Kayıtlar

Korona öncesi, Korona sonrası

Resim
Salgın öncesi ve salgın sonrası diye yaşam ikiye ayrıldı. Bazı şeyler artık eskisi gibi olmayacak. Salgından birkaç gün öncesine kadar hepimizin farklı planları, günlük telaşları vardı. Anın kıymetini bilmiyorduk hep koşturmaca içindeydik o yüzden farkına varamadık olacak şeylerin. Nelere sahip olduğumuzu, ne kadar şükretmemiz gerektiğini, sağlığın kıymetini öğrendik şimdilerde. Bizde yani Türk insanında koronadan daha tehlikeli iki hastalık var. Biri bize bir şey olmaz. Diğeri cehalet. Şu yaşananlardan ders alacak millet değiliz. Birisi kıtlık olacak erzak doldurun dedi bir baktık market stantları boşalmış. Sonra uzmanlar kolonya ve benzeri şeyler kullanın dedi fiyatları en az on katına çıkarıldı. Aldığımız tek ders kaos yaratıp bundan yararlanmak olmuş. Korona gidecek illaki. Ya sonra ne olacak. O kolonyaların, sabunların yüzüne bakılmayacak. Ziyarete gideceksin sana kolonya tutacaklar nazikçe teşekkür edip geri çevireceksin. İnsanoğlu ders almayan bir nefse sahip. O yüzden nef

Sorumluluk Mu? Kontrol Mü?

Resim
Sorumluluk almak ihtiyaçtan ortaya çıkan bir olgudur. İçinde sahip çıkmak, korumak gibi özelliğinden dolayı şefkati de barındırır. Kontrol etmek ise onu hep aynı düzen içinde tutmaya çalışmaktır. Kontrol edeni yorarken, kontrol edilenin de kendi doğal gelişimine engel olur. Sorumluluk almak kendine düşeni yapabileceğine inandığın, yapabileceğin şeyleri üstlenmek ve bu konuda çabalamak iken, kontrol etmek kendi sınırlarınla karşı tarafın sınırlarını aşıp, karşısındaki kişiye kendisi olabilme şansını tanımamak ve bunun farkında bile olmamaktır. İnsanlar birinin sorumluluğunu aldığında o kişiyi satın aldıklarını zannedip kontrol etmek istiyorlar. Aile içindeki çatışmada bu noktada başlıyor, sorumluluk aslında temel ihtiyaçların belirli bir noktaya kadar sağlanması olmalı. Sorumluluğumuzun nerde bittiği konusunda eğitimli olmalıyız. Kimse kimsenin sorumluluğunu almak istemez almışsa mecburiyettendir, kontrol etmek istemekse onun zekasını hiçe sayıp sömürmektir. Sorumluluğunu al

Yeniden başlasaydık hayata...

Resim
Eğer yeniden başlayabilseydik hayata şu anda yaşadığımız hayatı tekrar yaşamak isterdik belki. Bütün mutlu ve üzücü anlarla, hatalarla, aldığımız doğru ve yanlış kararlarla. Yaşadığımız olayların, hayatın karşımıza çıkarttığı insanların bizim görebildiğimiz veya göremediğimiz bir nedeni vardır belki. Kendimize büyük hedefler koyarak, onlara ulaşmaya çalışarak, küçük şeylerden de mutluluk duymayı öğrenerek, yanındaki insanları, sevdiğin insanları kırmayarak yaşamak. Hayat güzel her şeye rağmen. Mutlu olmak için şu anı yaşamak gerek. Kusurlu olmaktan korkmadan ki, kusurlar bizi dönüştürecek yapı taşlarıdır ders çıkarabilirsek. İnsan şimdiki aklıyla yeniden başlayabilseydi hayata daha farklı olurdu bakış açısıda. Ama mutlaka bir yerlerde hata yapardı eskisi kadar olmasada. Tecrübeli oluşundan dolayı çok farklı zaferlerle dolu bir hayat yaşardı. En zor zamanlarında kendisinden başka hiç kimsenin kendisini kurtaramayacağını, her şeyin gelip geçici olduğunu, dertlerinde, keyflerind

Hayat Kural Ve Disiplin Hayatı

Resim
Hayat istediğimiz ve istemediğimiz doğrultuda giden gidişatlar bütünüdür. Özgürlük denilen kavram sayısız hataları getirir, bu hatalara gençken mutluluk, orta yaşta hata, yaşlılıkta tecrübe deriz. Yani bu hayat kural ve disiplin hayatı, özgürlük ve cesaret mutluluk getirmiyor. Her dakikası stresle dolu yaşamda nasıl olgun olabiliriz. Haksızlığın olduğu, yalakalığın arttığı, günahların sevap olduğu hayatta. Bazen başkalarının tesadüfü başarılarını seyrederiz, bazen kaybettiğimiz için şanslıyızdır belki kazanmış oluruz. Kararlılık keskin bıçak gibidir keskin ve düzgün keser. Kararsızlık ise kör bıçaktır kestiği her şeyi parçalar yırtar. Kendi yarattığımız yapay gerçekliğin apaçık gerçeğin üstünü kapattığını görürüz. Önemli olan sorunun değil çözümün bir parçası olmaktır. Sadece ölü balıklar dalgaların götürdüğü yere giderler. Hepimiz mutlu olmak için dünyaya geldiğimizi sanıyoruz. Bunu değiştirmedikçe dünya gözümüze çelişkilerle dolu bir yer olarak görünecektir. Çünkü ister büy

Tecrübelerden sonra hayat...

Resim
Kimsenin tecrübesini hayatın kendisi sayma, dinle ama yolunu kendin çiz. Her insan kendi hayatını yaşar, kimsenin hayatı kimseye benzemez tıpkı parmak izi gibi. Sadece kendine inan, güven. Kendini sev, önce kendin için bir şeyler yap, anı yaşa. Hayatı öncelikle kendin için yaşa, hiçbir şeyi ve hiç kimseyi kendinden daha çok sevme, yarın ölecekmiş gibi hayatın tadını çıkar. En kötü olasılık her an ölebilirsin, en iyi olasılık uzun süre yaşayabilirsin. Nerede ve ne durumda olursan ol yüzünden ve yüreğinden tebessüm eksik olmasın, gülmeyi unutma. Bu hayat sen varsan var. Sen yoksan neye yarar mal, mülk, çevre. Hayat senin ona göre yaşa. Yapamayacağın hiçbir şey yok inan, sahip olduğun her şey sende var. Kendinize bir armağan olarak verilen hayatı hiç kimseyi memnun etmek için ve onların mutluluğu için yaşamayın sonunda iyi olan onlar kötü olan siz olursunuz. Herkesin hayat yolu farklı. Aynı olan tek şey yaşamak zorunda oluşumuz, her şeye rağmen yaşamak. Hayatı

Hatasız Kul Olmaz

Resim
İnsana özgü olan ağlamak ve gülmek yaşamda hep olacaktır. Hatasız kul olmaz. Hata rotamız, pusulamızdır. Kendimizi yargılarken daha insaflı olmalıyız, hatalar yalnızca bize özgü değil, başkalarına gösterdiğimiz hoşgörüyü kendimize de gösterebilmeliyiz. Zaman dışında birçok şeyin üstesinden geldim. Boşa harcadığım zamana yanıyor ve kendime kızıyorum, çünkü bir tek geri getiremediğim geçen zaman. Birçok insanla başa çıktım ama cahillere yeniledim. İyi niyetimle savruldu yıllar. Öğrendim ki kimseye acımayacak yapılması gereken neyse yapacaksın. Zeki insanlar başkalarının deneyimlerinden, akıllı insanlarda kendi deneyimlerinden ders alırlarmış. Hayat deneme yanılma yaşayacak kadar uzun değil. Geçmişte değiştiremeyeceğimiz hataların üzerinde durmamak gerekiyor. Zaman da hataları affetmiyor ve kişiyle beraber yol alıyor. Geriye değil ileriye bakmak gerekiyor. Beklentiye girmekle yapıyoruz hatayı. 'Sıfır beklenti sonsuz mutluluk' diyenler boşuna dememişler ama insanız ve b

Vicdan Ve Mantık

Resim
Vicdan taraf tutar, mantık objektiftir. Vicdan gördüğü değerlere göre karar alır, mantık felsefik ve ezoterik yapılanma ile bilimsel olarak belirlenmiş kurallar çerçevesinde karar alır. Vicdanın gözlerini büyüterek bakan şirin bir kediye zaafı vardır, mantık gözlerden önce kedinin arkasındaki farenin cesedini görür. Vicdan şahsidir, insan en kolay kendisini kandırır. Vicdan bir şekilde kendine dair olanı yada kendinden olanı gözetmeye eğilimlidir. Onda olan bende yada yanımdakinde de olsun diyerek eşitlik arar. Mantık ise olmalı mı? Olmamalı mı? Neden? Sorularını sorar, bu soruları da şahsına göre değil kurallara göre sorar. Ne vicdan, ne merhamet, ne Allah korkusu. İnsanlar utanır gibi yaptı ama sadece unuttu. Unutmanın kolay, utanmanın imkansız toplumu olduk, duygusuz ve pragmatik olduk. Hiçbir şeye karışmayınca kendimizi iyi insan sandık yada vicdanımızı rahatlattık halbuki sustuğumuz için, yanlışa göz yumduğumuz, doğruyu arayamadığımız için vicdanımız suçlu bunu göremedik,