Kayıtlar

Hayat maskeli bir balo...

Resim
Hayat zaten maskeli bir balo değil mi? Sosyal varlıklarız, toplumda yer edinme ihtiyacı duyarız ama toplumda yer edinmek için maske kullanmak ne derece doğru? İnsanlar kendi içini ve gizini gizlemek için genellikle maske kullanırlar. Kimi kendini belli eder beyaz, kimi gizler siyahtır. Kişi kendi ayıbından utanmaz, bir başkasının onun ayıbını bilme ihtimalinden utanır ve maskelenir, sonuç maske gerçeği gizlemek içindir. Öz güveni olmayan kişi kendini saklar, mutlaka bir açığı vardır, korkusu vardır. Sevilmemekten ve güçsüz görünmekten korkar, oysa güçsüzlük ayıp değildir takılan maske ayıptır. Zamanla maske yorar insanı, güçlü yerine zayıf gösterir. İnanç, iş, meslek, eğitim, politika, din, taraftarlık bir maske olabilir. Yaşanılan toplumunun, popüler kültürün ve genel kabul gören insan davranışlarının etkisiyle girilen çeşitli şekiller maskelerdir. Her insanda belli bir miktar maskeyle gezme hali mevcuttur. Asıl olan toplumunun etkisiyle takınılan maskeyle, iki yüzlülük dediğimi

Hayat Dengedir

Resim
Alt yapımız sağlam değil, yerleşik gelenek ve göreneklerin aile yapıları üzerinde etkisi büyük. Milattan önce Sokrates 'Sormadan sorgulanmadan yaşanan hayat yaşam değildir.' demiş. Günümüzde bile hala insanoğlu birçok şeyin farkında değil. Çeşitli nedenlerle sınır ihlallerine izin veriyor, bir şekilde farkına vardığımızda değişime çabalarken yılların verdiği alışkanlıkların yanlış olduğunu anlasakta yine bir süre suçluluk duygusunu taşıyoruz. Değişim çevre tarafından da kolayca kabul görmüyor. Hatta o halimizle takdir görmüşüz gibi sen eskiden böyle değildin gibi serzenişlerle karşılaşıyoruz. Yine de yanlışın neresinden dönülürse kardır. Yola çıkmaktan korkmamak gerekiyor. Doğrular yanlışlar sayesinde, yanlışlar ise doğrular sayesinde anlam bulur. Her farklı fikir bir zenginliktir ve bizler bu farklılıklar sayesinde doğruyu bulabiliriz. Doğru tek değildir birçok fikirde gerçekten bir pay bulunabilir. Yani farklılıklar bizim gerçek zenginliğimizdir. Her şeyin aynı olması

Güç Zehirlenmesi

Resim
Bütün dinlerde Allah aklı kullanmayı emrettiği halde, ruhban sınıfının dini saptırıp tekeline aldıktan sonra paralel bir dini anlayışı ortaya koyduklarını gösteren açık deliller panoraması günümüzde hala devam ediyor. Kuran akla hitap edip düşünmeyi, okumayı okurken akletmeyi teklif ediyor ama bizler ısrarla düşünmüyoruz. Haktan, hukuktan yana olanlar ile adil ve adaletli düzenden yana olanlar yıllarca işkencelere maruz kalıp zindanlarda fişlendiler. Gerektiğinde ülkesinin özgürlük ve bağımsızlığı için idam sehpalarında canlarını verdiler. Tam tersi olanlar ise her şeyi kendi çıkarlarına göre kullandılar. Zeki ve akıllı insanın en büyük hatası empati yapamaması. Çıkar ve menfaat uğruna her şeyi yapıyor insanoğlu. Makam, zeka, akıl, yetenek ne olursa olsun çıkarcı olan çoğunluk istediğine ulaşıyor. Toplumlar kendilerinden olmayanları her zaman dışlayıp kendi içlerinde boğmuşlardır. Ama kişiler belli bir noktaya kadar direnirlerse toplum kişiyi ve fikri özümser. Daha az zeki ol

Tat alma duygusunu mu yitirdi hayat?

Resim
Hayatın tadı kalmadı değil de, bizim hayattan tat alma felsefemiz değişti. İnsanlar hiçbir şeyden tatmin olmuyor. Hayata bakış açıları değişti her şey maddiyat ve menfaat üzerine döndü, bunlarda karşılanmayınca insanlar mutsuzlaştı. İnsanlığın damak zevki değişti. Para tüm ilişkileri bitirdi ve başlattı, aile içine sızıp herkesi birbirine düşman etti. Mutlu hayat insanın kendisine yakışanı giymesi gibidir. Ama biz kendimize yakışanı değil de başkalarının telkin ettiği ya da sahip olduğu kıyafetleri giymeye çalıştığımız için hayatın tadı kalmadı, başkalarının zevkine göre yaşar olduk. İsteklerimiz aşırılaştı, doyumsuzlaştık, küçük şeyler bizi mutlu etmiyor artık istediğini elde etmek daha kolaylaştı, isteklerimize çok çabuk kavuştuğumuz içinde bir nevi hayatın anlamı kalmadı, çabalayıp savaşmayı bıraktık. İnsanların bir kısmı teknolojinin de ilerlemesiyle robotlaştı, bir kısmı da aptallaştı. Sosyal platformlarda sıkça görüyoruz. Dolayısıyla her yerde boş ve sıkıcı muhabbetler

Özgüven

Resim
Özgüven ile imaj arasında hiçbir bağlantı olmadığı gibi imaj uğruna özüne ihanet edersen özgüvenine, ömür boyu taşıdığın özüne, psikolojik yaşamına da darbe vurursun. Gurur insanın özünde doğru bulduğu şeyleri yaptığında kuvvetli bir biçimde hissettiği bir duygudur. İmajı bir kenara bırakıp gurur duyacağın şeyler yaparsan güçlenirsin. Özgüven sahibi bir birey olduğumuzu tavsiyeler üzerine gösteremeyiz. Bu eğitimle bilinçlenerek kendine ve çevrene gösterdiğin saygı ve farkındalıkla oluşabilecek bir şeydir. Etraftaki insanların giydiği kıyafetler, bindikleri araç, taktıkları saat, kurdukları bir kaç özlü söz çoğu da aşırmadır ya bir şairden, ya bir felsefe adamından, iki poz atarak göstermeye çalıştıkları bir şey değildir özgüven, bir ortama girildiğinde fark edilmek, dikkatleri toplamak değildir, özgüven bilmektir. Başarısız her girişim suçluluk duygusu hissettirir ama başarmak da haklı yapmaz. Ortada bir problem varsa buna tek bir şey veya tek bir kişi neden olmamıştır. H

Değişmeye Alışırken Değişirsin

Resim
Termodinamiğe göre hiçbir sistem %100 verimle çalışamaz. Evrensel doğrular üzerine kurulu olmayan her sistem menfaat ve çıkar sistemidir. İnsana matematik değil de, matematiğin düşünce farkındalığını sağlayan düşünme yeteneği lazım olsa da bazen hayatın matematiği ve muhasebesi zorluyor. Analitik zeka, yaratıcılık, internet kullanımı, İngilizce vs. yetenek ve bilginiz varsa öğrenilebilir. Kademesel olarak başlangıçta analitik ve mantıksal bir zeka sonrasında öngörü kabiliyeti ve insanları anlayabilmek, bir aşama sonrasında kendini iyi ifade edebilme ve konuşma yeteneği ile bunların hepsini kapsayıcı ciddi anlamda bir sabır. Sonuçta yapılan iş insan beynini ekarte ederek rutin işleri makineye anlatabilmek. Gelişmiş ülkelerin teknolojisini kopyalayıp bizde yaptık diyoruz. Bizde hiçbir şeyin ciddi anlamda alt yapısı, bilgi ve deneyim doygunluğu yok. Gelişmiş ülkeler uzun yıllar boyunca bir teknolojinin onlarca evresinin doygunluğunu kazanıp hizmete koyuyor, biz ise temelsiz, e

Nedensiz Mutlu Ol

Resim
Anı yakalamak ve anda yaşayabilmek önemli ama maalesef o kadarda basit değil. İnsanların çoğu bu başarıyı sağlayabilecek yetenek ve koşullarda değiller, ellerinden gelenin en iyisini yaptıkları halde. Her zaman mutlu olmak mümkün değil. Her şeye sahip olan birisine küçük şeyler mutluluk verirken yine küçük şeyler mutsuzluk verebilir. Hayatta her şey yaşanmalı, insan kendi deneyim ve gözlemleriyle her şeyi anlayabilmeli. Anı yaşayabilmek güzel olsa da insanı ayakta tutan mutluluk kaynaklarından bazıları da hayaller, istekler, ümitlerdir ve bunlarda gelecek zamanın ürünleridir. Bazı duygular insanın yapı taşında bulunan kronik oluşumlardan farksızdır. Yani bazı içgüdülere söz geçirebilmek mümkün değildir. Her insanda mutluluk hormonları, dopaminler bulunur. Anı yaşayabilmek ve mutlu olmak için tüm hormonları pozitif hale getirmek gerekir bu da ekonomi, imkan, zaman gibi faktörlere bağlıdır. Toplum olarak mutlu olmanın yolları aransa, daha az düşmanlaşsak ne güzel olurdu. Demokr