Kayıtlar

ÜLKE etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Kaliteli birey, kaliteli toplum demektir!

Resim
Erdemli insan olmak kendi sorumluluğumuzdur. Başkalarından önce kendimize bakmak zorundayız. Kaliteli birey kaliteli toplum demektir. Devletler halkın içinden çıkar, vicdan insanın kendisini toplumdan ayrıştırarak olan bir şey değildir. Toplum vicdanının oluşumu devletleri de biçimlendirir ve aydınlık, ahlaklı bir toplum oluşturur. Gerçekler doğruları görmemizi sağlayan ışıklardır. Beğensekte, beğenmesekte gerçeklik mutlak oluşumdur ve insanı kabule zorlar. Devlet sorumluluklarını toplumun yararına tam olarak yerine getirerek gelişmenin yolunu açık bırakıp, kişilere özgür nitelikli ve eşit adaletle muamele gösterir. Huzur ve barış için ön koşulun işlevsel olması, devletin gelişmesinde ve büyümesinde toplumun katılımı ile mümkündür. Bireysel iradeler devletler için potansiyel büyümeyi beraberinde getirir. Devlet ve birey ilişkisinde bireyi korurken, gelişimini kısıtlamaz. Yüksek hedeflere ulaşan bireyler devletin her bölümünde fayda sağlayacağından, zincirleme bir ilerleme ve

Küresel Sermaye

Resim
Neden ekonomisi güçlü bir ülkede dolar bu kadar sert düşüp, çıkıyor. Ne çıkışı, ne de inişi akıl ve hesap işi değil gibi görünüyor. Küresel sermaye, ülkelerde kendilerine hizmet edecek iş adamlarına maddi yardım yapar. Bu maddi yardımlar sayesinde bulunduğu ülkede büyük bir ekonomik güç olurlar. Bankalara, gazetelere, medyaya girerler, özel kolejler, vakıf üniversiteleri kurup, zeki beyinleri sistemden alıp kendilerine bağlar, yurt dışına gönderir, dil öğrenmelerini sağlarlar. Verdikleri medya desteğiyle halkın gözünü boyar, her yere kendi adamlarını getirirler ve bu yerlerde bunların çıkarları doğrultusunda yönetilir. Bir çok ülke bu şekilde yönetiliyor. Rusya'yı da ele geçirmeye çalışan küresel sermaye Putin'in gazabına uğradı. Putin geçmişte profosyonel bir KGB ajanıdır ve Rus derin devleti tarafindan siyasete atılması sağlanmış, önce belediye başkanı olarak göreve başlamış sonrada Rusya devletinin başına geçmiştir. Putin bunlara hapis cezası vererek şirketlerine de

İnsan nedir? İnsan ikiyüzlülüktür.

Resim
Dünya ekolüne kurallar koyarak zorlaştırırız hayatı ve nasıl bir ironi ise kuralların hayatımızı kolaylaştıracağına ya inanırız yada inandırılırız. Önce insanların düşünme, algılama, üretim yetilerini yok edip kendilerine köle yapıyor sonra biz bu sistemin dışına çıkarsak yalnızlık hissine kapılacak beceriksiz, mutsuz, çaresiz olacağız diyorlar. Ve sistem tıkır tıkır işliyor sayemizde. Bazı şeyleri unutmamak geleceğin sigortasıdır aslında. Yaşananlardan ders almak yetmez bazen, başkalarına da benzer şeyler yaşatılıyorsa olabilecekleri önceden kestirme şansına kendi deneyimleriyle sahip olanların yada ders almışların unutmadıkları adına yılmadan mücadele etmeleri ve sonuç almaları gerekir. Sonuç alınmalıdır ki daha önceden alınmış dersler işini görsün, direnç ve mücadele gücünü kaybetmesin. Cumhuriyet yürekli insanların doğruları, gerçekleri inanarak savunmaları ve mücadeleleri ile bugünlere ulaştı. Ama günümüz kuşağı yaşananların farkında bile değiller. Ürettikleriniz öğrend

Dünya mizansenimizi seyrediyor!

Resim
Daha eğlenceli başka bir ülke var mı? Arkana yaslan ve seyret, ülkede zaytunga gerek yok her gün zaytung. Vatandaşı olmasak eğlenceli olabilirdi ama vatandaşı olunca izlenen oluyoruz. Dünyanın soytarısı olduk iyice. Milyarlarca yıllık evren tarihinde denk geldiğimiz döneme bakın. Ben olup biten bunca absürtlüğe bir anlam vermeye çalıştıkça, hayat gayet rahat bir biçimde bana bu senin seçimindi dır dır etme diyor. Sorulara mantıklı cevap vermeyi seven bir ülke olsaydık zaten eğitimde son sıralarda olmazdık. İddialarında samimi bir çaba içinde olmazsan sınavı kaybedersin. Ve böyle devam ederse kayışlar iyice kopar. Toplumumuzdaki bizden olana ne yaparsa yapsın destek çıkma kültürü ne kadar daha devam edecek. Ait hissettiğimiz grubun yanlışlarını görmezden gelme hali, değerlerimizi tüketiyor. Karşısındakilerle beraber yeni ve öznel bir gerçeklik inşa ederek o gerçeklikte birlikte ikna olana demokrat denir. Türkiye'de ise hem ikna olamayan, hem de ikna edemeyenlere demokrat den

Hiçbir şeye şaşırmıyoruz artık!

Resim
Acayip bir ülkede yaşıyoruz. Her gün biraz daha batan bir toplum. Ülkedeki hiçbir şeye şaşırmıyoruz artık. Herkes tripli uzak duracaksın. Çünkü normal hareketler içerisindeysen delisin. İnsani davranışlar gösteriyor veya insani davranışlara meyilliysen marjinalsin. Sonuç olarak insan olmaya karşı olanlarla karşı karşıyayız. Sistem çalışmamızı, üretmemizi, düşünmemizi istemediği için mevzuata itinayla uyduruluyor. Mevzuat üretmek için değil tüketmek için var fikrimce. Yani canınız iş yapmak istemiyorsa mevzuat bu konuda yeterince destek verecektir. Doğru bildiklerimiz yanlışsa ve bu da bilimsel olarak kanıtlamışsa sabit fikir de diretmek ne anlama gelir? Mantıklı ve doğru ise değiştirmek gerekiyor fikirleri. Doğru sürekli değişkenlik gösterir. Bunun içinde bilimsel doğru bildiklerimizin doğruluğundan bile şüphe ederiz. Her şeye açık olmalı insan. İdeolojiler bilimsel değil felsefi olmalı. Derisini değiştirmeyen yılan ölür, aynı şekilde fikrini değiştirmeyen zihin ölür ve sabit fik

Kodlandığın gibi insan ol!

Resim
Koordinatlar belirlendi yükseltiler verildi. Kodlandığın gibi insan ol. İnsan olamayanı hiçbir fırın pişiremez çünkü, insan dediğin içindeki ateşle pişer. Hiçbir şey bilmeyen cahildir ama bilip de susan ahlaksızdır. Böyle insanlar nerede yaşıyorlardı da biz fark etmedik. Herhalde bir gece de ağaç kavuklarından çıkmadılar. Demek biz körmüşüz ama işin aslı uyuyormuşuz halen uyuduğumuz gibi. Gerçeği herkes kabul eder ama kimse kendisine konduramaz, ülkemizin insanlarının da günümüzdeki handikapı budur; bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak ama bize gereken yürekli olmak ve doğruyu haykırmak dünyaya doğru. Gerçek benliğimizi kaybetme tehlikesi olan güvenli durumdayım yanılsaması her zaman tehlikelidir. Bilinmezden korkmak doğal bir savunma refleksidir. Beynin korteksinden değil, medulla spinalis kaynaklı yani beyinsiz bir reflekstir. Sürüngen beyin dedikleri ilk evrim aşamasında oluşmuş hala aktif olan yer sürekli etkindir ve bazılarında ara sıra limbik sistem seğir eder. Devir o k

Her şeyi hoşlandığı yem ile avlarlar.!

Resim
Kimileri bin türlü kötülük edip tek bir hesap vermeden yaşıyor, kimileri tek bir yanlışla mahkum oluyor. (William Shakespeare) Güven vermek önemlidir. Güven duymak da önemlidir. Ama en önemlisi, duyulan güveni boşa çıkarmamaktır. Ne kadınlar vardır, yanında yürüsen bile şereftir. Ne erkekler vardır, etek giydirsen kadına hakarettir. Dünya farklı dönüyor artık herhalde. İnsanlar bu kadar çok değiştiğine göre. Akşam gördüğünü sabah tanıyamıyorsun. Romanı yazar, çizer kalemi kırar gider, kalbi taşlaşmış kendini dünyanın merkezi sanır. Hiç düşünmez ki  kırdığı kalemin sahibi var. Allah mahşerde görür hesabını. Kadın veya erkek sapmış ise gerçekten tek taraflı ne yaparsanız yapın engelleyemezsiniz. Aldatmak karşı tarafı değil, kendini kandırmaktır. Özgüvensiz insanlar aldatır. Bu topraklar da eksik, aşk ve mutluluk kutsanmaz, ayrılık ve acı kutsanmıştır. Birlikteliklerdeki tutku kutsanmaz da, ayrılıklardaki tutku kutsanır hep. Yaralarıyla mutlu olmaya daha yatkın bir kültüre sahibiz b

Can yakanın canı olmaz!

Resim
O kadar çok taviz verildi ki ışığı gören geliyor. Ülkedeki bütün yabancıların geri gönderilmesi gerekir ki temizlik böyle yapılır. Ülkeye giren kişilerin ne olduğu araştırılmadan alınmasına izin verilmemeli ve kimliği araştırılmalı. Çünkü bütün terör eylemlerini gerçekleştiren kişiler yabancı uyruklu. Gelecekte daha büyük sıkıntılar çekeceğiz yurdumuz da bulunan yabancılardan ne oldukları belli olmayan bu kişilerden. Ülkeyi mesken edinenleri, elini kolunu sallayarak girenleri, vatandaşlık verilecekleri / verilenleri ne yapacağız ülkeyi ringonun ahırına çevirdiler ve bunların ülkeye girip çıkmasına göz yumanlar önce size sormak lazım. Ülkemiz yaşanacak yer olmaktan çıktı her yer bunlarla dolu ve hala da göz yumuluyor. Yabancıların elini kolunu sallayarak ülkemizde kayıtsız, belgesiz dolaşmaları her zaman tehlikedir. Ayrıca işsizliğin olduğunu biliyoruz ve kaçak çalışanlar ekonomiye zarar veriyor. Savaştan kaçarak sığınmacı olarak kalanlara iyi niyetli davranıyor olabiliriz ama her

Kindar neslin son sürümü!

Resim
Ön sıralar ayaktaysa arkadakiler sanırım yer çekimine meydan okuyorlar. Onbeş yıl önce bizim elimizde de bir adet Cumhuriyet vardı bakalım gözümüz açıldığında ne kalmış olacak. Avrupa bin yıl önce haçlı seferleriyle öğrendi dinle bir yere varılamayacağını. Sonra bunlar dünya lideri oldu, dindar ülkeler de bunların maşaları. Artık umutları da tüketiyoruz sevgiyi, kardeşliği tükettiğimiz gibi. Acaba diyorum bazen, ilk kelime 'Oku' değil de 'Okuma' olsaydı senaryo yine böyle mi olurdu? Biçtiğini beğenmeyen ektiğini gözden geçirmeli. Bir konu hakkında 'gerizekalı' yerine konulmak istemiyorsan o konu hakkında ne medya da gördüğüne inanacaksın, ne de siyasetçilerden duyduğuna. Ülkede hiç sorun yokmuş gibi davranmak hiçbir sorunu çözmez. Dini imanı para olanlar vatan, millet çıkarı nedir bilmezler. Bu güzel topraklar da böylesi kalbi, beyni kirli insanlar nasıl oluştu. Hiçbir görüşleri yok, herhangi bir konuda bilgileri yok, sevdikleri hiçbir şey yada canlı yo

Dürüstlerin aforoz edildiği toplum

Resim
Kimler neyin hesaplarında, şeytana sorsak beni karıştırmayın der. İnsanlar gerçek olmayan vaadlere inanmaya daha çok istek duyuyor. Öyle ki elinde sihirli değnek varmış gibi konuşanlar, işin uzmanı olmayan kişiler daha çok çekiyor milletimizi. Yani ülkece umuda, mucizeye ihtiyaç duyuyoruz. Ülke de nerede dolandırıcı, sahtekar aynı zamanda vasıfsız, kendisi hakkında bile fikri olmayan, beyni olmayan ama iyi taklitçi varsa sosyal medya fenomeni oluyor. İnsanlar takip edip, bilmeden tanımadan bunları popüler yapıyorsa asıl sorun insanımızda, toplumumuzu oluşturan bireylerdedir. Dudağı şişik, sosyetik olunca istediği kadar kandırabilir. Diploma önemli değil dayın olsun yeter. Gerçek olan neyimiz kaldı acaba? Televizyona çıkıyorsa doğru söylüyordur mantığıyla hareket eden insanlar dinlediği kişileri iyice araştırsınlar. Böyle yüzlerce insan var. Lisansı olmadan psikolog olan mı ararsın, diyetisyen mi ararsın, genel müdür mü ararsın, ceo mu ararsın böyle sürer gider. Ülkede herkes her

Beyinler Kiraya Verilmiş!

Resim
Hintli bir grup üniversite öğrencisi bir ağacın dibine dua etmek ve dilek dilemek için bir takım şeyler bırakırlar. Yoldan gelen geçenin tepkisini ölçmek için gizlenip kameraya alırlar. Gelen geçen kutsal bir şey var sanıp dua eder, para bırakır. Gençler hem şaşırır, hem de durum karşısında epeyce gülerler. Bizim durumda bundan farklı değil. Ülkede bilimsel gelişmelere karşı duran, siyasileştiren, farklı görüştekilerin verimli işlerini hazmedemeyen, sığ düşünceler, inanç ve izlenimlerle yaşayan yığınlar var. Düşünen, sorgulayan, araştıran her zaman bilimsellikten yana duran bir nesil yerine, imam hatip kafasından ayrılmayan bir nesil istendiği için normal. Millet hep sürünsün, hep aşağılansın, huzur yüzü görmesin, işsizlikten, hırsızlıktan, yoksulluktan şikayetçi olmasın, güdülmeyi istesin ve sonuç kendi düşen ağlamaz. Bu coğrafya böyle. İran gibi bir örnek var. Beğenmiyorsan git dersiniz çünkü çok kolay bunu demek, düzelme yoluna gitmek zor. Çıkarcı gücün egemen olduğu toplumda

UYURSAN ÖLÜRSÜN!

Resim
Mutlu uyumak lazım azizim. Madem uyku yarı ölüm halidir, o halde mutlu ölmek lazım her gece. Her gece ölürüm ve her sabah uyanırım. Çünkü kuşlar uçuyor ve hayat kısa. Mutluluğun artık yeni bir tanımı var: Nefes alıyorum. Yaşıyor musun? Evet. Mutlu ol. Yaşıyor musun? Hayır. Tüh. Aslında yaşam bir ölü uykusu ve insancıklar bu uykuda gördüklerini, rüya zannediyor. Bilseler tüm bunların kabus olduğunu uyanmak için kendileri sıçrayacaklar uykudan ter içinde ve nefes nefese kalıp 'şükürler olsun uykudaymışız' diyebilmek için. UYURSAN ÖLÜRSÜN! Uyumasan da sonuç değişmiyor. İnsanlar uykudadır ölünce uyanacaklar. Uyandığımızda çok şaşıracağımızı düşünüyorum. Evet. Bazısı sevinçten bazılarıysa dehşetten. Uyumamalı! Unutmamalı! Deniyorum. Kurban aşık olmuşsa celladına. Ölüm uykusu bu olsa gerek. Bir çeşit baygınlık gibi. Ağırcasından. Biz uyumayalım. Zaten uyku düzenimiz bozuldu uyuyamıyoz kardeş. Her şey bir illüstrasyon. Hayatta her şey mümkün. Zeki olmaktan başka ş

Elçiye zeval olmamalıydı!

Resim
Putin'in Büyükelçi Andrey Karlov'a son bakışı. Gerçek bir acı var bakışlarında. Öz ağlamayınca göz ağlamaz derler. Nasıl içten üzüldüyse. Umarım acısıyla değil, devlet adamlığıyla hareket etmekten vazgeçmez. Bakışı önümüzdeki aylar, yıllar bu işte parmağı olanlar için fırtına habercisi gibi. Büyükelçiye gözleriyle bunu yapanlara cehennemi bu dünyada yaşatacağına söz veriyor. Bu acıyı unutmaz ve bu yarada kolayca kabuk bağlamaz. Gelenek, görenek, kültür, karakter her şeyimiz yozlaştı, bozuldu. Kalleşlik, namertlik bizim töremizde yok, savunmasız insanı öldürmek hele hiç yok. Oyun büyük oyuncu çok. Masum bir insanı sırtından vurdular. Katil denilen Yavuz Sultan Selim bile hediye diye dışkı dolu sandık getiren elçiyi, 'herkes yediğinden ikram eder' diyerek lokum dolu sandıkla geri yollamış. Elçi öldürmek ne dinimizle, ne geleneklerimizle, ne de insanlıkla bağdaşmaz. Ülkemizde bir yabancı vurulduğu için çok üzgünüz. Misafiri tabut ile göndermek bize yakışmadı. İnsan

Neden daha fazla para basmıyoruz?

Resim
Ekonomiye ilgi duyan herkesin hayatında en az bir kez kendisine yada çevresine sorduğu bir soru vardır; Madem ki borcumuz var, o halde neden daha fazla para basıp bu borçları ödemiyoruz?  Öncelikle para arzının enflasyona neden olması için para arzı artış oranının toplam çıktı artış oranından fazla olması gerekir. Eğer hızları aynı ise enflasyon olmaz, çıktı artış hızı fazla ise de deflasyona neden olur. Paranın miktar teorisine göre para arzı artışı fiyat sevyesini arttırır. Klasikler paranın dolaşım hızını sabit kabul etmişlerdir ama gerçek hayatta paranın dolaşım hızı sabit değildir. Yani para arzı artışının enflasyona neden olacağını söyleyebilmek için öncelikle para dolaşım hızının hesaplanması gerekir. Amerika ekonomik kriz geçirdiği 2008 yılında fazla para basmamıştır. 2008'den itibaren paralara bakarsak tasarruf ve kısa dönem vadeli mevduatların nakit paradan çok daha fazla arttığını görüyoruz. Neden? Çünkü bir ülkenin borcu olmasından çok kime borcu old

DOLARA uçmayı öğrettik...

Resim
Bir millet parasıyla güçlüdür, para biriminiz kadar itibarınız vardır dünyada. Ekonomi yönetimi, temeli sağlamlaştırmak yerine öncelikle güven ortamını sağlamalı, iş dünyası hukukun ve medeni yasaların yerle bir olduğu dönemlere güvenmez. Sermaye hava hareketleri gibidir, bir yerden diğer bir yere aktığında bunu görmeniz mümkün olmaz. İstediğin kadar reformlar, ekonomik paketler hazırla üreten bir ülke değilsen ihracat, ithalat dengen yoksa batarsın. Dolar 3.40 ve ülke sabaha daha fakir uyandı. Ecevit'e yazar kasa atan o adam nerede acaba, yine lazım oldu. Ülkede DEVALÜASYON ( Bir devletin resmi para biriminin diğer ülke dövizleri karşısında değer kaybettirilmesidir. Bu yolla ithal malları pahalılaşırken yerli malların fiyatı da aşağı çekilmiş olur) oluyor kimseden ses çıkmıyor. Para var ki onu da döviz yapmışlar, kendi paraları varken elin parasına değer verdirmişler. Ekonomi de bir sorun gözükmüyordu ama niye böyle oldu ki? Ekonomiyi yabancı yatırımcıya, inşaata bağlars

Fazla Değer Kral yapar!

Resim
Ülke de haberler de ne çıkıyorsa inanan bir kitle var. Uzaktan kumandalı asgari zeka seviyesinde insanların hükmettiği, inandığı bu medya silsilesinin ürünlerine nasıl inanıyorlar onu da hala anlayabilmiş değilim. İnsanlar hak ettikleri şekilde yönetilirler, bu durumun sorumlusu bizleriz. Zorluklarla örülmüş bir hayatın aşılması zordur ama birlik ve beraberlikle yapılan toplum hareketleri tüm engelleri kaldırır. Engeller toplumla oluşturulur, toplumla kalkar. Fırtına da gemi de kalmak hayatları kurtarabilirdi. Herkes kendi küçük sandalını yapıp Nuh tufanından kurtulacağını sanıyorsa yanılıyor. Bencilliğin kendine bile faydası yokken bizler birlikte büyük gemi de olmak yerine kendi gemimizi kurtarma derdindeyiz. Herkes istediği yöne gidebilir gibi gözükse de aslında yine aynı yöne gidecekler. Ülkemizdeki ideolojik çekişme de ise, herkes büyük gemi de kalıp, küçük sandal yerine birer kürek yapsa, hepsi aynı anda fırtınalara karşı beraber kürek sallasa, selamete çıkmak daha çabuk ve

Milli Takımın Sırtından İnin...

Resim
Fatih Terim ve Federasyon geldiklerinden sonra ülke futboluna ne verdiler kaostan başka. Bunlar günlük düşünen ve günlük yaşayan insanlar. Bunlar mı ülke futboluna yön verecekler, yön vermek istiyorlarsa hepsi birden ısıttıkları koltuklarını bırakmalıdırlar. Futbol liglerinin ilk yarısı bitmek üzere hala 1. Ligin yayın sorununu çözemediler. Yıldırım Demirören Beşiktaş'ı milyarlarca dolar borca soktuğu için mi Futbol Federasyonu Başkanı yapıldı? Beşiktaş Başkanlığı sırasında sadece Del Bosgue'ye 8,5 Milyon Euro tazminat ödendi. Giderken ardında milyarlarca Euro borç bıraktı. Böyle birisini sanki çok başarılar elde etmiş gibi Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı yaptılar. O da Fatih Terim'i Türkiye Futbol Direktörü yaptı. Dünyanın en çok kazanan ama hep yenilen bir direktörü olan Fatih Terim biraz olsun onur kırıntısı varsa istifa eder. Bırakın futbol anlamında yetersizliğini, saçma sapan megalomani kokan mimik ve hareketlerinden nefret ediyoruz. Bu ülke de liyakat olma

İşten çıkarmalar da tazminat verilmeyecek!

Resim
Ne zaman halkın, işçinin, çalışanın yanında bir karar verdi ki meclis? Tüm dünya da devlet yöneticileri çalışanlarını korur biz de tam tersi olur. Yaşasın Türk insan hakları. Kiralık işçi dönemi yani kullan at dönemi başladı. Çalışanın hakkını yemek hangi inançla bağdaşır. Komşun açken tok yatan bizden değildir diyen inancın sahiplerinden nasıl bu kadar aç gözlü olduk. Zengin daha zengin fakir daha fakir hale geldi. Düşüncelerimiz kısırlaştı, hep banacı oldu. İşverene, işçi kiralama yetkisi veren yasa yürürlüğe girdi. İşveren ve işçi arasında geçici iş ilişkisi kurulmasını öngören kanun ile ilgili DİSK Başkanı Kani Beko, kıdem tazminatını fiili olarak yok edecek olan bu yeni çalışma düzeninin ihbar tazminatını da ortadan kaldıracağını söyleyerek, “1-9 arası işçi çalıştıran iş yerlerinde 5 işçiye kadar, 10'un üzerinde işçi çalıştıran iş yerlerinde yüzde 25 oranında kiralık işçi çalıştırılabilecektir. Böylece kayıtlı istihdamın neredeyse yarısı bu kölelik büroları aracılığı ile

Nasıl bir canavarlık bu!

Resim
Menfaatçi insanlar iş bitimi seni her zaman uçuruma atarlar ve bu hiç değişmeyen kurallarıdır. Kardeşin kardeşi menfaati uğruna unuttuğu fani dünya da eloğlundan da çok şey beklememek gerekiyor. "3. havalimanı inşaatında çalışan 36 yaşındaki evli ve iki çocuk babası Mehmet Aytaç’ın oda arkadaşı tarafından kız arkadaş meselesi yüzünden yakılarak öldürüldüğü ortaya çıktı. Akıllara durgunluk veren cinayetin zanlısı benzin alırken ve yatakhaneyi ateşe verirken güvenlik kamerasına yakalandı." (Alıntı) Kız meselesi vs. ne fark eder ki bir caninin bir insanı hunharca katlinden sonra. Bir insan nasıl bu seviyeye gelebilir. Kız meselesi olayı küçümsemek için. Hem canice yak hemde arkasından karala. Ölümlere kılıf aramayın. Yakılarak ölüm insan işi olamaz. Nasıl bir kin öfke ki böyle bir vahşeti yapabiliyorlar. Bu zihniyet var maalesef. Çünkü zemin böyle katilleri yetiştirip, besliyor. Sonuçta toplum suçu oluşturur, suçlu da işler. Sistem zaten tüm ön hazırlığını yaratıyor.

Helal olsun sana genç. Gün birlik günüdür!

Resim
Bu millet kendisine bir adım gelene koşar. Gün Chp'li, AKP'li, Mhp'li olma günü değil, Vatana, Millete sahip çıkma günüdür. Klip çok güzel olmuş, bunun altında bir art niyet olmadığını, birlik ve beraberlik adına birleştirici olduğunu düşünüyorum. Siyasi görüş olarak ayrılsak bile vatan, millet, bayrak adına birlik içinde olan milletimiz de sen ben yok, TÜRKİYE var. Suriye'yi, ölen çocukları görüp bundan sonra da sorunları, ön yargıları kaldırarak ve anlayarak çözmeliyiz yoksa bizde parçalanır, bölünür ve ölürüz. Başka Türkiye yok. El ele verip birlik olma zamanı. Ortalığa karıştırıp, birlik ve bütünlüğümüzü bozmaya kalkan her kim olursa olsun hep birlikte karşı çıkma zamanı. Bu gemi batarsa hepimiz batarız. Birbirimizi eleştirsekte ülkemiz söz konusu olunca dünyayı tanımayan Yüce bir Milletiz biz. Bir karış toprağını bile vermeyiz. Her karış toprağında şehitlerimizin kanı var, hakkı var. Türk, Kürt, dindar, Alevi, Sünni, inançlı, inançsız, okumuş, okumamış, o par