Kayıtlar

Fevkalade cahillik...

Resim
Başarının kriterleri bellidir; içinde emek vardır, alınteri vardır, fedakarlık vardır, öz güven vardır, var olmak vardır, dürüstlük vardır, hedef vardır, amaç vardır, dik duruş vardır, mücadele vardır ve en önemlisi karakter vardır. Bir gün Allah bir kişiye ne istersen vereceğim ama istediğin şeyden sana bir tane, komşuna iki tane vereceğim ona göre iste demiş. Adam düşünmüş ev istesem komşumun iki evi olacak, araba istesem benim bir arabam olacak, komşumun iki arabası olacak ve Allahım sen benim bir gözümü kör et, böylece komşumun da iki gözü kör olur. İşte bazı kişilerin hasetlik, çekememezlik ve cahillik seviyesi bu düzeyde... Çıkarcı gücün egemen olduğu toplumlar da adalet saklambaç oynar. Hitler Alman halkının tüm desteğini almıştı, düşmanları ise Alman Yahudileri idi. Çünkü Alman Yahudileri çok zengindiler, Alman halkı da çok fakir. Bizim düşmanımız ise Cumhuriyet, çünkü özgürlük vadediyor. Özgürlük olmazsa insanlar köle olacak ve üç maymunu oynayacaklar. Her iki durumda

AUSTRO-TÜRKEN

Resim
AUSTRO-TÜRKEN, Avusturya'da yaşayan Türkiye'den gelmiş bütün göçmenlerin ortak adı. Bugün en büyük gazetesi 'Kronen Zeitung'un başlığı, Austro-Türken'ler ile ilgili. Çünkü referandumda %73'ü "Evet" demiş. Şaşkınlar ve halk bu gazetenin facebook sayfasında da soruyor: Doğduğunuz ülkenin politikası ve kaderi ile bu kadar ilgilenmeniz, bu kadar vatansever olmanız gözlerimizi yaşartıyor. Aynı takdiri doyduğunuz, vatandaşlığını alırken Avusturya'nın çıkarlarını da koruyacağınıza yemin ettiğiniz ülke için neden yapmıyorsunuz? Çocuk parası, işsizlik parası, sosyal kasadan yardım, ücretsiz anaokulu, ücretsiz eğitim kira yardımı, 6 ayda bir çift maaş, ucuza araba, ucuza benzin, et, tavuk, salam, sosisiniz vs. bizden. Yıllarca bu ülkenin ekmeğini yediniz, yardım kasasından yararlandınız. Bizim ülkemize ve Avrupa'ya "Nazi" derken, bir bürokratınız hakaret ederken, neden ekmeğini yediğiniz ülkeyi savunup, bize destek olup, kınamadınız da

Ufku görebilsek cesur olacağız...

Resim
Ülkeler siyaset izlerken hep değişen dünya düzenine veya değiştirmeye çalıştıkları dünya düzenine göre hamlelerini yaparlar. Sorgulanmayan her düşünce, her olay keşkeleri bol hayat tarzı olarak geri döner. Dünyanın ilk uygarlıklarından olan Etiyopya'da sınır şehirlerin birbirlerine nasıl düşman yapıldığı, biz olmadıkları için kendileri açken, susuzken nasıl başkalarının peşkeşlerine seyirci kaldıkları, koskoca bir kıtanın nasıl talan edildiği... Tarih tekerrürden ibaret balık hafızalı, cahil topluluklar yüzünden bu tekerrür. Cahili kandırmak kolay, bildiğinden döndürmek zordur. Akıl sınırı olmayanın dil sınırı hiç olmaz, böylelerinin vereceği fayda konuşmamak ve var olmamaktır. Uygar dünyayı inşa edeceğiz diyenler en başta vahşeti yaratıyor ve sözde uygarlıkların çıkarlarına hizmet etme halinde şekillendiriyorlar. İnsanoğlunun ilkel halinde şimdiki düzeydeki saldırganlık dürtüsü yokmuş. Toplumsal yaşamla üst yapının şekillendirdiği kabuller bu saldırganlığın dozunu artırmış g

Bana Felsefe Yapma!

Resim
Doğduğunuz anda başka bir bebekle yer değiştirmiş olsaydınız nasıl bir hayatınız olurdu? ABD'de, Fransa'da, İngiltere'de veya Hindistan'da doğmuş olsaydınız şimdiki hayatınıza göre neler daha farklı olurdu? Değerleriniz, inançlarınız, tutumlarınız neler olurdu? Veya aynı toplumda daha zengin yada daha yoksul bir ailenin çocuğu olarak doğduğunuz bölgeden daha gelişmiş yada daha az gelişmiş bir bölgede veya farklı cinsiyette doğsaydınız hayatınız şimdi yaşadığınız gibi mi olurdu? Aynı eğitimi görebilir, aynı işe girebilir miydiniz? Aynı davranış ve tutumlara mı sahip olurdunuz? Kısaca aynı insan mı olurdunuz? Bunu düşünmek bireysel olduğunu düşündüğünüz bir çok şeyin büyük ölçüde toplumsal faktörler tarafından belirlendiğini anlamamıza yardımcı olacaktır. Felsefe, bilim, sanat üçlüsü bir toplumda birlikte değer görür. Bilimi öğrenilmeden ezberlenen formüllerden, sanatı sahte, zorlama, şiddet, öfke, entrika içeren dizilerden ibaret gören bir toplumun gençleri felsefe

Köy Enstitüleri en büyük eğitim reformudur.!

Resim
Köy Enstitüleri en büyük eğitim reformudur.! Türkiye'de hiçbir başarı cezasız kalmıyor. Köy Enstitüleri'nin kapatılması en yakın örneği. En büyük eğitim reformudur. Asıl kapatılma sebepleri. O zamanlar Devlette ve Ülke çapında önemli yerler edinen kişilerin, Enstitülerden, Enstitüdeki eğitimden ve oradan yetişenlerden KORKMASIDIR. Bu önemli eğitim hareketi, şehrin kompradorları ve doğunun toprak ağaları tarafından önce engellendi/sonra kapattırıldı. Köy enstitüleri kapanmasaydı, Türkiye orta doğunun en güçlü ülkesi olacaktı. Bundan korkan ABD ülkemizdeki işbirlikçilerine kapattırdı. Emperyalizme geçit vermeyen Çanakkale ve diz çöktürülen Kurtuluş Savaşı Zaferimiz korku nedenleridir. Dış egemen Emperyalist ülkeler ve içerdeki basiretsiz kişilerin ortak çabalarıyla kapatılmıştır. Seksen öncesinde bütün köyler de okul vardı. Turgut Özal tarafından kaldırıldı. Çünkü yurdumuzun saygın insanlarının aydınlığa açılan  kurumlarıydı. Şehre göçü önlemenin tek projesidir.

İki büyük lider...

Resim
Dünyaya iki büyük lider gelmiştir. Birincisi Allah tarafından alemlere rahmet olarak gönderilen dinimizin peygamberi; Hz. Muhammed Mustafa, diğeri Allah tarafından ülkemize nasip edilen, silah arkadaşları ile birlikte ezanımızın dinlenmesini, bayrağımızın inmemesini sağlayan Mustafa Kemal Atatürk'tür. HZ. MUHAMMED (SAV), cahiliye döneminde sahte dinler üreten, sahte Tanrılar piyasaya süren, zengin ve para babalarına karşı direnip, halkını İslamla buluşturmuş, köleliği kaldırmıştır. Kız çocuklarının diri diri öldürüldüğü bir zaman da kızını omzuna alıp gezdirmiş, 'ilim Çin'de de olsa gidiniz' diyerek halkına cehaleti değil, aydınlığı göstermiştir. Bugün ise onun ismini kullanarak kendilerini şeyh, şıh ilan edenler ve onların kandırdığı halk ellerinde Kur'an, kalplerinde kinle dolaşıyorlar. Halk okumak yerine dinletilerek uyutuluyor ve dinletenler de kendi uydurdukları şeyleri dinletiyorlar. İsrail Amerika'ya Müslümanları öldürtüyor, Müslüman da Müslümanı

Yurt dışı Türkleri...

Resim
Türkiyeyi çok seviyorlar ve Türk halkının refah içinde olmasını istiyorlar Avrupa'da yaşayan Türkler (). O zaman tüm mal varlıklarını buraya getirsinler. Almanya'da, Hollanda'da vs. kalmasınlar. Türkiye'ye izine gelirler 'abow ne pahalı ülke ya nasıl geçiniyorlar burada, bin euro bozdurdum az önce düşürdüm sandım ataş pahası bura gavurun gözünü seviyim anam' derler. Yıllardır Avrupa'da ama yaşadığı ülkenin dilini bile tam bilmez, kendi gettolarında yaşarlar, parasını yediği adama gavur der, kafir der, kurtlar vadisini izler milliyetçi duygusu kabarır, muhteşem yüzyılı izler ben Osmanlı torunuyum der, der de der ama Türkiye de yaşamaya yanaşmazlar. Yurt dışında yaşayan Türkleri inceleyelim; Avrupa'daki Türk vatandaşları Avrupalının yapmadıkları pis işleri yaptılar. Eğitimleri düşüktü, dolayısıyla Avrupalı onlara biraz tepeden baktı. Çoğunluk oranın kültürüyle bütünleşemediler, içine kapandılar ve kendi gettolarına, camilerine, kahvehanelerine çekild