Kayıtlar

BİLSELERDİ YAPMAZLARDI

Resim
Çocuğuna kızan, bağıran, vuran anneleri görünce aklıma Efendimizin (sav) şu sözü geliyor; ‘Bilselerdi yapmazlardı…’ Bilselerdi; çocukların bedenen annelerini bırakıp gidemeseler de, ruhen çekip gidebileceklerini ve bir daha geri dönmeyeceklerini… Bilselerdi; kırılan eşyaların, dağılan evlerin, kirlenen giysilerin kolayca çaresi bulunabilecekken, kırılan yüreklerin, dağılan ilişkilerin, kirlenen niyetlerin kolay kolay eski haline dönemeyeceğini… Bilselerdi; bir çocuğu doğurmanın o çocuğun ‘sahibi’ olmak anlamına gelmediğini ve asıl sahibi olanın (cc) emanetine nasıl muamele ettiğimizden sorguya çekeceğini… Bilselerdi; aşağılanan, hırpalanan, ezilen, alay edilen çocukların şahsiyetlerinin, haysiyetlerinin, onurlarının da incineceğini… Bilselerdi; şiddet gören çocuğun şiddet göstermeyi öğrendiğini ve bu nefret tohumunun bir ülkeyi bitirebileceğini… Ah bir bilselerdi… Artık biliyorsun. O zaman emanetine sevgiyle sahip çık. (Hatice Kübra Konar) Bu yazı da yazanlara gerçekten

ACABA NEREYE SALDIRACAK?

Resim
Amerika bu saldırıyı bahane edip nereye saldıracak acaba? Her arı kovanının bir kraliçe arısı vardır. Tüm arılar onun için çalışır. Eğer bir kraliçe arıyı alıp bir yere koyarsanız diğer tüm arılar yerini bulur ve onun yanına gitmeye çalışır. Müslümanların yanlışı bireyin hayatını hedef almaları. Oysaki müslümanlar bireylerin hayat tercihlerini bırakıp, sistemleri ve global güçleri hedef almalıdır. Gerekirse onlara benzeyip onlardan intikam almalıdır. Ama İslam dünyası önce bir sistem etrafında birleşip kendini modernleştirmelidir. Her birey Allah ile başbaşa kaldığına göre bireyin dokunulmazlığı vardır. Ta ki topluma somut olarak zarar vermeye başlayana kadar. Hiç kimsenin Müslüman dininin insanları cahil bırakmayı emrettiğini söylemesi mümkün değildir. O zaman söylenmedik tek bir gerçek kalıyor. Bütün Müslüman ülkelerde yöneticiler halkı cahil bırakarak sömürüyor. Türkiye'de şimdiyi yani anı yaşayabilen ne kadar insan var. Ev kirası, elektrik, su faturası, ödemeler gökte

Yüksek emekli maaşı alabilirsiniz

Resim
Yüksek emekli maaşı almak için yapmanız gerekenler. Emekli maaşları, Sosyal güvenlik Kurumu (SGK) tarafından prim gün sayısı ve kazanca göre hesaplanıyor. Prim ödeme sayısı ve sigortaya bildirilen kazanç baz alınıyor. Bir çok iş yeri tarafından düşük gösterilen ve SGK’ya da bu şekilde bildirilen primler, emekli maaşlarının belirlenmesinde önemli rol oynuyor. Çalışırken asgari ücret üzerinden yatırılan primler nedeniyle emekli maaşları azalabiliyor. 2008 yılından sonra 10 yıllık bir çalışma hayatının içerisinde bulunan çalışanlar, 200-300 lira daha az maaş alıyorlar. Bu durumda emekli olurken bağlanacak olan maaşın çalıştıkça düşmesini önlemek ve arttırmak mümkün olabilir. Emekli maaşını çalıştıkça düşüren sistem, 3 bin lira formülü ile tam tersine çevrilebilir. Çalıştıkça maaşın düşmesini engelleyen 3000 lira formülü, brüt maaşın 3 bin liranın üzerinde yatırılması sayesinde sağlanır. Bu şekilde yılda 80 ile 100 lira arasında bir artış gerçekleşmiş olur. AYRICA, Emekli olurken

2016 Yılı Hijyen Cezaları

Resim
Hijyen Eğitimi Belgesiz İşçi Çalıştırma Cezası: 2016 yılında yapılan denetimlerde Hijyen Eğitimi Yönetmeliği gereğince Halk Eğitim Merkezlerinden alınması gereken belgeye sahip olmayan personel çalıştırılması durumunda 1593 Sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanununun (işçi sağlığı ve iş güvenliği) 282. maddesi gereğince, Her bir personel için ayrı ayrı olmak üzere 440 liradan, 1766 liraya kadar (2016 yılı için)  idari para cezası verilecektir. Resmi kontrollerde gerekli kolaylığı göstermeyenlere fiili suç oluşturmadığı takdirde idari para cezası 7.732 liradır. 2016 yapılan denetimlerde uygunsuzluk durumunda 5996 sayılı Kanun ile uygulanacak diğer cezalar şunlardır: * Gıda kodeksine aykırı gıda ve gıda ile temas eden madde ve malzeme üretmenin para cezası 15.466 TL * Resmi kontrol sonucu bozulduğu, kokuştuğu, ambalajı ürüne zarar verecek şekilde hasar gördüğü, son tüketim tarihi geçtiği tespit edilen ürünlerin piyasa da bulunması, satışa veya tüketime sunulması halinde iş yeri sahipler

KARANLIĞIN ŞAFAĞI AYDINLIKTIR

Resim
Siyaseti nerede yapacağımızı unuttuk, değerlerimizi unuttuk, empati yapmayı unuttuk. Aklına geleni söyleyen ve yapan, kararlarında stratejik derinlik bulunmayan siyasetçiler yüzünden ülkemiz zarar görüyor ve alkışlayan halk da bu yanlışa ortak oluyor. Ülkenin yarısı düşünme yetisi olmayan ve bir kişinin ağzından çıkan sözlere göre davranış sergiliyor. Millet artık şaşırdı ve uyanmak istemiyor. Ülke öyle güllük gülüstanlık ki çağ atlayan bir ülke de yaşıyorlar ama farkında bile değiller, iş alanın da, ekonomi de, sağlıkta, eğitim de çok yol aldık. Üniversitelerimizin sayısını arttırdık. Mezunları çaycı, şoför, temizlik elemanı olarak iş buldular. Daha ne istiyorlar boş gezenler de var. Artık uçağımızı, tankımızı, uydumuzu, arabamızı, köprümüzü, otoyollarımızı, fabrikalarımızı, barajlarımızı, nükleer santrallerimizi kendimiz yapıyoruz. İMF'ye borç bile verebilecek bir ülke durumundayız. Avrupa birliği de, Araplar da yanımızda. Şimdi ramazan da geldi tam uykudayız. Bir ay boyunca

İşletmelere 40 Bin Lira Ceza

Resim
1 Temmuz 2016 tarihi itibariyle 10’dan az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işletmeler de iş güvenliği uzmanı bulundurmak zorundalar. Kanundaki düzenleme ile iş yeri sahipleri Anadolu Üniversitesinden e-sertifika alarak, kendi iş yerlerinde bu hizmeti verebilecek. Ancak sertifika programına yeni başvuracak olan kişiler, sertifikalarını en erken 2017 yılının Şubat ayında alabilecek. Eğer bu işletmeler o zamana kadar iş güvenliği uzmanı bulundurmazlarsa yaklaşık 40 Bin TL'lik ceza ile karşı karşıya kalacaklar. Anadolu Üniversitesi sertifika programları yılda 2 kez düzenleniyor, yeni program Ekim ayında başlayacak. Yani henüz sertifika programına katılmamış iş yeri sahipleri en erken Şubat 2017’de sertifika alabilecekler. İş güvenliği uzmanı bulundurmayan işletmeler aylık 6.511 TL idari para cezası kesilecek. Bu da sertifika alana kadar iş güvenliği uzmanı bulundurmayan işletmeler için yaklaşık 40 bin TL ceza demektir. Henüz sertifika almayan ve 1 Temmuz itibariyle ka

Ölümün varlığı adildir! Sebepleri değil?

Resim
Hayat ne garip. İnsanın hayatı soruyla başlar ve soruyla biter. Adını ne koydunuz? Merhumu nasıl bilirdiniz? Bir zamanlar çocuktuk, hayatı olduğu kadar algılar ve illaki mutlu olacak bir şeyler bulurduk. Oysa hayat acının tam kendisiymiş. Keşke acılar dakikası geçmeden kaybolsalar. Sadece of çekip, sonrasın da kahkahalar atarak yolumuza devam edebilsek... Bütün kötülükler bu dünya da karşılığını buluyor, aynen tüm iyiliklerin bulduğu gibi. İlahi adalet öbür tarafa kalmıyor merak etmeyin. Çevrenizi dikkatle izlerseniz görürsünüz. Eğer iyi zannettiğiniz bir kişi kötü şeylerle uğraşıyorsa, biliniz ki geçmişinde yaptığı hatalar, kötü işler vardır. Onların cezasıdır yaşadıkları. Dünya, hayatımızın bir bölümünü geçirdiğimiz kısımdır. İnsanlara Yaradan'ın süre verdiği, kötülük yapsalar dahi hemen müdahale etmediği bölümdür. Kötülere kim dur diyecek? Adaleti kim sağlayacak? Eşitlik ne zaman başlayacak? İyiler ne zaman kazanacak? Saray da oturmakla kişi padişah olmazmış. Herkes kendis