Kayıtlar

TÜRK etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Değişim, Dönüşüm, Devinim

Resim
Psikolojik harp, karmaşa algısı üreterek insanların moralini bozmak ve mücadele azimlerini kırmaktır. Morali olmayan insanlar da ne kadar güçlü olurlarsa olsunlar direnmekten kolay vazgeçerler. Devletlerin varoluş dayanağı güvenliktir. Devlet, adalet, eğitim, sağlık, ticari faaliyetler ve daha birçok faaliyetin temelidir güvenlik. Hükümetler kendi çıkar ve sığ vizyonlarıyla bu kavramı oyarlar sonrasında da suçu dış mihraklara atarlar. Kendini güvende hissetmeyen vatandaş kullanışlı vatandaştır doktirinini yıkmadan bu sorun çözülmez. Halkı hayatından bezdiren her davranış biçiminin sonucunda halk kendini ülkeye ait hissetmemeye başlar. Dünyadaki bütün ülkeler birbirlerine dış mihraktır. Çin ABD için dış mihrak, ABD Rusya için dış mihraktır. Önemli olan bizim ne olduğumuz, Türkiye olarak bilime, sanata, adalete, eğitime ne kadar yatırım yaptığımızdır. Her insan Türk doğmaz ama aynı topraklarda yaşayan insanlar bu topraklara yürekten bağlanmışsa o vatandaşımız ve bizim için Türk

Reset Tuşuna İhtiyacımız Var...

Resim
Makamlar ve kavramları soyu tükenmeden koruma altına almamız gerekiyor, yoksa yok olan kavimler gibi tarih sayfalarına gömüleceğiz. Bir reset tuşuna ihtiyacımız var, çok fazla kirlilik ve karmaşa içindeyiz. Ülkede yalan söylemek, yakalanınca pişkinlik yapıp sırıtmak, işi komikliğe vurmak normal. Yalanı pratik zekayla, uyanıklıkla karıştırıp ortaya bir karışık yapmıyor muyuz? Almanya'da kaç Türk hem kaçak çalışıp, hem işsizlik maaşı alıyor ve üstüne de Alman vatandaşlığı. Sonra en ufak bir olayda Türk bayraklarıyla sokağa fırlamalar. Lotoya güvenmiyoruz çünkü sahtekarlık var, önemli ve insanın kaderini belirleyen her şey de sahtekarlıklar ortaya çıkıyor ama bizler şaşırmıyoruz. Adalet, sahte deliller, belgeler. Yalanlar Cumhuriyeti oldu artık burası. Bu durumlar her zaman vardı ama son yıllarda olduğu kadar alanen olmamıştı. Kafanızı kaldırıp Filistin'e bakın. Onlarda bizim gibilerdi bir zamanlar, belki bizim düşüncelerimizi taşıyorlardı. Şimdi ne durumdalar? Balka

BEYİN GÖÇÜ

Resim
Ülkedeki devlet opera ve balesi rağbet görmediği ve ödeneklerini ödeyemediği için kapatılıyor. Tübitak tarafından kabul görmeyenlerin yurt dışında birinci olduğu bir ortamdayız. Dünyada başarılı Türk asıllı kişilerden hiçbiri bu ülkede kalıp bir şeyler başaramamışlar. Sonuç olarak yurt dışında Türkiye değerlerine girmek gösteriyor ki, her başarı yurt dışından geçer. Ama acı olan bu insanların ülkesi dışında büyük işler başarmış olması yani beyin göçü. Ve neredeyse hiçbiri Türkiyeyi temsil etmez, ülkede o kadar az değer görmüş ve hor görülmüşlerdir ki, zekalarının farkına varan ülkeleri temsil ederler. Çok uzun zamandır acımasızca beyin göçü veren bir ülkeyiz, bu da acı bir tablo. Ülkede akıllı, kültürlü, üreten insana tahammül yok, birilerinin gözü açılır millet gerçekleri görür falan filan. Başarılı olabilmek için imkan ve teşvik lazım ama bize çok uzak bunlar. Ülkemizde kalarak dünyaya kendini kanıtlamış olan biri var mı Atatürk dışında. Zihniyeti ve beyni gelişmemiş bir toplum

İnanma, ikna ol!

Resim
Toplam İslam nüfusuna mensup olanların bir çoğu bilinçli olarak inandıkları için değil, kültürlerinin bir devamı olduğu için içindeler. Bu nüfusların aynı coğrafyalar da yaşayıp, aynı adetlere sahip oluşları bu kültür aktarımının devamıdır. Yani bu nüfusun köylü ve cahil kesim olmasının nedeni İslam dinine mensup olmaları değil, eğitimlerinden dolayıdır. Ölümler, açlık, kıtlık, yoksulluk neden hep Müslüman ülkeler de? İnsanların sayısıyla dinin büyüklüğü değil, yığınların büyüklüğü ölçülür. Zihniyet gelişip büyümedikten sonra, geri kaldıktan sonra ne olacak ki? Din ancak insanları mezara götürebilir. Cehaletin doğurganlık üzerindeki en belirgin özelliği, yaşam standartları yükseldikçe doğurganlık azalır. Bunun ilk göstergesi de kadının bilinçlenmesidir. Mültecilere bakın, ülkelerinde savaş var, bir çoğu çadırda yaşıyorlar ama şehirlerine, ülkelerine bombalar yağarken durmadan çiftleşiyorlar. Doğacak bebeğinin geleceğini düşünmeyen bu zihniyet ülkesini, insanları, dünyayı ne kadar

İslam ve İslamcı (İslamist)

Resim
İslam ayrı, İslamcı (İslamist) ayrı. İslam; “As Selamün Aleykum” der; benden sana zarar gelmez demektir. İslamcı ise  “İslam'ı iktidar yapacaklarını söyleyip aslında kendilerini iktidara getirenler” demektir. Günümüzde ise bir çok kişi İslamı kan dökerek, savaşarak kazanmak gibi algılıyor. İslam kelimesinin terör ile aynı cümle içinde kullanılması bile rahatsız edici. Bunu dünyanın bir çok yerinde planlı olarak söylüyorlar. Bunun arkasındaki projeyi anlamıyorlar mı veya görmezden mi geliyorlar muamma. Konu İslam ve hepimizin terör ile dini bağdaşlaştırma algısını normalleştirme çabası. Daeş nedir, neden kurulmustur? Bunlara para ve silahı kim vermiştir? Bütün büyük güçler bunlarla savaştıklarını beyan etmelerine rağmen neden bitirilememektedir? Biz hala sen haklısın, ben haklıyım da takılı kalıp, laf ebeliği yapıyoruz. İnsanlar bölünüyor kim olursa olsun kardeş, arkadaş, dost, mezhep ve siyaset olmadan yıllarca birlikte yaşarken şu anda ki durum nedir? İnsanlar kutuplaştı ve

Elçiye zeval olmamalıydı!

Resim
Putin'in Büyükelçi Andrey Karlov'a son bakışı. Gerçek bir acı var bakışlarında. Öz ağlamayınca göz ağlamaz derler. Nasıl içten üzüldüyse. Umarım acısıyla değil, devlet adamlığıyla hareket etmekten vazgeçmez. Bakışı önümüzdeki aylar, yıllar bu işte parmağı olanlar için fırtına habercisi gibi. Büyükelçiye gözleriyle bunu yapanlara cehennemi bu dünyada yaşatacağına söz veriyor. Bu acıyı unutmaz ve bu yarada kolayca kabuk bağlamaz. Gelenek, görenek, kültür, karakter her şeyimiz yozlaştı, bozuldu. Kalleşlik, namertlik bizim töremizde yok, savunmasız insanı öldürmek hele hiç yok. Oyun büyük oyuncu çok. Masum bir insanı sırtından vurdular. Katil denilen Yavuz Sultan Selim bile hediye diye dışkı dolu sandık getiren elçiyi, 'herkes yediğinden ikram eder' diyerek lokum dolu sandıkla geri yollamış. Elçi öldürmek ne dinimizle, ne geleneklerimizle, ne de insanlıkla bağdaşmaz. Ülkemizde bir yabancı vurulduğu için çok üzgünüz. Misafiri tabut ile göndermek bize yakışmadı. İnsan

Büyük Taarruz ve Zafer Türklerin

Resim
Osmanlı'da Araplara Kavmi Necip denir. Kavmi Necip asil ırk demektir. Arapları baş üstünde tutar Osmanlı. O zaman Türklük ve Türküm demek utançtır. Osmanlıyım denilmesi istenir. Herkes Arabım, Kürdüm vs. derken Türk Türküm diyemez. Türklere Tanzimatçılar milli bir ad aramayın diyerek ümmetçilik yaparlar. Milli bir ad ararsan Osmanlı çöker derler. Böyle böyle asırlarca Türklük sindirilmiştir. Bir kaç asır boyunca Türklerden başka herkes kendi kavmini bilmiş ve yüceltmiş ama devletin gerçek sahibi Türklerin bunu yapması engellenmiş, karşı çıkılmıştır. Şu an ki durumumuza ne çok benziyor. Sonuçta annesi Türk olmayan Padişahlardan ne beklenebilir ki? Daha savaş başlamadan istihbarat savaşını kazanıyor büyük dahi. Tüm telgraf hattını Mustafa Kemal Paşa kestiriyor. Büyük taarruz öncesi Ankara'da çay partisi vereceği haberini yayıp o esnada orduları bir araya topluyor Yunan kuvvetlerine fark ettirmeden. -Ordu yok -Kurulur -Para yok -Bulunur -Düşman çok -Yenilir İyi bir da

Helal olsun sana genç. Gün birlik günüdür!

Resim
Bu millet kendisine bir adım gelene koşar. Gün Chp'li, AKP'li, Mhp'li olma günü değil, Vatana, Millete sahip çıkma günüdür. Klip çok güzel olmuş, bunun altında bir art niyet olmadığını, birlik ve beraberlik adına birleştirici olduğunu düşünüyorum. Siyasi görüş olarak ayrılsak bile vatan, millet, bayrak adına birlik içinde olan milletimiz de sen ben yok, TÜRKİYE var. Suriye'yi, ölen çocukları görüp bundan sonra da sorunları, ön yargıları kaldırarak ve anlayarak çözmeliyiz yoksa bizde parçalanır, bölünür ve ölürüz. Başka Türkiye yok. El ele verip birlik olma zamanı. Ortalığa karıştırıp, birlik ve bütünlüğümüzü bozmaya kalkan her kim olursa olsun hep birlikte karşı çıkma zamanı. Bu gemi batarsa hepimiz batarız. Birbirimizi eleştirsekte ülkemiz söz konusu olunca dünyayı tanımayan Yüce bir Milletiz biz. Bir karış toprağını bile vermeyiz. Her karış toprağında şehitlerimizin kanı var, hakkı var. Türk, Kürt, dindar, Alevi, Sünni, inançlı, inançsız, okumuş, okumamış, o par

Sosyal Körlük, Sosyal Rüşvet

Resim
Meselenin özü, Avrupa Birliği ile imzalanan anlaşmalar gereği Türkiye'ye iade edilen göçmenler tekrar Avrupa'ya gidebilmek için biz Türkiye'de baskı görüyoruz, bahanesiyle ayaklanıp olay çıkartacaklar. Biz de bunların böyle bir bahanesi olmasın diye vatandaşlık verelim dedik. Bu ne tür bir yasa ile kanun maddesi yapılacak anlamak mümkün değil. Bu sefer Türkiye'ye gelen herkese vatandaşlık vermek zorunda kalınacak. Vatan kavramı sadece Türkler'de vardır, var olduğu günden bugüne kadar. Roma İmparatorluğunun yıkılma sebebi; Roma'yı Romalıların yönetmemesidir. Suriye'nin zenginleri Avrupa ve Amerika'ya kaçtı, vatansever olan azınlığı kalıp savaşmayı tercih etti, aciz ve işe yaramazları ise Türkiye'de. Onları adam etmek için bir ömür yetmez. İstediğin kadar vatandaşlık ver, yer ver, yurt ver. Sonuçta Araplığını yapacaklar. Kan, soy, eğitim, sağduyu meselesi. 2 yıl sonra Suriyeliler: Anadilimiz de eğitim istiyoruz. 3 yıl sonra: Özel haklar. 5 yıl

Suriyeliden Türk olur mu?

Resim
Kim ne derse desin halkın kararına saygı duyulmuyor ülke de. Haberler de Sayın Başbakana Suriyelilerin vatandaşlığı ile ilgili bir soru soruldu. Verdiği cevap: Zaten uzun zamandır çalışmaları varmış bu konuyla ilgili. Suriyeliler vatandaşımız olup olmama kararını kendileri vereceklermiş. Biz kimiz ki? Biz bu vatan için çok canlar verenleriz, hala da veriyoruz. Kaçmadık, pes etmedik. Ülkesini terk eden, kaçan insanlara neden vatandaşlık verilsin. Ülkeye geldiler her gün şehit haberleri alır olduk ve şehitler vermeye devam ediyoruz. Ama onlar ülkemiz de yaşamakla yetinmeyip canlı bomba yapmaya, hırsızlık, yolsuzluk, arsızlık, taciz, tecavüz vs. yapmaya bakıyorlar. Suriyelileri vatandaşlığımıza almak için elimiz de ne gibi bir sebep var? Hiç bir sebep yok? Düşman olana vatandaşlık veriyoruz. Hem Türkiye'de yaşıyor, hem de Türkiye'yi ve Türkü beğenmiyorlar. Yarın öbür gün askerlik yapacaklar, orada direk terör örgütü tarafına geçer bize karşı çarpışırlar. Bizim içimizde bizi

Dünya İçin Başka Bir Dünya

Resim
İnsan ırkının birlikte yaşamasının tek sebebi birbirlerine muhtaç olmalarıdır. Yoksa her birimiz bir dağa, bir kıyıya çekilip diğer insanlardan uzak olsaydık medeniyetler ilerleyemezdi. Yine de medeniyetten nasibini almamış insanlar karşımıza çokça çıkıyor. Dünya'daki nüfus artışını denge de tutabilmek için yüzyıllardır Müslümanlar yok ediliyor. Her ne kadar farklı nedenler ileri sürülse de Müslümanların nüfus fazlalığı yüzünden büyük bir tehlike arz ettiği düşünülüyor. Bir gün gelecek Müslümanlar nüfus fazlalığı yüzünden hiç savaşmadan bizi yok edecekler diye düşünülüyor. Ve bu konu da çok büyük önlemler alınıyor. Aslında dünya kaynakları kendi kendini yenileyen ve dünya var oldukça yetebilecek şekil de var olmuştur. Ama kapitalizm buna hiçbir zaman izin vermez. Dengeler Kapitalizm tarafından değiştirilmese yeryüzünde açlık olmaz. Dünyayı hızla gerektiğinden fazla sömürüp tüketen kapitaller azla da yaşayabileceklerini bilmelerine rağmen acımasızca yok oluşun zeminin hazı

ATATÜRKÇÜLÜK ve LAİKLİK

Resim
Türkiye Cumhuriyetinde, her yetişkin dinini seçmekte hür olduğu gibi, belirli bir dinin merasimi de serbesttir. Yani, ibadet hürriyeti vardır. Tabiatıyla ibadetler, güvenlik ve genel adaba aykırı olamaz; siyasi gösteri şeklinde de yapılamaz. Geçmişte çok görülmüş olan bu gibi durumlara artık Türkiye Cumhuriyeti asla katlanamaz. Bir de, Türkiye Cumhuriyeti dahilinde, tüm tekkeler ve zaviyeler ve türbeler kanunla kapatılmıştır. Tarikatlar kaldırılmıştır. Şeyhlik, dervişlik, çelebilik, halifelik, falcılık, büyücülük, türbedarlık vesaire yasaktır. Çünkü bunlar gericiliğin kaynakları ve cehaletin damgalarıdır. Türk milleti, böyle müesseselere ve onların mensuplarına katlanamazdı ve katlanmadı. Din bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye karşı değiliz. Biz sade din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, kasıt ve fiile dayanan tutucu hareketlerden sakınıyoruz. Gericilere asla fı

Aleviler için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi açıkladı!

Resim
İslam hoşgörü dinidir diyenler. Alevi vatandaşlarımızın haklarını elde etmesi için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararı mı gerekliydi? Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) bugün saat 11.30- 11.45 arasında büyük dairede görülen duruşmada, Türkiye'de yaşayan Alevilerin tüm hakların yerine getirilmesi; Cemevlerine yasal statü tanınması gerektiği yönünde karar bildirdi. AİHM Türkiye Cumhuriyeti'nin 9.,14. maddelerin açık ihlalini tespit etti. 3 Haziran 2015 tarihinde AİHM'deki ilk duruşmaya Türkiye Cem Vakfı Başkanı Prof. Dr. İzzettin Doğan katılmıştı. Bugünkü karar duruşmasına Vakfın ikinci başkanı Ali Asgar Serin, Avukat Namık Sofuoğlu katıldılar. Alevilerin en doğal hakkı olan bu kararı Avrupa Birliği gibi fitne/fesat organına bırakılması ülkemiz adına utanılacak bir durum. Heybeli adaya hırıstiyan okulu açarlar, Van gölün de Tamara kilisesi açarlar vs. Ama Alevilere Cem evi yasaklarlar. Çünkü onlar Türkmen. Sufiliğin Alevi, Bektaşi ve Yeseviliğin kö

Er meydanı değil, kaçmak onlarda daha şık duruyor.!

Resim
Yiğit gibi savaşmak onların neyine. Ancak kalleşçe mücadele ederler ve böyle de kaçarlar geçici işgal ettikleri tüm topraklardan. Halen Türk'ün mücadele ve savaş yeteneğini sınamaya çalışıyorlar. Anlamadılar Türk'ün kanın da, genlerin de var mücadele ve savaşçılık yeteneği. Dünya üzerinde birilerinin maşası olmaktan öte geçemeyen insanlar topluluğu. Kadına, yaşlıya, çocuğa güçleri yeter. Karşıların da gerçek gücü görünce her şeylerini bırakır kaçarlar. Ermeniler hayatları boyunca adam gibi savaşabilmiş bir millet değil ki. İşleri güçleri kalleşçe vur, kaç olmuş. Yakalandıklarında da korkudan altlarına yapıp yalana, dolana başvurmuşlar. Bakmayın Avrupa'lıların bunları Türk'lere karşı savunur görünüp ortadoğu da kalkan olarak kullandıklarına. Avrupa'da da güvenilmeyecek, kalleş bir millet olarak tanınırlar. Er meydanın da savaşamazlar. Sadece köylere girip kadın, yaşlı, çocukları katledip kaçarlar. Köşeye sıkıştılar mı sahiplerinden imdat dilenirler. Yetişin biz

ALDATILDIK? MI?

Resim
Türk siyasi tarihinin en büyük fiyaskosunu yaşıyor ülkemiz. Gencecik fidanlarımız, yiğitlerimiz şehit oluyor. Sizlerin aldatılmasının bedelini yüzlerce genç ölerek, sakat kalarak ödüyor. Satranç oyunundaki asker yaptılar ülkeyi. Verirler mi hiç Ortadoğu'yu? Vezirliği? Hırs ve kin olduğu sürece bu ülke daha da kötüye gidecek. Ülkemizden NATO bile çekiliyor. Unutmayın ki bu ülkenin halkına hoşgörüyle yaklaşılmazsa asla başarılı olamazsınız.! Çözüm süreci dendiğinde hepimiz bunun yanlış olduğunu, elinde silah olan teröristle anlaşma yapılamayacağını, bunun ancak teslimiyet olacağını, terör örgütü ve yandaşlarını, bu durumun daha da şımartacağını, cesaretlendireceğini söylemiştik/yazmıştık. Sizin bu yanlışınızın bedelini bu halk ödedi ve ödemeye de devam ediyor. Pkk'nın barıştan kastı neydi? İlk önce bunu sorgulayalım! Çözüm süresince aktif olarak silahı bıraktı. Ama aleni olarak silah yığınağı yaptı. Askerin, polisin, orada yaşayan halkın gözü önünde.! O hendekleri k

AH DOKSANLI YILLAR!

Resim
Fotoğraflar da yüzler farklı farklı konuşur. Bazen şiir okur. Bazen hikayesini anlatır. Müzik de etkilidir insanın anların da. Hani bazı anlar vardır unutmuşsunuzdur. Ama bir melodi tam da o anı hatırlatır eksiksiz. Hayatımın en güzel dönemleridir 80'li ve 90'lı yıllar. Şimdi bir fırsatım olsa oraya gidip geri gelmemek isterim bir daha. Yazlık sinema ve gazoz en büyük keyfimizdi. Bizler çok şanslıymışız ki o yılları yaşayabilmişiz. Otobüsler skoda, dolmuşlar ilave sıralı, dolmuş taksi chrsysler, ford. Pantolonlar ütülü, insanların içi dışı temiz. Üç beş minübüs belli adreslere, müzik, lezzet, yaşam güzellikler ve duygularla bezeli. Para var ya da yok şekil aynı. Özledim yaşadığım güzel yılları :) Hep geçmişe bir özlem var artık. Şarkılar bir başkaydı o zaman, gerçek aşk vardı, gerçek dostluklar! Yoksulluk vardı ama insanlar mutluydu. Arkadaşlıklar çok değerliydi. Şimdiki gibi cep telefonu, bilgisayar yoktu. Arkadaşlarla ya önceden randevulaşılırdı ya da evden çağırırd

Umut fakirin ekmeği işte.

Resim
Turizm Bakanı: 1 milyon Ukraynalı bekleniyor.Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, Türkiye’nin bu sene Ukrayna'dan bir milyon turist beklediğini söyledi. Bakan Ünal Ukrayna temasları çerçevesinde başkent Kiev’de 22. Ukrayna Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı’nda (UITT 2016) Türkiye standını ziyaret etti. Burada konuşan Ünal, Ukrayna ile Türkiye arasında son dönemde gelişen ilişkilerin turizmde, sosyal ve kültürel alanlarda zirveye ulaştığını belirterek “Ukrayna, bizim için sadece bir komşu ülke değil, yüksek düzeyli stratejik işbirliği yaptığımız bir ülkedir.” dedi. 2016'nın Ukrayna ile ilişkilerde farklı ve yoğun bir yıl olacağını vurgulayan Ünal, iki ülke arasında havayolu taşımacılığının oldukça gelişmiş durumda olduğuna işaret etti. Bugün itibariyle THY’nin Ukrayna’da 7. nokta olarak İvano-Frankivsk şehrine uçuş başlattığını kaydeden Ünal, “Bu 7. noktanın bizim için özel bir önemi var. Bu sene Osmanlı askerinin Galiçya’ya gelişinin 100. yılını anacağız. Ünal, 2015't

Her Kürt PKK'lı değildir. PKK destekçisi de değildir. Türk-Kürt böyle ayrımcılığın içinde büyümedik biz.

Resim
Şok, 47 bin PKK'lı Türkiye sınırında  Milliyet yazarı Nihat Ali Özcan, 47 bini bulan PYD'liye, Rusya ve Batılı müttefiklerin silah, eğitim ve techizat yağdırdığını yazdı. Cenevre'de başlaması planlanan Suriye barış görüşmelerine PYD krizi damga vurdu. ABD ve Rusya PYD'yi masaya davet etme düşüncesine Türkiye şiddetle karşı çıkıyor. Doktora tezini PKK üzerine yapan Özcan, "PYD, PKK’nın neyi olur?" başlıklı bugünkü yazısında PYD kriziyle tanışan Türkiye'yi hangi risklerin beklediğini ele aldı. SURİYE PKK'NIN "KÜÇÜK GÜNEY" CEPHESİ PKK'nın partiyi 1978, orduyu 1984 ve cepheyi de 1985’de ilan ettiğini hatırlatan yazar, Suriye'nin “Küçük Güney” olarak bu cephenin alt birimlerinden birisi olarak kabul edildiğine dikkat çekti. IŞİD TEHDİDİ VE PKK/PYD'NİN STRATEJİSİ Örgütün Suriye'deki iç savaşa dahil olmadığını öncelikle muhalif Kürtleri ortadan kaldırdığını yazan Özcan, "Merkezi denetimi sıkı ve perde gerisinde tutark

1500 ALBAY TASFİYE EDİLECEK değil, BALLI EMEKLİ olacak.

Resim
Şok İddia! 1.500 ALBAY TASFİYE EDİLECEK! 1.500 ALBAY EMEKLİ EDİLECEK Yavuz Selim Demirağ, Yeniçağ’da “EMİNSU VAKASI GİBİ TASFİYE” başlıklı yazısında 1.500 albayın emekliye sevk edileceğini duyurdu. Demirağ’ın haberinde öne çıkan hususlar şöyle: “Siyasi tarihimize "EMİNSU Vakası" olarak geçen tasfiyede 3 binden fazla subay emekli edilmişti. Hatta bu askerlerin emeklilik tazminatı hazine tam takır olduğu için Amerikan yardımı ile ödenmişti. EMİNSU olayını yıllar önce "İhtilalin Kudretli Albayı Türkeş'e" sormuştum. 27 Mayıs'tan sonra Amerikalıları İçişleri ve Emniyet binasından kovup, OYAK, TÜBİTAK gibi stratejik kuruluşları gerçekleştirdikten sonra 13 Kasım'da sürgüne gönderilen Türkeş, "Albay rütbesinde ciddi bir yığılma vardı. Ancak kurunun yanında yaşların da yanması ciddi zafiyet oluşturdu" demişti. Ardından Talat Aydemir'in macera dolu 21 Şubat-22 Mayıs başarısız darbe girişimlerinde Harb Okulu talebeleri, genç teğmenler, Aydemir ile