Kayıtlar

HÜLYACA YORUMLAR: Umarım Kininiz de Boğulursunuz!

HÜLYACA YORUMLAR: Umarım Kininiz de Boğulursunuz! : Müslüman Noel, yeni yıl kutlamaz. Zaten Müslüman coğrafyalar da genellikle kutlama olmaz. Acı, kan, şiddet, bomba ve cehalet vardır çünk...

Umarım Kininiz de Boğulursunuz!

Resim
Müslüman Noel, yeni yıl kutlamaz. Zaten Müslüman coğrafyalar da genellikle kutlama olmaz. Acı, kan, şiddet, bomba ve cehalet vardır çünkü. Göz göre göre insanların ölmesine sebep olanlar, vahşeti önlemek yerine vahşete ön ayak olanlar, umarım sizlerinde canınız yanar. Kininiz de boğulursunuz. En çok üzen de, birilerinin bizim topraklarımız da bu kadar rahat hareket edebilmesi. Devlet kendi şiddetine hukuk, bireyinkine ise suç adını verir. (Max Stirner) Cemaatler, belediyeler, diyanet, işi gücü bırakıp 15 gün boyunca yılbaşı kutlayan insanları organize bir şekilde hedef göstermiş, teröristlere istemeden yardımda bulunmuşlardır olayın özeti budur. Anlayabilene tabii. Kimseye zarar vermeden içki içmeleri veya yılbaşı kutlamaları kendilerinin kararıdır. İnsan olmak dindar olmaktan daha önemlidir. Her şeyi Allah yaratmıştır, yaratılmışı katletmek Allah'a savaş açmaktır. Katil katildir, İslam'la, insanlıkla hiçbir alakası yoktur. Noel ve yeni yılı (yılbaşı) birbirinden ayır

Dünya Dinlerle Değişir mi?

Resim
Dünya nasıl değişir? Vedik yazıtlarının (Vedalar) tarihi 10 bin yıl öncesine uzanır. Yaratılış efsanesinde geçen Allahın isimleri; Brahma: Rahman ve Shiva Rahim'dir. Budizm de bunlar ilahlaştırılıp tek Tanrılara dönüştürülmüş olsalar da bu hakkın insanlara Adem A.S ile bildirmiş olduğu sıfatlarıdır. Veda'larda ve Tarut'ta Allahın 66 ismi bildirilmişken Kuran'ı Kerim'de Allah 99 isimle tamamlanmıştır. Tüm isimler onundur. Tarihten bu güne yapılan katliamların hemen hemen hepsi kendi dinini başkasına dayatmak veya kendi hakimiyetini genişletmek için olmuştur. Halbuki hiç bir dinde zorlama veya yok saymak yoktur. Geleneksel İslami anlayışın problemi her türlü sorunun cevabını hukuken cevaplamaya çalışmasıdır. Örneğin, çarşaf din adı altında kadını köleleştirmedir. Kadın istediğini giyebilir ama bunu din istedi diye giyiyorsa bu da zorla giydirilmiş demektir. Bir saç telinin karşı cinste şehvet uyandırmasını düşünmek saçmalıktır. Bir bayanın saç telinden bile ci

İslâm'ın ve diğer dinlerin doğduğu yer

Resim
İnsanları din ile aldatanların iki ortak yönü vardır: 1) İktidar da bulunan güce yalakalık yapmak. 2) Din tüccarlığı yoluyla büyük çıkarlar elde etmek. Hz. Muhammed'in hayatı egemen güce karşı verdiği mücadele ve bunun sonucunda ambargolarla gelen yoksulluk, sıkıntı, acılarla geçti. Oysa en başta bu hareketi durdurması karşısında Mekke'nin makam sahipleri tarafından kendisine en güzel kadınlar, mevkiler, mal-mülk teklif edilmiş, buna rağmen bu davadan dönmeyeceğini söyleyerek reddetmiştir. Bu din tüccarı veya uydurmacı birinin yapacağı şeyin tam tersidir. Namaz kılarsa, hacca giderse, umreye giderse, toplum olarak o kişinin tam Müslüman olduğu ve yanlış yapmaz hissimiz var. Onlar da istedikleri her şeyi yapıyorlar, dinimizi çürütüyorlar, ahlak kayboluyor, ilim-bilim yok oluyor vs. Genel olarak baktığımız da hangi İslam ülkesinde Adalet var? Hangisinde düzgün bir yaşam var? Bir insan gece gündüz namaz kılsa ve bunu ömür boyu sürdürse ve yine ömür boyu oruç tutsa, yediği

Picasso ve Mavi Rengi

Resim
Toplumların tarihlerinde algılama ve algı değişimleri incelendiğinde, Homeros'un İlyada ve Odiseai destanlarının hiçbir yerinde MAVİ rengi yer almıyor, deniz ve gökyüzü hiçbir zaman MAVİ değilmiş. Arkaik dünyada MAVİ rengi yok ve böyle bir renge isim verilmemiş. İsmi olmayan şeyin cismi de olamayacağına göre, Arkaik Helen algılamasında MAVİ diye bir renk yok. Örneğin İlyada ve Odiseia'da açık deniz şarap renginde veya menekşe renginde. Dalgalar kızıl veya siyah. Kıyılar beyaz köpüklü veya gri. Yani her algı gibi renk algısının da tarihi var. İlk mavilik Arkaik Dönemin sonunda bir şiir de, "derin ve karanlık bir mavi" olarak ortaya konuyor. İnsan gözlerinin görüşünün iyileşmesi, daha fazla detay fark edebilmesiyle ilgili olabilir mi? Deniz suyu renksizdir. Dalgaların halinden ve gökyüzünden rengini alır, denize mavi deyip çıkmak hatalı. Siyahtan, beyaza kadar gider rengi, gri olur, kırmızı da olabilir yani Mitolojiyi yazan yazarlar doğru ifade etmişler. Mavi renk

Demir ve Bronz

Resim
Demir Bronz Çağında bilinen ve kolayca ulaşılabilen bir metaldi. Bronz Çağının sonunda ticaret yolları çökünce bronz bulmak zorlaşmış, bu da zaten etrafta bolca bulunan demirin kullanımına yol açmıştı. Bu dönemde (MÖ 1800) demir bronzdan daha ucuz ve yaygın kullanılan bir metal değil. Ordular için demir kullanımı Bronz Çağından sonra başlıyor. Rodos Heykeli yapılırken o kadar çok bronz kullanılmış ki rezervler açısından ciddi bir krize yol açmış. Demir de, bronz da Bronz Çağında biliniyor ve kullanılıyordu, ama genel de bronz tercih ediliyordu demirin daha sağlam oluşuna rağmen. Bunun nedeni, demirin yapısının henüz yeterince bilinmemesi, bronzun daha doğrusu onu oluşturan bakır ve kalayın çıkartılmasının daha kolay olması ve bronzun yakılacak bir ateşte rahatça eritilebilmesi. Buna karşılık demiri eritmek için özel fırın gerekiyor. O yüzden Demir Çağı çok daha sonra başlamıştır. Bronz Çağının bitişinden sonra bölge de bulunmayan kalayın ithali neredeyse durma noktasına gelmiş ve

İnsanoğlu insan olmakta zorlanıyor!

Resim
Yerinde kullanılan zeka, yeterli eğitim, sezgi gücü ve vicdan bir araya gelirse ne nankör olunur, ne cahil kalınır. Yıllar huyları değiştiriyor mu? Yoksa kötü ve kıskançlıkla biriktirdikleri duyguları ince noktalara vurarak yaşlılıklarında o kadarcık bir huzurumu kendilerine armağan ediyorlar. Yani yıllar insanların geçmiş hırslarını yüzeye mi çıkarıyor kimbilir. Belki de bazı insanlar hep kötülerdi de biz görmek istemediğimiz için görmemiş olabiliriz veya değişen koşulları onları değişmeye zorladı. Ama insanlar tanıdığınızdan çok farklı davranış sergilediğinde yumruk yemiş boksör gibi oluyorsunuz ve bir daha gardınızı asla indiremiyorsunuz. Sadece susarak noktayı koyuyorsunuz. Ben kendimden özür diliyorum ama sonra unutup tekrar aynı hatayı yapıyorum. Sonra yine özür diliyorum. Yüz kere dibe vurdum. Yüzbir kere yukarı çıktım. İnsanlığımdan, iyi niyetimden, güven duygumdan vazgeçmedim. Bunlar insanı insan yapan özellikler. Asil insanlar asaletleri ve edepleri yüzünden yalnız. Kon