Kayıtlar

Başarı Mı? Mutluluk Mu?

Resim
Kansere tedavi bulmak bir başarıdır, dünyanın gidişatını değiştirecek bir buluş başarıdır. Üreten, keşfeden, öğrenen, öğreten insan mutlu olur, başarı mutluluk verir. İstediğini başarmışsan, bir hedefin varsa ve ona ulaşmışsan zaten mutlu da olursun. Başarı mutluluğun yanında bir çok seçeneği beraberinde getirir ama mutluluk tek başına yeterli olmaz. Zaten çok fazla mutlu olmana da izin vermezler. Mutsuzluktan başarı doğar bazen ama başarı mutsuzluk getirmez. Mutlu olmak istiyorsak öncelikle hedef başarı olmalı. Her şeyle mutlu olabiliriz ama her şeyde başarılı olamayız. Yani mutluysam başarmışımdır, başardıysam mutluyumdur. İnsanın mutluluğunu etkileyen birden çok etmen vardır. Hedeflediklerimizi başardığımız takdirde nasıl bir insan olacağımızı hayal etmek önemlidir. Çalıştığımız iş, emek verdiğimiz ilişkiler bizi olmak istediğimiz insana doğru götürmüyorsa asla mutlu olamayız, bir çok başarılı insanın mutlu olmaması bu sebepledir. Asıl önemli olan sadece hedefe ulaşmak değ

Sanat Bir Tercihtir...

Resim
Sanat bir tercihtir, yaşamın akışını belgeleme yoludur. Devri geçtiğinde ihtiyaç duyulmaz çünkü yeni oluşumlar yeni sanat belgelerini yaratır, gerisi bir grubun diğer gruptan farklı olduğunu vurgulama ve kendi klanlarını yaratma çabasıdır. Kültür, sanat, müzik gibi üst yapı kurumları hayatı yaşanılır hale getirir. Bunlardan uzak durmak ruhu köreltir, toplumsal ilişkilere zarar verir. Edebiyat kelime anlamı ile edep kökeninden gelir, kişi edebiyat çalışırken aynı zamanda ruhunu da terbiye eder. Yüksek sanat, yüksek insan topluluğu ister. Avamın sanat üretimi de ona göre olur. Hayat şarkıdır, sende şarkını söylersin ama karşındakiler nota yoksunu iseler insanı içten içe öldürürler. Çünkü inceliktir fikir, yaşam ve hayat. Naif ve zarif olmak olacağım deyince olan bir şey değildir. İçten gelir, genlerde vardır. Kültür ister, eğitim ister, davranıştan çok var oluşta incelik ister o da dışa yansır. Bunu bilerek yapmazsınız, güneşin ışınları gibi ısıtır değdiği yeri, hayat verir, ru

Gelişim Değişimi Sağlar!

Resim
Gelişimsiz değişim olur ama değişimsiz gelişim olmaz. Gelişmek için önce değişmek gerekir, öğrenme isteği eğitimi getirir, eğitim bilgiyi, bilgilendikçe değişimlere açıksındır bu da gelişmeyi sağlar. Her değişim bir gelişim değildir olumsuzları da vardır ama her gelişim bir değişimdir. Bu nedenle gelişim değişimi sağlar. Günümüzde gelişim sayesinde elimizde bir çok teknoloji imkanı var ama bu süreçte insan beyni de tembelleşmiş durumda. Gelişimimiz yanlış ölçüde ilerliyor savaşlar, kavgalar vs. gibi. Değişimin olumlu yönde mi, olumsuz yönde mi olacağı öncelikle saptanmalıdır. Her yönde olabilir ama olumlu yönde değişim olursa gelişimi de beraberinde getirecektir, olumsuz yöndeki değişim ise gelişimi değil gerilemeyi beraberinde getirir. Değişim gelişimi sağlar ki, değişmenin sınırı yoktur. Olağan her şey zıtlıklar üzerine kuruludur, kaosu yaşamazsak doğruyu, yanlışı anlayamaz dolayısıyla gelişiminde ne demek olduğunu idrak edemeyiz. Değişmenin sonu yok, gelecek ne gösterir bi

Suya Sabuna Dokunmak

Resim
Bağırsaklarımızda yaşayan bazı bakteriler havayla temas edip ellerimiz ve ağzımız yoluyla bedenimize girdiğinde bizi hasta ediyor. İshal ve mikrobik bağırsak hastalıklarının bazılarını ellerimizi iyi yıkamadığımız için kendi kendimize bulaştırıyoruz. Hastalıkların çoğundan korunmanın en önemli yolu ellerimizi sık sık sabunla yıkamak. Temizlik Müslümanlardan Avrupaya örnek olmuştur. Şimdilerde ise onlar yaşıyor, yapıyor, uyguluyor Müslümanlar ise pislik içindeler, İslamiyetin temizliği bu kadar emreden bir din olmasına rağmen. Sokaklar, piknik alanları, parklar, umumi tuvaletler vs. pis kullanılıyor. Televizyonda, reklamlarda bile çöpüne sahip çık sloganları kullanılıyor ama kapatılmayan musluklar, elektrik düğmeleri, bana ne diyen insanlar gittikçe çoğalıyor. Mescitler de bile namazını kılıp seccadesini toplamayan, ellerine geçirdiklerini hep bir yerlere savuran, peçetesini, şişesini bırakıp giden, ibadethaneleri bile hor kullanan insanlar var. Bunları yapıpta ben Müslümanım di

Sınırlar Sadece Yoksulları Sınırlar!

Resim
Bu topraklarda huzur içinde yaşayabiliyorsak bırakıp kaçan yada köleliğe razı olan değil, savaşıp gazi olan, şehit olup arkasında yetimler, dullar bırakan dedelerimiz sayesindedir. Araplar korkaklıklarının bedelini ödüyorlar. Önce Allah kalplerine cesaret versin sonra vatanları da olur, aşları da, işleri de. Cehaletle savaşıyoruz, emperyalist ABD ile İsrail silah satıp ülke ekonomisi güçlendirecek diye yeterince savaş icat ettiler. Orta doğu ve neredeyse Müslüman ülkelerin tamamını bir şekilde birbirine düşürdüler. Medeniyetlerin geldiği seviyeye aldanmamak gerekir. Yaşama içgüdüsü öyle güçlüdür ki insanı vahşi hayvana dönüştürür. Kimisi yaşamak için ölür, kimisi de öldürür. Kırbaçlanan kölelerin kırbaca katlanmasının ve kırbaçlayan uşağın vahşiliğinin nedeni ölüm korkusu ve yaşama içgüdüsür. İnsanoğlunun dinlere, ırklara bölünerek kolayca kontrol edilebilmesinin nedeni de bu dürtüdür. Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması laikliğin özü budur. Bir din adamı, din alimi

Oynayan Halk Tehlikeli Olur

Resim
İnsanlar dünün yanlışlarını, günün kazançlarını, yarının planlamasını düşünmeliler. Üreten insan ve tüketen insanların farkı nedir bilmeliler. Timur halkına sık sık zam yapar sonra halk ne yapıyor diye hocayı sokağa yollarmış. İlk başlarda cevaplar iyi gitmiş Timur'da zamlara devam etmiş. Hocaya git bak bakalım neler oluyor diyor, hoca gidiyor geliyor arkasından yeni zamlar geliyor. Günlerden bir gün hoca koşa koşa, nefes nefese geri geliyor. Timur; hayrola hoca ne oldu? diye sorunca hoca; halk oynuyor diyor. Timur hemen zamları durdurtuyor nedeni sorulunca cevabı; 'oynayan halk tehlikeli olur' oluyor. Çaresizlik insan beyninin kötü komutlar vermesi, bunun verebileceği zararlardan korunma güdüsü ve refleksidir. Şükür duygusu beyni daha iyi noktalara, teselliye, olumlu düşüncelere yönlendirme, yeni umutlar için zaman kazanmaya çalıştırma için söylenen korunma refleksinin ifadesidir. Bir ülke sanayi ile büyür, ihracatla büyür, vergiyle, zamla nasıl büyür düşündürür.

Kendime Sorular?

Resim
Neden öncelik sıralamasında hep en sona kendini yazıp durdun, artık yoruldun değil mi? diye sorar, gözlerimin içine bakar sonra kendime sarılırdım. Yaptığın hatalardan çıkardığın dersleri, yanlış kabul ettiğin doğruları bana anlat derdim kendime. Değerini bilmeyenleri kendine neden dert ediniyor, neden değer verilmeyecek kişilere değer veriyorsun? Niye her şeyi kafana takıp olmadık insanlar için üzülüyorsun? Neden bu kadar takıntılısın, mükemmeliyetçilik sana acı çektirmiyor mu, mutlu olmak için daha ne kadar zaman beklemen gerekiyor? Beni çok yordun, kendini kendinden çıkar artık hayata öyle devam edelim. Rahat otur ve kendin ol. Olan duygularını saklama, olmayan duygularını var gibi gösterme. Seni çok iyi anlıyorum ve seni yargılamayacağım der, gidişata dışarıdan bir de kendi gözlerimle bakardım. Neden herkesi kendin gibi sanıyor ve insanlara karşı hep hoşgörülü davranıyorsun, daha asi olmanın zamanı gelmedi mi? Nasıl bir şansın var, neler çektin ve hala hayattasın, bu inat m