Kayıtlar

Varoluşsal Anlamsızlık

Resim
Hiç kimse boşa yada boşuna yaşamaz, her canlının hayatta olmak için bir sebebi vardır. Doğanın dengesi. Hayatın içini boşaltıp kendimizi gereksiz yoksunluk hissine sürüklememeliyiz. Varoluşsal anlamsızlık sorgulamanın başlangıcıdır. Bundan sonra farklı bir ben vardır artık. Ya anlamsızlığın uçurumlarında bir şekilde ruhsal anlamda zorluklar yaşayıp duracak yada kendine anlamsal değerler bulacaktır. Bu bazen din, bazen araştırma, bazen de insanlara yardım şeklinde olabilir. İnsanlar hayatlarında yolunda gitmeyen işler, ilişkiler, sıkıntıların üst üste geldiği zamanlarda sıkışmış ve çaresiz hissettiklerinde varoluşlarını sorgulamaya başlarlar. Var olma sürecimizde bir çok seçim yaparız, sonucu hayırlı olanda vardır, olmayan da. Bazı insanlar seçimleri ile kendileri için en iyi sonuca ulaşabilir, bazıları da ne kadar ölçüp biçseler de, hesap kitap yapsalar da yaptıkları seçim hayırlı olmaz. Zeka ile birlikte kendimizi sevip, değer vermek seçimlerimizde çok etkili oluyor. Varoluş

Temiz Su Kendini Kirletir Mi?

Resim
Hayat yarısının bitiş çizgisi yok, her şeyin bir bedeli var. Ne ekersen onu biçersin, ne kadar bedel o kadar başarı, azimde bir başarıdır sabırda, direnmekte ama önce istemek gereklidir. Kusursuzluk memnuniyetsiz göstermekten başka işe yaramıyor, keşke kusurlu yaşasaydım. Zaman öğretiyor hayatın baharını da, ayazını da. Zamansız fırtınalar dalları kırıp geçiyor. İyi havalarda fırtınayı hesaba katmak ise işimize gelmiyor. İnsan insanlık sıfatı ile insan olur. Bu sıfat noksan ise onda insanlık eserlerini bulursun ama insanı değil. Küfler zararlı mantarlardır. Uyusa zararlı, uyansa daha zararlı. Ne gözler var görmez baktım yetmez mi der. Her şeyi bildiğini sanır bilmediğini bilmez. Duyduğunu duyan, baktığını gören, uyuduğu sanılan bir olur mu, uyuyan gözleri kapalı olsa da beyni çalışan? Bekle diyor zaman belki yarın. Uyanmak güzel şey de bir uyanabilsek keşke. Anne karnındayken uykudayız, doğumdan ergenlik çağına kadar annemiz babamız uyutur sonra okulda hocalar uyutur, asker

Yasaklanan Kenevir

Resim
Dünyanın En Önemli Üretim Bitkisiyken Yasaklanan Kenevir Hakkında 16 Çok İlginç Bilgi.. 1. Bir dönümlük kenevir, 25 dönümlük orman kadar oksijen üretir. 2. Yine bir dönümlük kenevirden, 4 dönüm ağaca eş kağıt üretilebilir. 3. Kenevir tam 8 kez kağıda dönüştürülebilirken, ağaç 3 kez kağıda dönüştürebilir. 4. Kenevir 4 ayda yetişir, bir ağaç ise 20-50 yılda. 5. Kenevir, gerçek bir radyasyon temizleyicidir. 6. Kenevir dünyanın her yerinde yetiştirilebilir ve çok az suya ihtiyaç duyar. Ayrıca kendisini böceklerden koruyabildiği için tarım ilacına da ihtiyaç duymaz. 7. Kenevir ile yapılan tekstil ürünleri yaygınlaşırsa tarım ilacı sektörü tamamen ortadan kalkabilir. 8. İlk kot pantolon, kenevirden yapılmıştır hatta “kanvas” kelimesi kenevir ürünlerine verilen isimdir. 9. Kenevir, AİDS ve kanser tedavisinde kemoterapi ve radyasyon etkisini azaltma, romatizma, kalp, sara, astım, mide, uykusuzluk, psikoloji, omurga rahatsızlıkları gibi en az 250 hastalıkta kullanılmaktadı

İnşaat Sektöründe Sendika Yok

Resim
Sürekli slogan üretmekle bir yere kadar, yalanla dolanla yol gidilmez. Aptalı inandırırsın sorun yok bizde aptal ve kurnaz insandan daha bol başka bir şey yok ama bir de gerçekler var ki, onlar hiçbir şeye bakmaz. İnşaat, gayrimenkul, müteahhit kelimelerini duymaktan bıktık. Teknoloji, üretim duymak istiyoruz. Bir sürü batan, kapatılan fabrika var. Neden üretime girmiyorlar? Çünkü işçiler kaçak çalışamaz, ham madde kaçak alınamaz, fabrika olunca vergi memurları dolar, satış yapabilecek elemana ihtiyaç var ki, ihracat yapmazsan batarsın. Yani yurt dışı pazarlama gerekir. Peki bunları yapacak kaç tane inşaatçı var? İnsanlara kolay para kazanma yolları açıldıkça kimse başka iş yapmak istemez hale geldi. Ülkede irili ufaklı bir sürü iş kolları vardı, kontrolsüz bir şekilde başlatılan projeler yüzünden bu insanların bir çoğu dükkanını, tarlasını satıp müteahhitlik yapmaya başladılar. Çoğu binalar o yüzden kötü bir görünüm içinde ve çoğunun yeterlilik belgesi bile yok. İnşaatla ülk

Dünya Görüşü

Resim
Dünya görüşü, sanat, kültürel, insani duygular, merhamet, dürüstlük, toplumsal barış, huzur, refah gibi birçok önemli değeri içinde barındıran bir başlıktır. Yani düşünmenin konu edildiği her durumda gündeme gelen, farklı bakış açıları olan bir kavramdır. İnsanın kendisini bilmesi, bilinçlenmesi ve bu bilinçle toplumları inşa etmesi kültürel birikimdir, değer hükümleridir ve ideolojilerde kendini gösterir. Dünya görüşü konularının bazen nesnellikten yoksun oluşu, bilimsel bir dünya bilgisi ortaya koymayışı, bir dünya görüşünü çürütmek için başka bir dünya görüşüne başvurulması gibi hususlar çoğu kimseyi olumsuz düşünmeye sevk etse de insanların dünya görüşü genellikle olumludur. Dünya görüşü bilgisi kendi benliğinde zaten olumlu ve temizdir. Bütün insanlığı ilgilendiren önemli değerlerin bir bütün halinde olduğu tek bir bedendir. Fakat günümüzde kendi benliğinden uzak mecralara hizmet etmektedir. Her türlü kötülüğün baş mimarı insanoğludur ama iyilikte de baş mimarlık rolünü üstl

Yanınızdayken Enerjinizi Çalan İnsanlar

Resim
Hep mızmızlanıp her şeyden şikayet edip düzelmek için hiçbir şey yapmayanlar. Yaptığın iyiliğin görevin haline getirilmesi. Sürekli kendinden bahsedip karşısındakini dinlemeyenler. Büyük rahatlıkla yalan söyleyenler. Negatif düşünen egoist insanları hayatınızdan çıkarın mutluluğunuzu, huzurunuzu artırın. Birinin üzerinizden ego tatminine çalıştığını hissediyorsanız kaçın. Vaktinizi ona bir şeyler anlatmaya çabalayarak geçirmek yerine daha değerli şeylere ayırın. Ben böyle insanlarla ilişkimi kesiyorum, bana bir şey katmayıp aksine var olan enerjimi de alıyorlar. Bir ilişkiyi kesmek iddialı bir karar, herkesin herkesi idare ettiği çağda üstelik. Kimseden ilişkimi kesecek derecede nefret etmek istemem ama mesafe koymak mantıklı geliyor. Çünkü nefrete yer açmak için yüreğimizde sevgiden yer çalmak gerekiyor. Örneğin çok yalan söyleyen insandan uzaklaşırım. Herkes yalan söyler, bende söylüyorum ancak sık tekrarlamak iletişimin sağlıklısızlığını ve samimiyetsizliğini gösteriyor. Sam

Dünyayı Şikayet Edenler Değil, Üretenler Değiştirecek...

Resim
Biz tembel bir toplumuz, tembelleştirildik. Hepimiz tüketici sınıfındayız. Elimizle yapabileceğimiz en basit işleri bile yapmayı değil, yaptırmayı tercih ediyoruz. Zamanında IMF size borç veririm ama pamuk ekmeyin, tütün ekmeyin, fındık, badem, mısır ekmeyin derken bu günler için söylemiş. O yüzden kimsenin eline bakmamalı ve her şeyden önce kendi kendimize yetebilmeliyiz. Üretmeden, çalışmadan hiçbir şey olmaz. Parayı çok kazanmak için yıllar önce badem ağaçlarını sökerek odun yaptılar, yerlerine nar dikip kontrolsüzce seralar yaptılar. Çoğu ne nar yetiştirmeyi bildi, ne de serada üretimi, sonra neden ben bir şey kazanamadım. Bireysel kazanmayı hırs yapınca sonuç hep başarısızlık oluyor. Bulduğumuz yerlere çam ağacı ekiyor şu kadar ağaç ektik diye övünüyoruz. Çam yerine ekin ceviz, badem vs. Almanya’da birçok yerde fındık, ceviz, kestane ağacı dikili. Toprağı, bahçesi olan neden badem, ceviz ve fındık ağacı dikmiyor. Her iklimde yetişebilir bu ağaçlar. Badem dağda bile yetiş