Kayıtlar

Seni sonsuza dek seveceğim...

Resim
Ne olursa olsun seni sonsuza dek hep seveceğim. Bu çok güzel bir cümle. Sonsuzluk. Sonsuz muyuz ki sonsuz sevdalar istiyoruz? Tabi ki değil. Sonsuzluğa inandıracak sevgiler istiyoruz belki. Bu garanti demek değil. Karşılıklı güven, özveri, hoşgörü, sevgi ortamında sevginin sonsuz olduğu hissedilir, hissettirilir. Kaybetme duygusu, endişesiyle, yani karşılıklı güvenin olmadığı birliktelik olur mu? Veya ne kadar sağlıklı olur? Önce güven, sadakat, sevgi zaten aşkı getirir. Yani sonsuz aşka inandıracak insanla birlikte yola çıkılmalı. İnsanlar iyi günde, kötü günde,hastalıkta ve sağlıkta bir birliktelik için söz isterler ve bu söz ne kadar içtense beraberlikler de o kadar uzun ve sonsuz olur. Ne olacağını bilmediğiniz geleceğin sözü niye verilir ki, yaşadık gördük. Zaman geliyor kendimizi bile terk ediyorken, kim kimin yanında ömür boyu kalabilir ki? Mutlu olmadığı yerde kimse durmaz. Sevgiden önce saygı, partnerinin önce kendisine saygısı olması lazım, kendine saygısı olan herkese

Beyinler Kiraya Verilmiş!

Resim
Hintli bir grup üniversite öğrencisi bir ağacın dibine dua etmek ve dilek dilemek için bir takım şeyler bırakırlar. Yoldan gelen geçenin tepkisini ölçmek için gizlenip kameraya alırlar. Gelen geçen kutsal bir şey var sanıp dua eder, para bırakır. Gençler hem şaşırır, hem de durum karşısında epeyce gülerler. Bizim durumda bundan farklı değil. Ülkede bilimsel gelişmelere karşı duran, siyasileştiren, farklı görüştekilerin verimli işlerini hazmedemeyen, sığ düşünceler, inanç ve izlenimlerle yaşayan yığınlar var. Düşünen, sorgulayan, araştıran her zaman bilimsellikten yana duran bir nesil yerine, imam hatip kafasından ayrılmayan bir nesil istendiği için normal. Millet hep sürünsün, hep aşağılansın, huzur yüzü görmesin, işsizlikten, hırsızlıktan, yoksulluktan şikayetçi olmasın, güdülmeyi istesin ve sonuç kendi düşen ağlamaz. Bu coğrafya böyle. İran gibi bir örnek var. Beğenmiyorsan git dersiniz çünkü çok kolay bunu demek, düzelme yoluna gitmek zor. Çıkarcı gücün egemen olduğu toplumda

Bhopal felaketi!

Resim
Kıyametin kopmasını boşuna beklemeyin, zaten her gün kopuyor. Ülkeler ülkeleri sömürmese ülkeler vatandaşlarını, vatandaşlar da vatandaşlarını sömürür. Adaletin dağıtımı sorunluysa o yerde adaleti kimse anlamamış sadece sözlükte görmüştür. Adaletin olmadığı yerde kuvvetliler kendi kurallarını dayatırlar. 3 Aralık 1984 günü, ABD kökenli Union Carbide firmasının Hindistan’da Bhopal’de kurduğu böcek ilacı üreten fabrikadan yanlışlıkla 40 ton metil isosiyanat gazını dışarı atması 18.000 kişinin ölümüne, 150.000’den fazla insanın zehirlenmesine neden oldu. Çevresel etkileri Çernobil faciasından bile korkunç olan bu kaza sonrasında, Bhopal eyaleti doğal afet bölgesi ilan edildi. Greenpeace’in bölgede kazadan 20 yıl sonra, 2004 yılında yaptığı ölçümlerde, toprakta normalin 6 milyon katı toksik madde bulundu. İnsanların kendilerine ait hür iradeleri ve fikirleri olmayınca, yönetenleri ne derse bir o tarafa bir bu tarafa savrulur. Köle gibi kullanılırlar. İnsanlar dünyanın en tehlikeli

Uzay Halkı

Resim
400 milyar yıldızı olan sıradan bir galaksinin, onun sıradan bir yıldızının, sıradan bir gezegeninde yaşıyoruz. Milyarlarca gezegenin içinde sadece dünyanın canlı bulundurması mantıklı mı. Dünya dışında canlıların veya uzaylıların olduğunu ispatlayabilecek 5 kanıt... 1- Mısır Piramitlerinin Dizayn ve inşaatında uzaylıların müdahalesi spekülasyonları ve Mısır Hiyeroglifleri... 2- Ed White ve James Mcdivitt Haziran 1965'te bir Uzay aracıyla Hawai üzerinden geçerken uzun kolları olan tuhaf görünümlü metalik bir nesne gördüklerini söylemişler. Çektikleri fotoğrafın camdaki pırıltıdan dolayı makinenin gördüğü şeyi olduğu gibi çekemediğini söylemişler. Söylediklerine göre bir video da çekmişler ama yayınlanmasına izin verilmemiş. 3- NASA'nın Ufo ve Uzaylıları insanlardan sakladıkları iddaları. 2015 Haziran ayı Uluslararası Uzay İstasyonu dış yüzeyindeki kameralarından canlı yayın yaparken izleyiciler arka plan da dünyanın atmosferinde ayrılan ve başka bir noktaya ilerlere

Garip olaylar ülkesiyiz!

Resim
Uygarlığın gerçek ölçüsü ne nüfus, ne kentlerin büyüklüğü, ne de üretimdir. Gerçek ölçü, ülkenin yetiştirdiği insanların nitelikleridir. Karanlığa karşı, karanlıkla mücadele edilmez. Sistem bozuk insanlar sadece kurban. Türkiye'de işini doğru dürüst yapacak ehli insan kalmadı. Paran varsa insansın yoksa bir hiçsin. Kader deyip geçiştirirler olayı, insan hayatı bu kadar ucuz. Hasta mazlum, doktor masum. Sonuç, hakimler hekimleri severler. Hipokrat yemini eden doktorlar göreve başladıktan kısa zaman sonra doktorluğun insani bir görev olduğunu unutuyorlar. Bilgilerini yenilemiyor ve değişik vakalarında olabiliceğini göz ardı ediyorlar. Türkiye'de doktorların %95'i kasap. Kesme, biçme başına göre prim alıyorlar. Doktorlar artık doktor değil pazarlamacı olmuş. Suriyeli doktorları da Kanada, Amerika, Almanya kaptı bize işe yaramazları kaldı. Her yere tıp fakültesi açarak, performans sistemiyle sağlık sorunu bu kadar çözülür. Sağlıkta devrim dedikleri bu olsa gerek. Ticare

Masumiyet Kehanetleri

Resim
Kafese kapatılmış bir kızıl gerdan, Boğar tüm Cennet'i öfkeye. Kumru ve güvercinlerle dolu bir kumru evi Titretir Cehennem'in tüm bölgelerini. Bir köpek, kapısında açlıktan ölen efendisinin, Haber verir çöküşünü devletin. Hor görülen bir at yol üstünde Yakarır insan kanı için Cennet'e. Her feryadı yaban tavşanının, izi sürülen, Bir elyaf koparır beyinden. Bir tarla kuşu, kanadından yaralı, Susturur bir Kerub'un şarkısını. Kışkırtılmış ve kavgaya hazırlanmış dövüş horozu Ürkütür yükselen güneşi. Her kurtun ve aslanın uluyuşu Ayağa kaldırır Cehennem'den bir insan ruhunu. Orada burada gezerken yabani geyik Uzak tutar insan ruhundan kederi. Hor görülen bir kuzu yol açar isyana Yine de bağışlar kasap bıçağını. Küçük çitkuşu'nu inciten adam Sevgi görmeyecektir insanlardan. Kim getirirse öküzü gazaba Asla sevilmeyecektir kadınlar tarafından Sineği öldüren oyunbaz oğlan Tadacaktır düşmanlığını örümceğin. İşkence eden kişi mayıs

Hz. Muhammed ve çocuk sevgisi

Resim
Ey çocuk unutma her şey hayal etmekle başlar, orada güneş var diyorsan vardır. Yine güneş doğuyor çocuklar umutlanın. Sistem okullar da çocuklara empati öğretmez, sahte kahramanlarla süslediği hikayelerle savaşları över, ölümleri kutsar. Kendi ırkıyla gurur duymasını ister, ister ki çocuk ötekilerden nefret etsin. Bu şekilde politik çıkarlar uğruna kendini feda edebilecek gönüllü köleler yetiştirir. Hz. Peygamber engin bir tevazu içinde çocuklarla her fırsatta ilgilenmiş, şakalaşmış, gördüğünde onlara selam vermiş, hal hatırlarını sormuş, hasta olduklarında ziyaretlerine gitmiş, onların kusurlarını da hoş karşılamıştır. Bundan dolayıdır ki, dünyanın en mutlu çocukları onun yaşadığı dönemin çocuklarıdır diyebiliriz belki de. İşte hayatımızın her alanı için en güzel örnek olan Hz. Peygamber’in Medine sokaklarındaki miniklerden Zeyd'le olan hatırası: Zeyd 3 yada 5 yaşlarında idi. Zeyd’in çok bağlandığı ve sevdiği adını Umeyr koyduğu küçük bir kuşu vardı. Hz. Peygamber Zeyd’i he