Kayıtlar

Ahlaksızlıkta sınır yok...

Resim
Bu millet neden böyle? İyice psikopatlar ülkesi olduk. Biz böyle miydik? Cehaletten kaçın. İnsanın okurken bile dengesi bozuluyor. Nasıl bir yokluktur bu insanın aklı almıyor. Toplumun geldiği nokta. Başını bağlayıp saçının telini göstermiyor günah diye. Aman başını iyi ört, saçın görünmesin günah ama öz evladını yasak ilişkini gördü diye öldür. Cehalet, bencillik, ahlaksızlık, iğrençlik bir olmuş genç kızı katletmiş. İşte idam bu tür mahlukatlar için uygulanmalı. Kapalı toplumların kanseridir gizli ilişkiler, cinayetler. Ahlak örtüsü olmayanı başörtüsü namuslu yapmaz. Bu kadının eşini aldattığını kim düşünebilir? Hiç kimse ama evladına kıyacak kadar cani ve ahlaksız işte. Memleket Dallas'a döndü iyice, kimin eli kimin cebinde belli değil, bu yaşta kızını öldürtecek kadar mı azdın. Sapıklık almış başını gidiyor. Yaşına, başına bakmıyor kadını, erkeği. Zina yapacaksan masum kızından ne istedin. Küfrün de bir değeri var, bunlar küfrü bile hak etmiyor. Kadının kocasının h

Afyonum patlamadı ne demek?

Resim
Afyonum patlamadı ne demek? (Oruç ile bağlantısı) Afyon, haşhaş kapsüllerinin çizilmesiyle ortaya çıkan süte benzer sıvıdır. İçerisinde bulunan morfin, kodein gibi alkoloidler ve eroinin hammadesi olması nedeniyle narkotikler sınıfına girmektedir. Bu deyim Osmanlı döneminde özellikle oruç tutulan aylarda afyon kullananların geliştirdiği bir yöntemden köken almaktadır. Sahurda kuzu bağırsağı, yaprak veya benzeri bir kılıf ile sarılan afyon yutulur ve gün içerisinde mide asidinin bu kılıfı yırtmasıyla afyon vücuda yayılır. Bunun sonucunda kişide sakinleşme, rahatlama geçekleşir. Birden fazla yutulduğu durumlarda afyon paketlerinin kılıfının sarımı, bir önce yutulandan biraz daha fazladır. Bu sayede günün ilerleyen saatlerinde de sarımı daha fazla olan afyon paketi yırtılıp vücuda yayılarak etkinin devam etmesi sağlanır. Sarımı çok olup yırtılmayan veya geç yırtılan afyon paketleri alınması gereken dozun gecikmesine neden olur ve bu kişide asabiyet yaratır. Afyonu patlamamış deyim

Yalnız yürümeyi öğrendim...

Resim
İnsanIar kahramanIarı oynuyorIar, çünkü korkakIar. AzizIeri oynuyorIar, çünkü kötü ruhIuIar. Suikastçiyi oynuyorIar, çünkü yanıbaşIarındaki komşuIarını öIdürmek için yanıp tutuşuyorIar. İnsanIar oynuyorIar, çünkü doğuştan yaIancıIar. Özlediğim hiçbir şey yok. Hayatım acıyor, bulunduğum yer acıyor, kendimi bulabileceğimi düşündüğüm yer çoktandır acıyor. Ne uzun yaşadım hiç yaşamadan dünya çöküyor üstüme, hiç sahip olmadıklarıma ve asla olmayacaklarıma üzülmüyorum artık. Benim düşüşüm en üst noktadan değil hiçbir yerden, yükseldiğimi hayal etmediğim için düşüşüm bir boşlukta gerçekleşiyor. Yani hiçbir yerden hiçbir yere düşüyorum. Susmayı öğrendim çok konuşanlardan... Alçak gönüllü olmanın erdemini tattım çok bilmişlere inat... Gerçekten bilenlerin az konuştuğuna şahit oldum sessizce... Her yaşananın sadece bir deneyim olduğunu kavradım... Değmeyenlere çok anlam yüklemenin ruhuma verdiği zararı keşfettim... Kendim olmayı seçtim başkalarından alınmış parçalardan oluşmayı değ

Kur'anı ağır ağır, düşüne düşüne oku!

Resim
Kur'an, kelime olarak, "toplamak, okumak, bir araya getirmek" anlamlarına gelir. Ayet ve Sureleri bir araya getirdiği; İslam'ın itikat, ibadet, ahlak, hukuk, v.s esaslarını toplayıp ihtiva ettiği; dünyada en çok okunan ve okunacak olan kitap olduğu için bu ismi aldığı ifade edilir.” (Alıntı/Hadimul Müslimin) Düşüne düşüne oku. Elimize Kur'anın mealini yani Türkçe açıklamasını alıp okumalıyız. O zaman gerekli olanı Kur'an bize öğretir. Oku, anla, anlat, öğren, öğret. Okumuyorsan, anlamıyorsan, öğrenmemişsen, öğretmemişsen her şeye inanırsın. Nisa suresi 43. Ayeti anlayarak okursak; Yaradan sarhoş misali namaz kılmamızı değil, anlayarak, idrak ederek namazınızı dosdoğru kılın diyor. Bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıp. Öğrenmenin yaşı ve vakti yoktur. Ayetleri birleştirince anlamlar ortaya çıkıyor; Dileyen düşünür onu öğüt alır. (74/55). Kur'anı ağır ağır, düşüne düşüne oku. (73/4). Kur'anın anlaşılabilesi için herhangi bir konudaki ayetler küme

Hayatınızı Yeniden Başlatın

Resim
Hayatınızı Yeniden Başlatın: Aşmanız Gereken 20 Zihinsel Engel Bir sıcak hava balonunun içinde olduğunuzu hayal edin. Siz ve size ait tüm eşyalar örgü sepetin içinde duruyor. Bir şeyler ters gitti ve hızla irtifa kaybediyorsunuz. Çabucak bir çözüm bulamazsanız 10 dakikadan az süre içerisinde yere çakılacaksınız. Aklınıza ilk gelen, sepetteki fazla ağırlıktan kurtulmak için eşyalarınızın yarısından fazlasını aşağı atmak olurdu. Ya eşyalarını atacaksınız ya da 10 dakika içinde yere çakılacaksınız. Eşyalarınıza bakıp birkaç saniye duraklarsınız ama sonra yapmanız gerekeni yapar ve kazanmak için hayatınızın yarısını harcadığınız eşyaları tek tek aşağı atmaya başlarsınız. Yükünüz hafifler, düşüşünüz yavaşlar ve yeniden havada asılı kalmaya başlarsınız. Bir oh çekip düzgün düşünürsünüz. Buna benzer durumlar daha az dramatik şekillerde hepimizin başına gelir. Yıllarca biriktirdiğimiz şeylere bağlanırız. Bazılarının kullanım açısından değerleri vardır. Bazı eşyalara ise sadece uzun z

ANITKABİR VE BARIŞ PARKI

Resim
Anıtkabir… Toplam 750 bin metrekaredir, bunun 120 bin metrekarelik bölümü anıt blokudur, geriye kalan 630 bin metrekarelik bölümü ise, on binlerce ağaçtan oluşan Barış Parkı'dır. * Yani aslında Anıtkabir… Dünyanın en önemli kabrini çepeçevre sarıp sarmalayan devasa bir ormanın ortasındadır. * Bu ormanı oluşturan ağaçlar, gelişigüzel serpiştirilmiş değildir… Anıt blokunun oturduğu tepe, Anıtkabir mimarisinin ağırlık merkezidir. En dış çevreye en yüksek boylu ağaçlar dikilmiştir. Anıta yaklaştıkça boyları giderek kısalan ağaçlar dikilmiştir. Böylece… Orman merkeze yaklaştıkça sönümlenmiş, Anıtın heybeti daha da ortaya çıkmıştır. * Aslanlı Yol mesela… İki tarafı yüksek ağaçlardan oluşan koridordur. Hem o koridorda yürüyen insanların, görsel açıdan şehirle, dış dünyayla bağlantısını keser, hem de, manevi bir hazırlık yürüyüşü sonrasında Ata'nın huzuruna çıkmalarını sağlar. O ağaçların boyları, hacimleri, renkleri ve türleri, tesadüfen seçilmiş değildir. * O ağaçlar… “

Kalite asla tesadüf değildir!

Resim
Büyüdükçe toplum kalıbında ezilip kirlendik, büyüdükçe korkularımız da büyüdü, büyüdükçe kaybettik güvenimizi, yaşam sevincimizi. Herkes kendine yakışanı yapar. İnsanlık öyle bir elbisedir ki herkese yakışmaz. İnsan içindeki sevgisinin, vicdanın ağırlığınca insandır ama bu kavramların anlamını bilmeyen, duymayan, bildikleri halde yapmayanlarla dolu her yer. Sonuçta dünya menfaat dünyası, bedavaya bunu yapacak çok fazla insan yok, olanı da harcıyorlar. Madem sıradan olmak kaçınılmaz o zaman kaçıncı sıradayız onu ayarlayalım. Kalabalıkları yarıp bir yıldıza dokunmayı başardıysam zaten ön sıradayım demektir. Yaşam ne geçmişte, ne de gelecektedir sadece yaşandığı andır. Yaşamana bak ve kendine güven gerisi boş. Dürüst olduğun sürece kendi düşüncelerin her şeyden önemli. Cehenneme giden yol iyi niyet taşları ile örülmüştür, acıyı yaşayanın sesi kısılır, nefesi daralır, yaşama sevinci söner. Dert bir bedene girmişse eğer üstesinden gelmesini bilmedikçe derin sevinçler getirmez, aks