Kayıtlar

Einstein Mutlu Bir İnsan Mıydı?

Resim
Einstein büyük bir bilim adamıydı ve yaptığı bilimsel çalışmalarla yeni bir çığır açtı. Bunlar inkar edilemez bunun yanında savaş karşıtlığı, toplumsal sorunlara duyarsız kalmaması da takdire şayandır. Mutluluk formülleri yazan Einstein mutlu bir insan mıydı diye düşünmekten kendini alamıyor insan. Rivayete göre Einstein'da aile erdemi yoktur. Bilim tarihçileri Einstein'ın kendi çocuklarına hiç sahip çıkmadığını söylerler. Einstein'ın ilk evliliği kuzeniyle olmuştur ve eşini defalarca aldattığı bilinir. Amerika'ya göç ettikten sonrada karısını ve çocuklarını arayıp sormamış, sahip çıkmamıştır. Amerika'da tekrar evlenir, bu evliliğinden çocuğu olmaz. Yeni eşini de sürekli aldattığı bilinir. Eşi bu duruma isyan ettiğinde ise yaptığı tek şey eşini umursamamak olmuştur. Bu olaylar Einstein'ın yakın arkadaşları ve çevresi tarafından anlatılan, belgelenen olaylardır. Sonuç Einstein büyük bir bilim adamı ve düşünürdü ama kusursuz değildi, aynı bizler gibi. Ei

Aşkta Sorgulanmalı...

Resim
Aşkta sorgulanmalı. Sorgusuz, sualsiz hiçbir şey kalmamalı, insana dair ne varsa kurcalanmalı. Olduğu şekliyle kabul edilen her şey zamanla kısır bir döngüye dönüşür çünkü. Aşkta değişen zaman ve koşullarla değişti, bu değişimin olması da kaçınılmazdı. Geçmişten günümüze yansıyan büyük aşklar Leyla ile Mecnun, Ferhat ile Şirin gibi geçerliliğini yitirdi ve teknolojik aşklar devreye girdi, her şey değişirken aşkın değişmesi de normalleşti. Aşk eskiden yoktan var ederken şimdilerde vardan yok ediyor, eskiden iyileştirip şifalandırırken şimdi hasta ediyor, eskiden ruhu olgunlaştırıp geliştirirken, şimdilerde egoyu arttırıyor. Teknolojiyle her şeyin olduğu gibi aşkında kimyası bozulup bir yarışa, bir metaya dönüştürüldü. Aşk zamana uyayım derken içini boşalttı kabuk oldu. Bunu bizler yaptık, aşkı kendi iç çatışmalarımıza kurban ettik. Yalnızca kalbimizi dinleyip aşkın sandalına atlamamalıyız. Atlarken aklımızın sesini aşmayı unutmamalı ve bu dengeyi oluşturmalıyız. İlk duyguların y

Kütüphanelerin Niçin Gözyaşı Dolu?

Resim
“America why are your libraries full of tears?” yani Amerika niçin kütüphanelerin gözyaşı dolu? (Ginsberg) Japonya'ya atom bombalarının atılmasının en önemli nedeni ABD'nin Japon adaları işgali sırasında verdiği ağır insan kayıplarını önlemek istemesidir. Okinawa seferberliği bunun bir örneğidir. Bombalar sayesinde Japonya, Tokyo başta olmak üzere önemli şehirlerin hedef alınmaması için kayıtsız şartsız teslim olmuştur. Coğrafi olarak bombanın atıldığı yer olan Nagazaki ve Hiroshima’yı çevreleyen dağları dikkate alarak patlama sonrası insan kaybı maksimum olacak şekilde inceden inceye hesaplanmıştır. Enola Gay isimli uçak bombayı sadece bir km ileriye atsa aradaki tepeler yüzünden blastin gücü azalım göstererek kayıpların üçte bir azalacağını hesaplıyorlar ve bilinçli olarak ölçüp, biçip karar veriyorlar. İlk bomba sabah çocuklarını okula hazırlayan annelerin evde olduğu saatte atılıyor. Adada o saatte hiç asker yok resmen sivil katliamı yapılıyor. Aynı şey ikinci dün

Başarı Mı? Mutluluk Mu?

Resim
Kansere tedavi bulmak bir başarıdır, dünyanın gidişatını değiştirecek bir buluş başarıdır. Üreten, keşfeden, öğrenen, öğreten insan mutlu olur, başarı mutluluk verir. İstediğini başarmışsan, bir hedefin varsa ve ona ulaşmışsan zaten mutlu da olursun. Başarı mutluluğun yanında bir çok seçeneği beraberinde getirir ama mutluluk tek başına yeterli olmaz. Zaten çok fazla mutlu olmana da izin vermezler. Mutsuzluktan başarı doğar bazen ama başarı mutsuzluk getirmez. Mutlu olmak istiyorsak öncelikle hedef başarı olmalı. Her şeyle mutlu olabiliriz ama her şeyde başarılı olamayız. Yani mutluysam başarmışımdır, başardıysam mutluyumdur. İnsanın mutluluğunu etkileyen birden çok etmen vardır. Hedeflediklerimizi başardığımız takdirde nasıl bir insan olacağımızı hayal etmek önemlidir. Çalıştığımız iş, emek verdiğimiz ilişkiler bizi olmak istediğimiz insana doğru götürmüyorsa asla mutlu olamayız, bir çok başarılı insanın mutlu olmaması bu sebepledir. Asıl önemli olan sadece hedefe ulaşmak değ

Sanat Bir Tercihtir...

Resim
Sanat bir tercihtir, yaşamın akışını belgeleme yoludur. Devri geçtiğinde ihtiyaç duyulmaz çünkü yeni oluşumlar yeni sanat belgelerini yaratır, gerisi bir grubun diğer gruptan farklı olduğunu vurgulama ve kendi klanlarını yaratma çabasıdır. Kültür, sanat, müzik gibi üst yapı kurumları hayatı yaşanılır hale getirir. Bunlardan uzak durmak ruhu köreltir, toplumsal ilişkilere zarar verir. Edebiyat kelime anlamı ile edep kökeninden gelir, kişi edebiyat çalışırken aynı zamanda ruhunu da terbiye eder. Yüksek sanat, yüksek insan topluluğu ister. Avamın sanat üretimi de ona göre olur. Hayat şarkıdır, sende şarkını söylersin ama karşındakiler nota yoksunu iseler insanı içten içe öldürürler. Çünkü inceliktir fikir, yaşam ve hayat. Naif ve zarif olmak olacağım deyince olan bir şey değildir. İçten gelir, genlerde vardır. Kültür ister, eğitim ister, davranıştan çok var oluşta incelik ister o da dışa yansır. Bunu bilerek yapmazsınız, güneşin ışınları gibi ısıtır değdiği yeri, hayat verir, ru

Gelişim Değişimi Sağlar!

Resim
Gelişimsiz değişim olur ama değişimsiz gelişim olmaz. Gelişmek için önce değişmek gerekir, öğrenme isteği eğitimi getirir, eğitim bilgiyi, bilgilendikçe değişimlere açıksındır bu da gelişmeyi sağlar. Her değişim bir gelişim değildir olumsuzları da vardır ama her gelişim bir değişimdir. Bu nedenle gelişim değişimi sağlar. Günümüzde gelişim sayesinde elimizde bir çok teknoloji imkanı var ama bu süreçte insan beyni de tembelleşmiş durumda. Gelişimimiz yanlış ölçüde ilerliyor savaşlar, kavgalar vs. gibi. Değişimin olumlu yönde mi, olumsuz yönde mi olacağı öncelikle saptanmalıdır. Her yönde olabilir ama olumlu yönde değişim olursa gelişimi de beraberinde getirecektir, olumsuz yöndeki değişim ise gelişimi değil gerilemeyi beraberinde getirir. Değişim gelişimi sağlar ki, değişmenin sınırı yoktur. Olağan her şey zıtlıklar üzerine kuruludur, kaosu yaşamazsak doğruyu, yanlışı anlayamaz dolayısıyla gelişiminde ne demek olduğunu idrak edemeyiz. Değişmenin sonu yok, gelecek ne gösterir bi

Suya Sabuna Dokunmak

Resim
Bağırsaklarımızda yaşayan bazı bakteriler havayla temas edip ellerimiz ve ağzımız yoluyla bedenimize girdiğinde bizi hasta ediyor. İshal ve mikrobik bağırsak hastalıklarının bazılarını ellerimizi iyi yıkamadığımız için kendi kendimize bulaştırıyoruz. Hastalıkların çoğundan korunmanın en önemli yolu ellerimizi sık sık sabunla yıkamak. Temizlik Müslümanlardan Avrupaya örnek olmuştur. Şimdilerde ise onlar yaşıyor, yapıyor, uyguluyor Müslümanlar ise pislik içindeler, İslamiyetin temizliği bu kadar emreden bir din olmasına rağmen. Sokaklar, piknik alanları, parklar, umumi tuvaletler vs. pis kullanılıyor. Televizyonda, reklamlarda bile çöpüne sahip çık sloganları kullanılıyor ama kapatılmayan musluklar, elektrik düğmeleri, bana ne diyen insanlar gittikçe çoğalıyor. Mescitler de bile namazını kılıp seccadesini toplamayan, ellerine geçirdiklerini hep bir yerlere savuran, peçetesini, şişesini bırakıp giden, ibadethaneleri bile hor kullanan insanlar var. Bunları yapıpta ben Müslümanım di