Kayıtlar

Ekonomik adaletsizlik!

Resim
İnsanlar moral ve korku ile güdülenir. Dünyada üretenlerin üretmeden kazananlardan daha az kazanan insanlar olduğunu düşünürsek bu dünya için pek iyi bir kazanım değil. Paylaşılmış, gasp edilmiş dünyada haklı kazanımlara da saygı göstermek gerekir, esas olan sorun oradan kaynaklı değil çünkü. Eğer dünyadaki mülkiyet haksızlığını bitirirsek işte o zaman herkes adil bir ortam ve koşulda kendini öldürmeden, köleleşmeden çalışıp üretecek ve kazanacak, oyunun kurallarını güçlüler değil, halklar belirleyecek. Olay kapitalist sistemin egemenliği üstüne kurulmuş. Sömürüyü ortadan kaldırmayı düşünen insanı ötekileştiriyorlar. Kapitalist sistemin açgözlülüğü ve hırsı sınıflar arasındaki mesafeyi daha çok açarak dünya üzerindeki eşitsizliklerin ve problemlerin temel kaynağı olmuştur. Eski emperyalist ülke sömürme düzeninin yerini, yeni ve hepimizin kabul ettiği ticaret ve teknolojiye dayalı sömürü düzeni almıştır. Baş rolde Amerika'nın olduğu bu düzende hak değil hep güç karar verir

Yalnızlaşmanın dibi!

Resim
Çok bilinmeyenli denklem gibiyiz her şey olabilir. Sanırım Nato'dan ayrılma zamanımız da geldi. Yalnızlaşmanın dibine hızla gidiyoruz. Geriye doğru ilerlemeye devam ediyoruz. Dinazorlara gelmeden durabilsek bari. Türkiye'nin Nato'da bulunması bir güvencedir. Hiçbir ülke bize savaş açamaz, açsada tüm Nato ülkeleri savaşta Türkiye’den tarafta olmak zorundadır. Ama Nato'dan ayrılırsak bu tamamen işgal güvenliğimizin bittiğini gösterir. Nato batının bize saldıramama garantisidir. Düşmanlık yapsalarda, teröristleri destekleseler de Natonun içinde olmamız doğrudan bize karşı hareketlerini engeller. Hiçbirimiz Nato çok iyiydi, dostumuzdu demiyor zaten, bu tamamen karşılıklı çıkarlara dayalı. Nato darbe girişimine inanmıyor gibi bir söylem var. Nato böyle bir şeyi direkt olarak söylemez. Danışmanlık hizmeti aldığı kuruluş böyle bir açıklama yapmış. Ama Nato'dan da ters bir söylem yani katılmıyoruz, desteklemiyoruz gibi bir açıklama gelmedi. Nato içerisindeki üst düz

İyi insan olmanın temeli...

Resim
İyi insan olmanın temeli insan olduğunun farkına varmaktır. Diğer detaylar sonradan gelir. İyilikte, kötülükte görecelidir. Birinin kötü olarak nitelendirdiği bir durumu bir başkası iyi olarak nitelendirebilir. Bu kişiden kişiye, kültürden kültüre, coğrafyadan coğrafyaya değişebilir. Hırsızlık yapan birine göz yummak hırsız için iyi, mağdur için kötüdür. Hırsızı yakalamak mağdur için iyi, hırsız için kötüdür. Buradaki olay hırsızlığın iyi veya kötü olduğu değil, hırsız ile mağdurun iyi ve kötüyü nasıl algıladığıdır. Bize sayısızca iyiliği dokunan, iyi diye gördüğümüz insan başka birisine kendi değerlerine göre bir kötülük yapar, sonuç olarak bu kişi benim için iyi, kötülüğe maruz kalan için kötü bir insandır. Yani evrensel bir iyilik kavramı yoktur. Vicdanının sesine kulak ver, sızlıyorsa kötü bir şey olmuş veya yapılmıştır. Vicdan içinde bulunduğumuz toplum, kültür, inançlar, değerler ve almış olduğumuz eğitimin toplamıdır. İyinin ve kötünün hakimini vicdan olarak belirlemek i

Elin varsa başını kaşırsın!

Resim
Eski zamanlarda insanlık vardı. Adam gibi adamlar, kadın gibi kadınlar vardı. Şimdi her şey sahte, sevgisiz ve saygısız. Yalnızlık bir nevi özgürlük, tek başınalık ise tutsaklıktır. Yalnızlık seçim, tek başınalık ise yoksunluktur. Yalnızlık insanın iç dünyasına doğru çıktığı bir keşif yolculuğu, zihinsel ve toplumsal şartlanmalardan özgürleşmek için bir arınma sürecidir. Üçkağıtçı, ikiyüzlü, yalancı ve çıkarcı insanların rahat, huzurlu ve mutlu yaşadığı günümüzde artık dürüst olmak huzurunu kaçırabiliyor insanın. Şimdilerde ne dürüstlükten anlayan var, ne de iyi olduğun için kıymet bilen. Her şeyi an da yaşıyoruz, devamlılığı olmayan haller. Yalnızlıkta bir tercih değil daha çok mecburiyet oluyor. Sorunlar içinde tek başına yaşaması zordur, bir yere kadar egonuzla yaşarsınız ama bir an gelir tıkanır kalırsınız. Kendi kendinize konuşmaya, yemeye, içmeye başlamışsanız yalnızlık derinleşiyor demektir. Hevesi kırılan insanın yalnızlığa düşkünlüğü de artar ve tek tabanca olup çı

Orantısız gayri zeka

Resim
İnandırıcı ve kendinden emin konuşanlar haksızda olsalar dinlenirler. Bir ülke iyi yönetilemiyorsa hep siyaset konuşulur. Siyaset kardeşi kardeşe düşman eden en iyi silahtır. Ülkemizde aşırı bir kutuplaşma var, çoğu kişi çıkar ve mevki siyaseti yapıyor. İnsanları siyasi kimliklerine göre yargılamak yanlış ve kötü sonuçlar doğuruyor. Unutulmaması gereken, yobazlığın yarattığı cahil cesaretinin neler yapabileceği ve dönemsel olarak hortlamaya müsait olduğudur. Kişisel gelişim yoksunluğu ve beraberinde getirdikleri sebepler yozlaşmaya neden oluyor, kimse kimseyi beğenmiyor, kimse iğneyi önce kendisine batırmıyor. Boş bir kendini beğenmişlik var ülkede. Bir çok kişi normal olduğunu düşündüğü için etrafındaki şiddetin boyutunun farkında bile değil. Oysa yaşamlarımızı kaosa sürükleyen sorun bu. Cehalet ve getirisi kıskançlık, açgözlülük, üretmeden tüketme, adaletsiz paylaşımlar, yönetimler, kuralları tanımama, her şeyi rekabet üzerine temellendirmemiz, değer yargılarımız ve ifade ş

MAHATMA GANDHİ

Resim
1) En güzel gün? Bugün 2) En kolay şey? Yanılmak 3) En büyük engel? Korku 4) En büyük yanlış? Vazgeçmek 5) Bütün kötülüklerin temeli? Bencillik 6) En güzel oyalanmak şekli? Çalışmak 7) En büyük çöküş? Ümitsizlik 8) En iyi eğitmenler? Çocuklar 9)Temel olan şey? İletişim 10)Seni en çok mutlu eden şey? Başkalarına faydalı olmak 11) En büyük gizem? Ölüm 12) En büyük kusur? Huysuzluk 13) En tehlikeli kişi? Yalancı 14) En zararlı duygu? Kıskançlık 15) En güzel hediye? Bağışlama 16) En kısa yol? Düz (doğru) yol 17) En güçlü duygu? İç huzur 18) En iyi koruyucu? Iyimserlik 19) En büyük güç? İman 20) En gerekli kişiler? Ebeveyn 21) Hayattaki en güzel şey? Sevmek 22) En büyük en güzel sığınak? Yaradan… MAHATMA GANDHİ

Hazıra dağ dayanmaz!

Resim
Tüketim hastalığı yalnız satın alınabilen ürünlerden ibaret değildir. Türkiye'nin dış borcu 420 milyar dolar, dünya ülkelerinin borç sıralamasında yerimizi almışız. Oysa ki bir zamanlar şöyle denmişti, biz dışarıya ait bütün borçları sıfırladık, bundan sonra her yeni doğan bebek borçlu değil alacaklı olarak dünyaya gelecek. Ama buradan baktığımız zaman durum hiçte öyle gözükmüyor. EUROSTAD verilerine göre Türkiye'nin toplam dış borcu 420 milyar $. Kamu borç stoku 109.2 milyar. Merkez bankası pozisyon açığı 1.8 milyar. Kamu, özel ve yabancı bankaların sendikasyon kredileri 186 milyar. Özel şirketlerin yatırım finansman kredileri 110.6 milyar. Şahıslara ait borçlar 4.9 milyar. Bu rakamlar önümüzdeki 10 yıl hiç borç almadığımız takdirde ödeyeceğimiz toplam borç ve faizler. Hazıra dağ dayanmaz derler. Borcu yaparken TC, kanun ve yasaları yaparken partili. Ülkemizdeki ekonomik sınıfları şöyle tanımlayabiliriz; Üst sınıf bütün parayı elinde tutar ve vergi ödemez. Orta