Kayıtlar

HUY HIRSIZLIĞI

Resim
EN BÜYÜK HIRSIZLIK HUY HIRSIZLIĞIDIR Birgün bir genç yolda atının üzerinde ilerlerken yaşlı bir adam yanına gelir ve “Oğlum ben yaşlıyım bineğim de yok, izin ver de atına ben bineyim sen yaya yürü" der. Genç: “Tamam amca gel bin” diyerek attan iner ve yaşlı adam ata biner. Genç adam, amcanın yüzüne tebessüm ederek yanında yürür. Yaşlı adam bir iki adımdan sonra atı hızlandırır ve kaçmaya başlar. Maksadı atı çalmaktır. Atının çalındığını gören genç adam ise arkasından şöyle seslenir: “Amca, sen benim atımı değil huyumu çaldın. Benim evde bir tane daha atım var, ben ona da binerim. Ama bundan sonra her kim benden atımı isterse asla vermem.” der. Bir insanın güzel bir huyunu çalmak, - Onun kalbini bozmak, - Vicdanını fesada uğratmak, - Kişinin güzel cevherlerle donatılmış kalbini alıp pisliğe bulamak. - Bu davranışlar aynı zamanda dünyaya fesat tohumları serpmek demektir. Elbette ki o tohumlar gün gelip filizlenecek, ağaç olacak ve zehirli meyvelerini verecektir.

Şeytan Evreni terk edeli çok oldu...

Resim
Kocaman dünyayı kendimize dar ettik, beyinler konuşacağına, silahlar konuştu hep. Haçlı seferlerine gerek yok paraşütle silahları atsınlar orta doğu birbirini yok eder zaten. Savaşlar mızraklı, trampetli bayram değillerdir manzaraları kandır, ölümdür. Tarihin konusu kavimlerin ve insanların hayatıdır. İnsanlık tarihi ise aşağılık duygusu ve kibir çatışmalarından ibarettir. Bazıları dinimiz var diyerek vicdana, ahlaka, adalete ihtiyaçları yokmuş gibi davranıyorlar ve acıma duyguları da yok. Kötülük yapanlar hiçbir dine ve hatta insanlık vasfına bile sahip olamazlar, dinlerini, inançlarını temsil edemezler, sadece kukla olup, işi bittiğinde yok edilirler, bunlar birer araçtır ve kötülüğe çalışırlar. Örneğin, Afrika birlik olup sömürenlere baş kaldırsaydı bu kadar sömürülmezdi. Düşünün susuzluktan kıvranan Afrika kıtası yeraltı suları bakımından en zengin kıta. Doğru düşünce ve kararlar doğrultusunda daha iyi yaşamlar her zaman mümkündür. Özgürlüğüne kast edildiğinde cesaretli olm

İnsanlar yoruyor onlar gibi olmayanları!

Resim
Yaptığımız her iş için emek harcıyoruz. İdealist bir insan olarak mesleğini icra etmek istiyorsun, bir bakmışsın bütün ihale sana kalmış. İş yükü koydukça koymuş üstüne. Üstelik nerede yetenek yoksunu insan varsa siyasi güç endikasyonu ile en kaymağı bol yerde besiye çekilmiş. Hümanist duygularla çevrene, ailene katkım olsun diyorsun bakıyorsun sırtında semer, bilinçli ve sorumluluk duygusu yüksek hareket ediyorsun bakıyorsun herkes daha geriye gitmiş. Yalnız ilerliyorsun yükünle, yoruluyorsun, kırılıyorsun, yolunun hedefinden şaşırıp ortada kaldığını gördükçe bir güvensizlik, bir endişe yapışıyor yakana ve sonrası sessizlik. Kendisini bilen insan her şeyi içinde yaşayıp kimseye belli etmez, diğerleri gibi kıyameti koparmak yerine gidişi bile sessiz ve asil olur, her şeyi kişiliğine yakışır yapar. Ama iyi oyunculuğadır değer görünür de, yapıcı ama arkasında parçalayıcı olana değer vermek vardır insanın doğasında. Genelde küçükken hep susturmak niyetine görüntü ile avutulan çocukl

İnsanlar neden anlaşamaz?

Resim
Akışına bırak düşerken etrafı seyret, çakılana kadar kimsenin yaşayamayacağı bir heyecan yaşayacaksın. Ne iten umurunda olacak ne de tutmayan. Gülümse, ne iten mutlu kalsın ne de tutmayan. Hayat final bilgisine ulaşmak içindir. Son anladığın değer her zaman sahip çıkabileceğin değerdir. İnsanı insan yapan sevgi, saygı, dostluk ve en önemlisi onurlu yaşamaktır. Kimse böcek olmayı istemez kişiliğini satana kadar. Dinleme yeteneğindeki noksanlık, sabit fikirlilik, fanatizm, sıfır empati, haklı çıkma telaşıyla tartışma zemininin unutulması. Kalıp yargılarımız ve bakış açımız karşılıklı beklentilerin netleştirilememesi, sorunu çözmeye çalışmak yerine kavgayı daha çok kızıştırmak. İnsanlar dinlemiyorlar birbirlerini, eleştiri kabul etmiyorlar. Kimseden bir şey beklemezsen sorun, sıkıntı olmaz ama insanız değer verdiğimiz kişilerden gelen beklenmedik hareketler bizleri üzüyor. Farklı görüşlere, fikirlere, beyinlere ve bizim gibi olmayanlara tahammülümüz yok. Anlaşmaya niyetli değiliz,

Zeytin...

Resim
Yunan mitolojisine göre, Zeus kendisine en değerli hediyeyi verene kentin koruyuculuğunu verecektir ve bunun için bir yarışma açar. Denizlerin tanrısı Poseidon, Zeus'a uzak diyarlara dahi uçarak gidebilen ve savaşta yenilmeyecek bir at armağan eder. Athena ise zeytin ağacını. Yarışma çetindir çünkü ikisi de Zeus'a dünyanın en güzel hediyesini vermek isterler. Kuşkusuz dünyanın en uzak diyarlarına gidebilecek ve yenilmez savaşçı bir at mükemmel bir hediyedir ancak zeytin ağacı daha mükemmeldir. Zeytin ağacının muazzamlığı karşısında başta Zeus olmak üzere tüm Tanrılar, Tanrıçalar büyülenmiş ve ağacın kutsallığı karşısında dona kalmışlardır. Tüm hırsına ve kazanma isteğine rağmen Poseidon bile zeytin ağacından o kadar etkilenmiştir ki, aralarındaki çekişmeye rağmen zeytin ağacının üstünlüğünü kabul eder. Bunun üzerine, Athena zeytin ağacından bir dal kırıp Poseidon'a verir ve öylece aralarındaki düşmanlık zeytin ağacının rakipsiz güzelliği karşısında yok olur. O günden so

TAVŞANIN ZAFERİ

Resim
Çiftçinin bir köpeği ve evcil bir tavşanı varmış. Bir gün arkadaşıyla sohbet ederken köpeklerin mi yoksa tavşanların mı saklanan şeyleri bulmak konusunda daha yetenekli olup olmadıklarını tartışmaya başlamışlar. Arkadaşı köpeklerin üst düzey gelişmiş koklama duyuları ve içgüdüleriyle bu konuda doğuştan yetenekli olduklarını bu sebeple saklanan her şeyi bulmakla ün yaptıklarını savunmuş. Çiftçiyse kendi tecrübesine göre doğal yeteneğin yanı sıra başka özelliklerin de önemli olduğunu bu sebeple tavşanların bazı durumlarda köpeklerden çok daha avantajlı olabileceğini iddia etmiş. Saatlerce birbirlerine türlü deliller getiren iki adam en sonunda durumu açıklığa kavuşturmak için bir yarışma düzenlemeye karar vermişler. Çiftçi eline kazma küreğini alarak tarlasına gitmiş ve bir çukur açmış daha sonra da bu çukurun içine tavşanın bayılacağı kocaman  bir havuçla, tam da köpeklerin ağzına layık irice bir kemiği yerleştirerek deliği kapatmış. Daha sonrada köpeğini ve tavşanını tarlasına

Küresel Sermaye

Resim
Neden ekonomisi güçlü bir ülkede dolar bu kadar sert düşüp, çıkıyor. Ne çıkışı, ne de inişi akıl ve hesap işi değil gibi görünüyor. Küresel sermaye, ülkelerde kendilerine hizmet edecek iş adamlarına maddi yardım yapar. Bu maddi yardımlar sayesinde bulunduğu ülkede büyük bir ekonomik güç olurlar. Bankalara, gazetelere, medyaya girerler, özel kolejler, vakıf üniversiteleri kurup, zeki beyinleri sistemden alıp kendilerine bağlar, yurt dışına gönderir, dil öğrenmelerini sağlarlar. Verdikleri medya desteğiyle halkın gözünü boyar, her yere kendi adamlarını getirirler ve bu yerlerde bunların çıkarları doğrultusunda yönetilir. Bir çok ülke bu şekilde yönetiliyor. Rusya'yı da ele geçirmeye çalışan küresel sermaye Putin'in gazabına uğradı. Putin geçmişte profosyonel bir KGB ajanıdır ve Rus derin devleti tarafindan siyasete atılması sağlanmış, önce belediye başkanı olarak göreve başlamış sonrada Rusya devletinin başına geçmiştir. Putin bunlara hapis cezası vererek şirketlerine de