Güce Tapan İnsanlar
Güce tapan insana bir şeyler katamazsınız. Sizden daha güçlüsünü görünce size ihanet edebilirler.
Sınıfsal bilincini almamış insan toplulukları hiçbir zaman toplumsal farkındalık, sosyal bilinç ile hareket edebilen kesim olmamıştır.
Adalet denince aklımıza gelen ilk şey adaletin terazisi ama ne yazık ki günümüzde terazinin ayarlarıyla oynanmış durumda pek doğru tartmıyor. Terazinin doğru tartması için birlik olmak gerekiyor bu ise mümkün görünmüyor.
Hangi sistemi getirirseniz getirin, hangi yönetim şekli üzerinde devlet kurarsanız kurun, eğer devletin temel dayanağı olan kitle bozuk ise hiç fark etmez kurulan sistem iyi bile olsa yozlaşıp batar. İster demokratik laik anlayış, ister sosyalizm, ister İslam hukuku veya başka her ne varsa toplum iyi değilse hiçbirinin anlamı olmaz. Menfaatçi, çıkarcı, kendini düşünen veya hayatını kurtarmak için çabalayan bencil bireyci kişiler yerine, nasıl faydalı olabilirim hem ülkem hem insanlık için neler yapabilirim diyebilecek namuslu, dürüst, ahlaklı, adaletli, vicdanlı insanlar yetişse yeterli. Böylesi bir toplum yapısı olursa zaten gerisi kendiliğinden gelir. Yani insan yetiştirmeye dayalı eğitim tek kural.
Bir bakış açısına göre toplum bireylerin toplamından ibaret değildir. Toplum bireylerin üzerinde ve kendi bağımsız gerçekliğine sahip bir yapıdır. Kendi olguları ve doğa kanunlarına benzer kanunları vardır, bu özelliğiyle toplum birey üzerinde yaptırım gücüne sahiptir ve bireylerin sınırsız arzularının dizginlenmesini sağlar. Bunu da genellikle normlar ve devlet gibi faktörleri kullanarak yapar. Ama bu sadece madalyonun bir tarafı başka tarafları da var, örneğin; bunun tersini savunan bireyci görüşler, anlamacı görüşler, postmodernist ve postyapısalcı görüşler.
İşin içine menfaat girince saygı sadece dış görünüş olarak kalıyor. İnsanoğlu sözü başkasına bırakmayı hiç sevmez ama işi başkasına bırakmayı çok sever.
HÜLYA ÇAKICI
Yorumlar
Yorum Gönder