüyorsanız daha uzun süre kendi kendinize bu cümleyi tekrarlamaya devam edin. Sonra buna bir niyet koyun. Niyet etmek daha güçlüdür. Her geçen gün daha başarılı olmaya niyet ediyorum” deyin. 2) Bir çok insanın biliçaltında yer alan diğer bir korku ise güvensizlik duygusudur. Bilinçaltınızda güvensizlik korkusu var ise; Kendinize yeterince güvenmediğiniz için başarılı sonuçlar alma şansınız düşer, hayatınızda değişimler yapmak ve atılımlar gerçekleştirmek, sizin için çok zorlayıcı olur. İlişkilerinizde kendinize güven

Binlerce kişisel gelişim kitaplarına bedel...

Resim
Lâ Tahzen... (Üzülme!) İnsanlar senin kalbini kırmışsa üzülme! Rahman “Ben kırık kalplerdeyim” buyurmadı mı? O halde ne diye üzülürsün ey can? Gündüz gibi ışıyıp durmak istiyorsan; gece gibi kapkaranlık nefsini yak !.. “Derdim var” diyorsun; Dert insanı Hakk'a götüren Burak’tır; sen bunu bilmiyorsun. Sanma ki dert sadece sende var. Şunu bil ki; Sendeki derdi nimet sayanlar da var. Umudunu yıkma; Yusuf'u hatırla. Dert nerede ise deva oraya gider. Yoksulluk nerede ise nimet oraya gider. Soru nerede ise cevap oraya verilir. Gemi nerede ise su oradadır. Suyu ara, susuzluğu elde et de sular alttan da yerden de fışkırmaya başlasın. Dünya malı Allah'ın tebessümüdür: ona bak! Ama sarhoş olma... Lâ tahzen! (Üzülme! Irmağa deniz, denize okyanus sığmaz. . "Aşık" olmayana anlatsan da "Ben" "Sen" anlamaz. Hakka ulaşmak için yoldur desen kimse inanmaz… Gönlünde zerre-i miskal şems olmayan; Yanmaz, yanamaz… Ayağın kırıldı diye üzülme! Allah se

Biraz...

Resim
Biraz Polyannayım; küçük şeylerden mutluluk duyacak kadar, Biraz Pinokyoyum; kendime beyaz yalanlar söyleyecek kadar, Biraz filozofum; düşüncelere değer verip, düşünce yaratacak kadar, Biraz bilgeyim; yaşamdan çıkardıklarım kadar, Biraz mantıklıyım; yüreğimin önüne geçecek kadar, Biraz sevdalıyım; aklımla baş edecek kadar, Biraz akıllıyım; serinkanlı düşünecek kadar, Biraz pozitifim; olumlu perspektif yaratacak kadar, Biraz pratiğim; anında çözüm bulacak kadar, Biraz gerçekçiyim; hayale dalmayacak kadar, Biraz hayalciyim; gerçeğin sıkıcılığından kurtulacak kadar, Biraz palyaçoyum; gözyaşlarımı saklayacak kadar, Biraz ressamım; yaşamı gökkuşağına bezeyecek kadar, Biraz baharım; umut yeşertecek kadar, Biraz sonbaharım; gizim turuncu renklerde saklı.. Biraz misafirim; bana biçilen kadar, Biraz serseriyim; hayatı tiye alacak kadar, Biraz sarhoşum; aşka bağlanacak kadar, Biraz tutucuyum; tutkulu yaşayacak kadar, Biraz safım; deli dolu düşlere inanacak kadar, Biraz dostum; dostluğa ve do