Kayıtlar

Coranadan Sonra Dünya

Resim
Milenyum 2020'de yaşanıyor, dünya düzeni ve sistemi değişecektir. Yerküre hafifleyeceği için daha hızlı dönmeye başlayacak ve tutunamayanlar savrulacaktır. Coronadan sonra Avrupa birliği dağılıp yeni bir güç ortaya çıkar. Avrupa sükunetini koruyarak çalışıp, kalkınır kimse kimseye de saldırmaz. İran, Irak, Türkiye gibi ülkelerde iç savaş olmazsa Avrupa'da hiç olmaz. Parasal düzen buna müsade etmez ama bolca sağlık sorunu, ekonomik sorunlar olur. Dünyada küresel bir ekonomik sıkıntı olur ama her şey kaldığı yerden devam eder. Hayat normale dönerken, gelişmiş ülkeler yine böyle bir kimyasal yada biyolojik saldırı olursa ne gibi önlemler alınacağı konusuna odaklanacaklar. Yenilenebilir enerji batılı ülkelerce kullanıma sunulurken, fosil yakıtlar on yıllarca Ortadoğu bloğu ülkelerce kullanılmaya devam edecek, devam ettirilecektir. Dünyada bir savaş olacaksa bu artık top, tüfek, uçak, dron vs. ile yapılmayacaktır. Bu fiziki silahlar yine Ortadoğu'daki devletlerin iç sav

Ne bekliyoruz?

Resim
Herkes bir şeyler bekliyor. Tam olarak ne bekliyoruz? Ölümün bir zaman dilimi içinde olduğunun bilinciyle ama o zaman diliminin şimdiki zaman dilimi olmaması umuduyla, uzay çağı olarak nitelendirdiğimiz bu çağda bilim insanlarının bu virüse çare bulacaklarına olan inancımızla, günü geceye, geceyi de güne katarak hiçbir ayrım yapmadan dünyanın bu virüsten kurtulacağı, artık savaşların olmayacağı, ölümün herkesi tehdit ettiği şimdiki zamandan insanların dersler çıkaracağı, insanların kötülük yapmaktan uzak duracağı, güneşli bir dünya bekliyoruz... Havaların ısınmasını bekler gibiyiz yazı tura misali; sanki virüs yazın bitecek havası var insanların üzerinde. Kimsenin bildiği de yok. Asıl kızılca kıyamet bu işin sonunda kopacak. Kaybolmaya yüz tutmuş vicdanı gereklilik. Belkide insanların endüstriyel moddan çıkıp aslını yani insan olduğunu ve imece moduna girip bir daha çıkmamasını bekliyoruz. Korona salgını tamamen bitsin. Gönül rahatlığı ile sokağa çıkalım, sevdiklerimize sarıl

Hayatı Askıya Almak

Resim
Hayat her anı ile yaşanmak içindir. Bazı şeyler için zaman şimdidir, öncesi erken, sonrası geçtir. Arada bir frene basmakta iyidir. Beklemeye hayatı değil kendimizi alırız, çünkü zaman bize değil hayata göre akar. Hayat askıya alınmaz askıya aldığı kişinin kendisidir. İstek ve arzular askıya alınır. Bence yaşayın gitsin, kaçıyor sonra yarın ne olacak bilinmiyor. Hayatı askıya almak hastalığa davetiye çıkartmaktır. Küçük değişikliklerle hayata kaldığımız yerden devam etmek gerekir, tamamen askıya alırsak yaşam biter. Bazende en iyisi budur, tıpkı toplumca geçirdiğiniz bu günlerde olduğu gibi. Özellikle şu dönemde hayatı elimizden geldiğince askıya almamız lazım, en azından zaruriyetler dışındaki durumlar askıda olmalı. Askıya değilde akışa bırakmak diyelim buna, çünkü hayat öyle yada böyle devam ediyor. Yapılabilen eylemler askıya alınır, bir süre beklemeye alırız ama nefes aldığımız sürece hayat devam eder. Askıya alınan hayatta hayatımızdır, aldığımız her nefes hayattır. B

Corona = Dijital Dünya

Resim
Dünyanın durumu yapılacak politikalara göre değişebilen göreceli bir kavram. Dolar işini tamamladı dijital paraya geçiş başladı. ABD Kongresinde korona ile mücadele paketi içinde FED DİJİTAL DOLAR çıkartıyor. Dünya finansal sistemi için kritik bir karar olan 1019 sayfalık 1118 nolu kanun tasarısına göre; ABD vatandaşları dijital cüzdanlara sahip olmak zorunda. Fed bu cüzdanı dijital veya fiziksel kimlik sahibi şahıs adına tutacak. -Dijital dolar eski dolarla aynı işlemleri yapacak. -Bankalar dijital dolardan işletme masrafı almayacak. -Minimum bakiye olmayacak. -Piyasa faizi verecek. -Nakit işlem gibi muamele yapılacak. -Digital doları teşvik amacı ile yetişkinlere 3.000 dolar, gençlere 1.000 dolarlık hesap cüzdanı verilecek. -ABD hazinesi ne kadar para isterse Fed'e söyleyecek Fed itirazsız verecek. -Dijital cüzdandan ödemeyi hesap sahibinin vergi dairesi kayıtları incelenip yapılacak. İthalat, ihracat döviz oranı belirler. Fed'in o kadar müdahalesine rağmen do

Korona öncesi, Korona sonrası

Resim
Salgın öncesi ve salgın sonrası diye yaşam ikiye ayrıldı. Bazı şeyler artık eskisi gibi olmayacak. Salgından birkaç gün öncesine kadar hepimizin farklı planları, günlük telaşları vardı. Anın kıymetini bilmiyorduk hep koşturmaca içindeydik o yüzden farkına varamadık olacak şeylerin. Nelere sahip olduğumuzu, ne kadar şükretmemiz gerektiğini, sağlığın kıymetini öğrendik şimdilerde. Bizde yani Türk insanında koronadan daha tehlikeli iki hastalık var. Biri bize bir şey olmaz. Diğeri cehalet. Şu yaşananlardan ders alacak millet değiliz. Birisi kıtlık olacak erzak doldurun dedi bir baktık market stantları boşalmış. Sonra uzmanlar kolonya ve benzeri şeyler kullanın dedi fiyatları en az on katına çıkarıldı. Aldığımız tek ders kaos yaratıp bundan yararlanmak olmuş. Korona gidecek illaki. Ya sonra ne olacak. O kolonyaların, sabunların yüzüne bakılmayacak. Ziyarete gideceksin sana kolonya tutacaklar nazikçe teşekkür edip geri çevireceksin. İnsanoğlu ders almayan bir nefse sahip. O yüzden nef

Sorumluluk Mu? Kontrol Mü?

Resim
Sorumluluk almak ihtiyaçtan ortaya çıkan bir olgudur. İçinde sahip çıkmak, korumak gibi özelliğinden dolayı şefkati de barındırır. Kontrol etmek ise onu hep aynı düzen içinde tutmaya çalışmaktır. Kontrol edeni yorarken, kontrol edilenin de kendi doğal gelişimine engel olur. Sorumluluk almak kendine düşeni yapabileceğine inandığın, yapabileceğin şeyleri üstlenmek ve bu konuda çabalamak iken, kontrol etmek kendi sınırlarınla karşı tarafın sınırlarını aşıp, karşısındaki kişiye kendisi olabilme şansını tanımamak ve bunun farkında bile olmamaktır. İnsanlar birinin sorumluluğunu aldığında o kişiyi satın aldıklarını zannedip kontrol etmek istiyorlar. Aile içindeki çatışmada bu noktada başlıyor, sorumluluk aslında temel ihtiyaçların belirli bir noktaya kadar sağlanması olmalı. Sorumluluğumuzun nerde bittiği konusunda eğitimli olmalıyız. Kimse kimsenin sorumluluğunu almak istemez almışsa mecburiyettendir, kontrol etmek istemekse onun zekasını hiçe sayıp sömürmektir. Sorumluluğunu al

Yeniden başlasaydık hayata...

Resim
Eğer yeniden başlayabilseydik hayata şu anda yaşadığımız hayatı tekrar yaşamak isterdik belki. Bütün mutlu ve üzücü anlarla, hatalarla, aldığımız doğru ve yanlış kararlarla. Yaşadığımız olayların, hayatın karşımıza çıkarttığı insanların bizim görebildiğimiz veya göremediğimiz bir nedeni vardır belki. Kendimize büyük hedefler koyarak, onlara ulaşmaya çalışarak, küçük şeylerden de mutluluk duymayı öğrenerek, yanındaki insanları, sevdiğin insanları kırmayarak yaşamak. Hayat güzel her şeye rağmen. Mutlu olmak için şu anı yaşamak gerek. Kusurlu olmaktan korkmadan ki, kusurlar bizi dönüştürecek yapı taşlarıdır ders çıkarabilirsek. İnsan şimdiki aklıyla yeniden başlayabilseydi hayata daha farklı olurdu bakış açısıda. Ama mutlaka bir yerlerde hata yapardı eskisi kadar olmasada. Tecrübeli oluşundan dolayı çok farklı zaferlerle dolu bir hayat yaşardı. En zor zamanlarında kendisinden başka hiç kimsenin kendisini kurtaramayacağını, her şeyin gelip geçici olduğunu, dertlerinde, keyflerind