Ülkedeki Donanımlı İnsanlar


Başkalarının gösterdiği yoldan ilerleyerek sadece onların istedikleri duraklarda, onların yükünü taşımaya gerek duymadan, mücadele ve yorgunluklarla en önemlisi de karşılıklı haklara saygı duyarak edinilen yol, en doğru yoldur belki.

Beyin göçü madeni işlemeden satmak sonrada yüz misli parayla geri almaktır. Bizlere de aklı kıtlarla uğraşmak kalır.

Saman ithal edip, beyin ihraç ediyoruz. Donanımlı insan çok zor yetişiyor, olanı da başka ülkeler alıp her türlü imkanı sunuyorlar, bizde ise kaynaklar sınırlı kalıyor.

Ülkemizde donanımlı insanlar istenmiyor. İnsan kaynakları kişisel davranıyor, işçi duvar gibidir duvarın bir tuğlası eksilirse yerine yenisini koyarız mantığıyla hareket ediliyor. Yetişen donanımlı insanlar ego sorunu olan yöneticiler, müdürler, patronlar vs. yüzünden hep yokmuş gibi lanse ediliyor.

Biz iyi olanı çekiştiririz, başarı bizde hazmı zor bir duygudur. Hayırlı olsun demek bile külfet gelir. Bunun için eğitim, okumuşluk fark etmez aynı milletten olmak yeterlidir, bu durum herkes için aynı olmasa da çoğunluk için aynıdır.

Kültür olarak kendimiz dışındaki hayatları merak etmeyi, izlemeyi, dinlemeyi, yorum yapmayı seven insanlarız. Bizimle ilgili olsun olmasın herkesin hayatını bilmek isteriz. Sokakta bir olayla karşılaştığımızda merakla olayı inceleyen, gözleriyle kameraya çeken yüzler görürüz. Her şey menfaat dahilindedir dinler, diller, ırklar her şey.

Öğreti ne dayattı ise aldık kabul ettik. Kötü eylemden uzak dur tavsiyesi, insanın insana bakış şekli oldu. Fikrimce bu duvarı aşabileni tebrik etmek gerekiyor.

HÜLYA ÇAKICI

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Süleyman Demirel'den bir fıkra ile günümüz :)

Ayağınızdaki 6 Güçlü Nokta

Hayat Kişiye Özeldir