Kayıtlar

Bilselerdi yapmazlardı... - (Yazar:Hülya ÇAKICI)

Bilselerdi yapmazlardı... - (Yazar:Hülya ÇAKICI)

TURİZMCİ GÖZÜYLE TÜRK TURİST

Resim
Dünya da da, ülkemiz de de insanlar artık kendilerini zor geçindiriyorlar. Ayrıca Ülkemiz de güven ortamı yok, her komşuya düşman olduk. Dünya üzerinde istenilmeyen ülke konumundayız. Hangi ülkeyle iyi ilişkilerimiz var bir düşünün sonra bekleyelim işler iyi gitsin. Herkes işletme sahiplerine yükleniyor. İyi de bu sektör de çalışan dolaylı, dolaysız bir sürü insan, çoluğu çocuğu, anası babası ile bundan birinci derece de etkileniyor. İşletme sahipleri de siyasetçiler kadar suçlu çünkü bu durumu işletmeciler engelleyebilir/çözüm arayabilir. Oralarda çalışan garibanlar değil. Ama en büyük zararı yine turizm emekçileri görüyor. Antalya şehir merkezinde son bir kaç aydır dükkanlar bir bir kapanıyor. Kimse esnafla ilgilenmiyor. Turizmden geçinen Antalya'da bu sıkıntılı durum neredeyse şehirin tamamını etkiliyor. Antalya'ya yazık, insanlara yazık oluyor. Durumun ne kadar vahim olduğu ortada. Ne yazık ki insanlar astronomik fiyatlarla gündeme oturan bir kaç işletme yüzünden herk

BİLSELERDİ YAPMAZLARDI

Resim
Çocuğuna kızan, bağıran, vuran anneleri görünce aklıma Efendimizin (sav) şu sözü geliyor; ‘Bilselerdi yapmazlardı…’ Bilselerdi; çocukların bedenen annelerini bırakıp gidemeseler de, ruhen çekip gidebileceklerini ve bir daha geri dönmeyeceklerini… Bilselerdi; kırılan eşyaların, dağılan evlerin, kirlenen giysilerin kolayca çaresi bulunabilecekken, kırılan yüreklerin, dağılan ilişkilerin, kirlenen niyetlerin kolay kolay eski haline dönemeyeceğini… Bilselerdi; bir çocuğu doğurmanın o çocuğun ‘sahibi’ olmak anlamına gelmediğini ve asıl sahibi olanın (cc) emanetine nasıl muamele ettiğimizden sorguya çekeceğini… Bilselerdi; aşağılanan, hırpalanan, ezilen, alay edilen çocukların şahsiyetlerinin, haysiyetlerinin, onurlarının da incineceğini… Bilselerdi; şiddet gören çocuğun şiddet göstermeyi öğrendiğini ve bu nefret tohumunun bir ülkeyi bitirebileceğini… Ah bir bilselerdi… Artık biliyorsun. O zaman emanetine sevgiyle sahip çık. (Hatice Kübra Konar) Bu yazı da yazanlara gerçekten

ACABA NEREYE SALDIRACAK?

Resim
Amerika bu saldırıyı bahane edip nereye saldıracak acaba? Her arı kovanının bir kraliçe arısı vardır. Tüm arılar onun için çalışır. Eğer bir kraliçe arıyı alıp bir yere koyarsanız diğer tüm arılar yerini bulur ve onun yanına gitmeye çalışır. Müslümanların yanlışı bireyin hayatını hedef almaları. Oysaki müslümanlar bireylerin hayat tercihlerini bırakıp, sistemleri ve global güçleri hedef almalıdır. Gerekirse onlara benzeyip onlardan intikam almalıdır. Ama İslam dünyası önce bir sistem etrafında birleşip kendini modernleştirmelidir. Her birey Allah ile başbaşa kaldığına göre bireyin dokunulmazlığı vardır. Ta ki topluma somut olarak zarar vermeye başlayana kadar. Hiç kimsenin Müslüman dininin insanları cahil bırakmayı emrettiğini söylemesi mümkün değildir. O zaman söylenmedik tek bir gerçek kalıyor. Bütün Müslüman ülkelerde yöneticiler halkı cahil bırakarak sömürüyor. Türkiye'de şimdiyi yani anı yaşayabilen ne kadar insan var. Ev kirası, elektrik, su faturası, ödemeler gökte

Yüksek emekli maaşı alabilirsiniz

Resim
Yüksek emekli maaşı almak için yapmanız gerekenler. Emekli maaşları, Sosyal güvenlik Kurumu (SGK) tarafından prim gün sayısı ve kazanca göre hesaplanıyor. Prim ödeme sayısı ve sigortaya bildirilen kazanç baz alınıyor. Bir çok iş yeri tarafından düşük gösterilen ve SGK’ya da bu şekilde bildirilen primler, emekli maaşlarının belirlenmesinde önemli rol oynuyor. Çalışırken asgari ücret üzerinden yatırılan primler nedeniyle emekli maaşları azalabiliyor. 2008 yılından sonra 10 yıllık bir çalışma hayatının içerisinde bulunan çalışanlar, 200-300 lira daha az maaş alıyorlar. Bu durumda emekli olurken bağlanacak olan maaşın çalıştıkça düşmesini önlemek ve arttırmak mümkün olabilir. Emekli maaşını çalıştıkça düşüren sistem, 3 bin lira formülü ile tam tersine çevrilebilir. Çalıştıkça maaşın düşmesini engelleyen 3000 lira formülü, brüt maaşın 3 bin liranın üzerinde yatırılması sayesinde sağlanır. Bu şekilde yılda 80 ile 100 lira arasında bir artış gerçekleşmiş olur. AYRICA, Emekli olurken

2016 Yılı Hijyen Cezaları

Resim
Hijyen Eğitimi Belgesiz İşçi Çalıştırma Cezası: 2016 yılında yapılan denetimlerde Hijyen Eğitimi Yönetmeliği gereğince Halk Eğitim Merkezlerinden alınması gereken belgeye sahip olmayan personel çalıştırılması durumunda 1593 Sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanununun (işçi sağlığı ve iş güvenliği) 282. maddesi gereğince, Her bir personel için ayrı ayrı olmak üzere 440 liradan, 1766 liraya kadar (2016 yılı için)  idari para cezası verilecektir. Resmi kontrollerde gerekli kolaylığı göstermeyenlere fiili suç oluşturmadığı takdirde idari para cezası 7.732 liradır. 2016 yapılan denetimlerde uygunsuzluk durumunda 5996 sayılı Kanun ile uygulanacak diğer cezalar şunlardır: * Gıda kodeksine aykırı gıda ve gıda ile temas eden madde ve malzeme üretmenin para cezası 15.466 TL * Resmi kontrol sonucu bozulduğu, kokuştuğu, ambalajı ürüne zarar verecek şekilde hasar gördüğü, son tüketim tarihi geçtiği tespit edilen ürünlerin piyasa da bulunması, satışa veya tüketime sunulması halinde iş yeri sahipler

KARANLIĞIN ŞAFAĞI AYDINLIKTIR

Resim
Siyaseti nerede yapacağımızı unuttuk, değerlerimizi unuttuk, empati yapmayı unuttuk. Aklına geleni söyleyen ve yapan, kararlarında stratejik derinlik bulunmayan siyasetçiler yüzünden ülkemiz zarar görüyor ve alkışlayan halk da bu yanlışa ortak oluyor. Ülkenin yarısı düşünme yetisi olmayan ve bir kişinin ağzından çıkan sözlere göre davranış sergiliyor. Millet artık şaşırdı ve uyanmak istemiyor. Ülke öyle güllük gülüstanlık ki çağ atlayan bir ülke de yaşıyorlar ama farkında bile değiller, iş alanın da, ekonomi de, sağlıkta, eğitim de çok yol aldık. Üniversitelerimizin sayısını arttırdık. Mezunları çaycı, şoför, temizlik elemanı olarak iş buldular. Daha ne istiyorlar boş gezenler de var. Artık uçağımızı, tankımızı, uydumuzu, arabamızı, köprümüzü, otoyollarımızı, fabrikalarımızı, barajlarımızı, nükleer santrallerimizi kendimiz yapıyoruz. İMF'ye borç bile verebilecek bir ülke durumundayız. Avrupa birliği de, Araplar da yanımızda. Şimdi ramazan da geldi tam uykudayız. Bir ay boyunca