Kayıtlar

Borcu Borçla Kapatmak, Roll Over

Resim
İnsanlar borcu borçla kapatıyor. Ekonomide roll over denen yöntem. Ülkede yıllardır uygulanan taktik, görünürde zenginlik yaratıyor ama arka planda gittikçe fakirleşiyorsun. Enflasyon artarsa faiz de yükselir dolar da artar. Bu zor dönemlerde işadamlarına, üretici firmalara gelir gider soruluyor ama bankalara sorulmuyor, 'ülke batarken siz bu karı nasıl yapıyorsunuz?' diye. Cahil ülkelerde bankalar en karlı kuruluşlardır. Hükumetlerle ortak çalışan bu finans kurumları borçlandırma politikası ile halkı içine çeker sonra her şeylerini ellerinden alırlar. Akıllı ve bilinçli halklar her zaman bankalardan uzak dururlar. Parası olan firmalar kolay yoldan risksiz para kazanmak istiyorlar. Zaten büyük üreticiler yabancı sermayenin Türkiye'deki distribütörleri. Bir üretim yapalım para yurt dışına kaçmasın deseniz hepsinin başı bir o tarafa bir bu tarafa çevriliyor. Millet olma bilincini yavaş yavaş kaybetmeye başladığımız için herkes makyevelist mantalite içinde kendi menf

Dedikodu

Resim
Dedikodu yalan olunca dozu kaçınca birçok facia ve yıkımlara neden olabilir. Birileri hakkında kötü ve asılsız dedikoduysa bu yapanın kalbini de körleştirir. Sözü geçen kişinin duyduğunda hoşuna gitmeyecek her şey kötüdür. Hadsizliğin keyifli bir yanı olduğunu düşünmüyorum. Dedikodu aciz insanların yaptığı palavralardır, olmak istedikleri insanları anlatırlar. Gıybet kişinin gıyabında bulunmadığı ortamda onun duyduğunda hoşuna gitmeyecek şekilde hakkında kötü konuşmaktır veya yüz yüzeyken ona söyleyemeyeceğimiz kelimeleri sarf etmektir ve dinimize göre de haramdır. Bazı insanlar dedikodu yaptıktan sonra sıyrılmak adına ama biz olanı söylüyoruz derler, zaten olmayan bir şeyse konuşulan bu da iftiraya girer. Kul hakkına giren kişi helallik almadıkça ve o kişiyle ilgili ben senin hakkında bunları konuştum diye belirtmedikçe vay haline. Bulunulan ortamda dedikoduya başlandığında engel olunabiliyorsa ne ala yoksa ortamı terk etmek kendisini bilen kişi için en doğru olanıdır. Ded

Hassas İnsanlar Toplumu

Resim
Mutluluk, kimseyi incitmeden doğruyu söyleyebilmektir. Eğer doğru söylemeyi özümsemiş bir toplumda yaşıyorsak söyleme biçimi de aşılmış demektir. İnsanların doğruyu bilmeleri gerekir. Ama gerçekle yüzleşmeyi bilmeyen, hassas insanlar toplumudur bizimkisi. Gerçeği ne şekilde söylersen söyle alınır, kabul etmez ve küseriz. Her şey doğruyu söyleyince başlar. Tüm kirler, açgözlülükler, çekemezlikler, ihanetler ortalığa saçılır ve sonuç kaçınılmazdır. İnsan sürekli egosunun tatminini isteyen bir varlıktan başkası değildir. Gerçeği anlatabilmek için adeta bilge biri olmak gerekir. Konuşmaya korkarız çoğu zaman incitiriz diye, doğruyu söylüyorsak birileri mutlaka incinecektir. Lütfen o çöpü yere atmayın, çevreyi kirleterek çocuklarımızın geleceğinden çalıyorsunuz, deseniz nasıl bir cevap alırsınız. Bazı kimseleri rencide etmeden her hangi bir mesaj iletmenin yolu yok maleseff. Doğruyu söyleyemeyince beyaz yalanlar devreye giriyor. Beyaz da olsalar insanın içinde bir şeyleri tahr

Ekonominin Temeli Üretimdir

Resim
Ekonominin temeli üretimdir. Üretmeyip sadece tüketenler er veya geç batarlar. Üretim önce fikirle başlar sonra proje üretimi ve adım atma ile devam eder. Gerçekçi, uygulanabilir ve sonuç alınan adımlar haline getirilir. Kendimiz proje üretemiyorsak bile en azından üretim sürecine katkı yaparak, varolan projelere destek vererek ilerlemelerine yardımcı olabiliriz. Üretim yaparsanız tasarrufa gerek kalmaz. Çünkü tasarruf bir noktadan sonra ülkeyi ekonomik krizden kurtaramaz. Sadece vergi toplayarak devlet yönetilmez. Gerçek anlamda devlet eliyle üretim yapmak otomotiv, uçak, bilgisayar, telefon gibi milli marka değerleri yaratmak gerekir. Üret, kendine yet, araştır, geliştir ve ihraç et. Üretim artışını iç piyasa taleplerini maksimize ettiğimiz zaman alım ve refah düzeyi de yükselir. Bir sonraki seviye olan artan arz seviyesine karşı talep seviye dengesi düşüşe geçince de artan üretim için ihracat yöntemiyle uzun vadede ekonomisi düzelmiş bir ülke olunur. Kayıt dışı ekonomini

Karadut Ağacı Efsanesi

Resim
Bir zamanlar birbirlerine aşık iki genç vardı. Kızın adı Tispe, delikanlının Piremus idi. Bunlar yanyana evlerde otururlardı. Birlikte büyüdüler ve çocukluklarından beri birbirlerine karşı aşk beslediler. Fakat aileleri görüşmelerini istemez, birbirlerine uygun olmadıklarını düşünürlerdi. Oysa onlar birbirlerini ölesiye seviyorlardı. İki evin arasında gizli bir çatlak vardı. Aileleri bunu bilmez, onlarda geceleri burda buluşur, o aradan birbirlerine seslerini duyurur, aşklarını dile getirirlerdi. Bir gece ormandaki ağacın altında buluşmaya karar verirler. Tispe, ağaca Piremus'tan önce varmıştı. Gittiğinde avını yeni yemiş ağzından kanlar akan kocaman bir aslanla karşı karşıya geldi. Korkarak bir mağaraya doğru koşmaya başladı. Farkında olmadan yolda boynundaki eşarbını düşürmüştü. O sırada Piremus geldi gördükleri karşısında donup kalmıştı. Kocaman aslan ağzında kanlarla birlikte biricik sevgilisi Tispe'nin eşarbını parçalıyordu. O an aklına gelen ilk ve tek şey aslan

Varoluşsal Anlamsızlık

Resim
Hiç kimse boşa yada boşuna yaşamaz, her canlının hayatta olmak için bir sebebi vardır. Doğanın dengesi. Hayatın içini boşaltıp kendimizi gereksiz yoksunluk hissine sürüklememeliyiz. Varoluşsal anlamsızlık sorgulamanın başlangıcıdır. Bundan sonra farklı bir ben vardır artık. Ya anlamsızlığın uçurumlarında bir şekilde ruhsal anlamda zorluklar yaşayıp duracak yada kendine anlamsal değerler bulacaktır. Bu bazen din, bazen araştırma, bazen de insanlara yardım şeklinde olabilir. İnsanlar hayatlarında yolunda gitmeyen işler, ilişkiler, sıkıntıların üst üste geldiği zamanlarda sıkışmış ve çaresiz hissettiklerinde varoluşlarını sorgulamaya başlarlar. Var olma sürecimizde bir çok seçim yaparız, sonucu hayırlı olanda vardır, olmayan da. Bazı insanlar seçimleri ile kendileri için en iyi sonuca ulaşabilir, bazıları da ne kadar ölçüp biçseler de, hesap kitap yapsalar da yaptıkları seçim hayırlı olmaz. Zeka ile birlikte kendimizi sevip, değer vermek seçimlerimizde çok etkili oluyor. Varoluş

Temiz Su Kendini Kirletir Mi?

Resim
Hayat yarısının bitiş çizgisi yok, her şeyin bir bedeli var. Ne ekersen onu biçersin, ne kadar bedel o kadar başarı, azimde bir başarıdır sabırda, direnmekte ama önce istemek gereklidir. Kusursuzluk memnuniyetsiz göstermekten başka işe yaramıyor, keşke kusurlu yaşasaydım. Zaman öğretiyor hayatın baharını da, ayazını da. Zamansız fırtınalar dalları kırıp geçiyor. İyi havalarda fırtınayı hesaba katmak ise işimize gelmiyor. İnsan insanlık sıfatı ile insan olur. Bu sıfat noksan ise onda insanlık eserlerini bulursun ama insanı değil. Küfler zararlı mantarlardır. Uyusa zararlı, uyansa daha zararlı. Ne gözler var görmez baktım yetmez mi der. Her şeyi bildiğini sanır bilmediğini bilmez. Duyduğunu duyan, baktığını gören, uyuduğu sanılan bir olur mu, uyuyan gözleri kapalı olsa da beyni çalışan? Bekle diyor zaman belki yarın. Uyanmak güzel şey de bir uyanabilsek keşke. Anne karnındayken uykudayız, doğumdan ergenlik çağına kadar annemiz babamız uyutur sonra okulda hocalar uyutur, asker