Beklemek

Geç kalma ihtimali ve sonuçlanmaması diğer fırsatları kaçırmana neden oluyor, hayatı ucundan yakalamana bile izin vermeyen bir şey beklemek. Beklemek kadar insanı yıpratıp yoran başka bir şey yok.


Hayatımız beklemekle geçiyor, suyun kaynamasını beklerken kahve içmekten vazgeçiyoruz bazen. Beklemek ve belirsizlik içten içe çürütüyor insanı, beklentiler içinde geçen bir ömür, boşa gayretler, kabul olmayan dualar, gereksiz teselli ve ümitler.


Beklemek saçma sapan sonu olmayan bir zaman kaybı. Olmayan insanlara olmayan değerler anlamlar yüklemek, elinden bir şey gelmeyen insanların birinin elinden tutup götürmesini beklemek. O beklendiği için gider, sen o gittiği için beklersin, kaybolmuşluktaki hayalin peşinden umut diye hayal kurarsın, umudun senin zincirin olur, sen ise onu kurtarıcın olarak görürsün, insan umudu kadar kırılır kırıldığı kadar da yorulur.


Hayatımızda yaşananları beklemeye almadan karar verip sonuca bağlamak en güzeli ve en doğrusudur. Kişisel özgürlüğümüzü de bu şekilde prangalardan kurtarmış oluruz.


Hiçbir savaş çiçekli yollardan yürüyerek kazanılmaz. Mücadele etmek gerekir ama mücadelenin değmediği zamanlarda vardır.


Kimimiz cılız bir esintiye yenik düşer, kimimiz en şiddetli fırtınaya galip gelir. Bunun nedenlerini çözdüğümüzde birazda olsa varoluşsal anlamsızlık gerçeğini tanımış oluruz.


Madem dünyaya geldik gitmek için acele etmeye de, durup beklemeye de gerek yok zaten nereye gideceğimizi de bilmiyoruz.


Geleceğe dair şeylere kafa yormaktansa bu günümüzü doya doya yaşamak gerek. İnsanlar ve topluluklar azgınlaştığında hep bir felaketle yüzleşmiş. Ama ileride neden, ne zaman felaket olur, bilemeyiz.


HÜLYA ÇAKICI

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Süleyman Demirel'den bir fıkra ile günümüz :)

Ayağınızdaki 6 Güçlü Nokta

Hayat Kişiye Özeldir